22.08.2003

Durduramazsınız, Fenerbahçe Geliyor...
Trabzon Maçı Sonrası Basın Toplantısı

Fenerbahçe Trabzonspor deplasmanında van Hooijdonk'un frikik golüyle çok kritik bir galibiyet alırken, Trabzonspor camiasının yenilgilerinin örtbas etme çabaları, basının anti-fenerbahçe ilkeleri doğrultusundaki haberleri neticesinde terörist damgası vurulan Fenerbahçeli tarafarlar, bugün yönetim kurulu üyemiz Murat Özaydınlı'nın basın toplantısında yaptığı açıklamalarla kulüplerine daha sıkı bağlandılar. Özellikle Trabzonspor başkanı Özkan Sümer'in ,ne haddineyse, Fenerbahçe taraftarı hakkında ileri geri konuşmaları bardağı taşıran damlalardı. Gerek Sümer, gerekse basında Fenerbahçe taraftarını iyice ayaklar altına almaya çalışan yetkililere tokat gibi cevaplar içeren bu toplantıdan FENERBAHÇE-TARAFTAR birliği çıktı diyebiliriz. Elazığ maçından itibaren gerçek anlamda başlacak olan bu coşku ve sevgi ilerleyen haftalarda ekibimize rakipleri önünde büyük avantaj sağlayacaktır. Başarılı sonuçlarla pekişecek olan bu sevgi çığ gibi güyüyerek Fenerbahçemizi şampiyonluğa götürecek, ve bu kaçınılmaz sonu hiçbir insani güç engelleyemez...





Sayın Özaydınlı yaptığı açıklamamlarla bazı kesimleri kudrturken, Fenerbahçe taraftarına yalnız olmadıklarını hissettirdi.
İşte efsaneyi yeniden ayağa kaldıracak basın toplantısının tam metni...


Açıklamalardan sonra tribünlerin şampiyonluk inancı arttı.



"Sözlerime burada olmaktan büyük bir üzüntü duyduğumu söyleyerek başlamak istiyorum. Bu güzel cuma sabahında sizlerle böyle bir toplantıda buluşmayı hiç arzu etmezdim. Umarım, bu ilk ve son defa olur. Bu toplantı savunma amaçlı bir toplantı değildir. Bunun özellikle altını çizmek istiyorum. Bazı gerçekleri fazla yorum yapmadan sizlere sunmak istiyoruz. Öncelikle dün bazı basın organlarında çıkan bir beyanatım var. Bu sorun böyle çözülmez. Tribün terörünü önlemek için "sen", "ben" kavgasını bırakıp, elele vererek çalışmamız gerekiyor diye. Fenerbahçe Spor Kulübü`nün bugüne kadarki tutumu kavgaları körüklemek değil, bunları aklı başında, sakin bir şekilde diğer kulüpler, emniyet ve federasyonla birlikte çözmek yolundaydı. Maalesef, karşı taraftan hiç beklemediğimiz, birazda örf ve adetlerimize uymayan, bazı suçlamalarla karşı karşıya kaldık."

"Spor yöneticiliği çok önemli bir şeydir. Spor yöneticisi ağzından çıkan lafları, tavırları, hareketleri ile taraftarlarına örnek olacak tutumlar sergilemedir. Hele hele, bu spor yöneticisi başkanlık seviyesine gelmişse, başkanların ağzından çıkacak laflar, söyleneck sözler çok çok daha önemlidir. Konuşmamın başında da belirttiğim gibi, fazla yoruma gerek duymadan sizlere bazı kısa notlar iletmek istiyorum. 5 yıl önce Otto Bariç`e yapılan hareketler. 4 yıl önce, yine Fenerbahçe seyircisi ve Sayın Başkanımız`a yapılan fiili saldırılar. 3 yıl önce, 1-0 kaybettiğimiz maçtan sonra, 8 bin kişinin kaldığımız oteli basması ve jandarmanın üstün gayretiyle, belki çok daha ağır sonuçlara götürecek olayların önlenmesi. Ve yine 3 yıl önceki ve geçen seneki maçlarda, başta Trabzonspor Kulübü`ne çok uzun yıllar emek vermiş, ter dökmüş ve giderken de bu kulübe yüklü miktarlarda paralar kazandırmış olan Ogün ve Abdullah olmak üzere, koro halinde edilen küfürlerle, sahaya atılan yabancı maddelerden saha çizgilerinin bile görünmediği olaylar. Yine aynı maçta Sayın Başkanımız`a koro halinde edilen küfürler. "




"Bütün bu olaylarda `Trabzonspor Kulübü Başkanı Özkan Bey neredeydi?` diye merak ediyorum. Benim gördüğüm kadarıyla bu esnada, koltuğunda oturmuş kılını bile kıpırdatmadan sadece bu olayları seyrediyor, küfürleri dinliyordu. Bu konularla ilgili, hepiniz hafızalarınız şöyle bir yoklarsanız, Fenerbahçe Spor Kulübü olarak hiç bir polemiğe girmedik. Bundaki amacımız olayları daha fazla tırmandırmamak, var olan bu gerginliği arttırmamak ve olayları yatıştırmak için elimizden geleni yapmaktı. Nitekim, Sayın Başkanımız, bundan önceki bir kaç ziyaretinde Trabzon`un çok iyi bilinen Faroz mahallesini ziyaret ederek, çok iyi bir ortam yaratılmasına katkıda bulunmuştu. Fakat, Sayın Özkan Sümer`in bu son tavırları gösteriyorki, biraz daha farklı bir duruma doğru gidiyoruz."

"Biraz da olaylar neden başladı ona değinmek istiyorum. Sizlere de noktasına virgülüne dokunmadan dağıtacağımız "terörist" diye damga vurulan, Fenerbahçe seyircisinin internette birbirlerine olayı nasıl anlattıkları ile ilgili yazılarda bunu göreceksiniz. Birbirlerine anlattıklarına göre, demek ki doğrudur. Her şeyden önce, bu suskunluğumuzu bazıları acizlik olarak değerlendirdi. Her şeyden önce, Fenerbahçe Spor Kulübü hiç bir konuda aciz değildir. Bu suskunluğumuzu yanlış anlamasın kimse. Bu suskunluğumuz Türk Sporu`na olan hizmetimizden dolayıdır. Konuştuğumuz zaman da, gerekli cevabı en uygun ve de en sert şekilde vereceğimizden de kimsenin kuşkusu olmasın."

"Bu, Fenerbahçe Spor Kulübü`nün bu tip davranışlara karşı son uyarısıdır. Seyircimize "terörist" damgası vuranlar bir daha oturup düşününler. Televizyonda yayınlanan görüntülere tekrar baksınlar. Ve altını çizerek tekrar çiziyorum: suçu başkasında aramasınlar, yenilgilerini ve kendi uygulamalarını örtbas etmek için hedef şaşırtmasınlar. Maça baktığımız zaman oldukça yoğun bir Trabzon seyircisi vardı. Fenerbahçe seyircisinin sağında jandarma tarafından oluşturulan bir tampon bölge vardı. Ama, sol tarafına baktığımız zaman herhangi bir tampon kısım oluşturulmadığını görüyoruz. Yani, seyircilerimizle, Trabzon seyircisi hemen hemen içiçeydiler.Bunun nedenini biz spor yöneticileri gayet iyi biliyoruz. Benin düşüncem şudur ki, daha fazla seyirci almak için Trabzon yönetiminin oradaki emniyete yaptığı baskıdan dolayı o bölgeye tampon yapılmamış, dolayısıyla da seyircimiz kendi seyircileriyle içiçedir."

"Meşalelerle ilgili söylentiler var. Evet meşaleleri biz de tasvip etmiyorumuz. Ancak, dünyanın her yerinde bu meşalalerin yakılması vardır. Ve eğer abartıya kaçılmazsa, bir bakıma da görsel bir zevktir, keyiftir. Benim dikkatimi çeken ise, Fenerbahçe taraftarı maça gelip, bunları yaktığı zaman; birincisi bu meşalelerin içeri sokulmasında herhalde Fenerbahçe Spor Kulübü suçlanamaz. Ve bu meşalelerden bir tanesi bile ne sahaya, ne de Trabzon seyircisinin üzerine atılmadı. Bunu, dün tüm görüntüleri tekrar tekrar izledikten sonra yine de görmedik. Böyle bir şey yok. Böyle garip suçlamadan dolayı da şaşırdık."

"Seyircilerimizin de anlattıkları gibi, olayların başlangıcı, çok enterasan bir şekilde stadın arkasındaki bir apartmandan devre arasında başlatılan taş yağmuru ile olmuştur. Bu taştan korunmak için taraftarlarımız da Fenerbahçe bayrağı açıyorlar. Ve bu bayrak açıldığı zaman, her nedense sanki düşman bayrağı açılmışçasına Trabzonspor seyircisinin tepkisi başlıyor. O sırada da, herhalde Özkan Başkanın unuttuğu yahut görmediği, bir Trabzon taraftarının seyircimize bıçak atması sahnesi yansıyor Lig TV kameralarına. Ve benim en çok üzüldüğüm, bu olaylar tam yatışırken, bir Fenerbahçe seyircisi dışarı çıkartılırken, Trabzon seyircisinin `Polis dışarı` diye tempo tutması ve burada ifade edemeyeceğim, terbiyeme uymayan şekilde sloganlar atmasına, Trabzonspor başkanının ayağa kalkarak, alkışla tempo tutmasıdır. Bir Türk vatandaşı ve spor seyircisi olarak bu davranışı çok büyük bir üzüntü ve hayret içerisinde izledim."

"Daha sonra seyircimiz dışarıya çıkartıldıktan sonra, şehrin bazı bölgelerinde trafiğin tıkanması, bazı dedikodu ve iddialara göre ki, bu bazı görüntülerde maalesef bu var; Fenerbahçe seyircisinin otobüsünün taşlanması, otobüsün içine biber gazının sıkılması - bu arada şoförün gözüne de bunun direk olarak sıkılması ve otobüslerin hareket edememesinden dolayı orada Fenerbahçe seyircisinin toplu bir şekilde saldırıya maruz kalması. Bunlara daha fazla yorum getirerek dün verdiğim beyanata da ters düşmek istemiyorum. Ancak, bu suskunluğumuzun yanlış yerlere çekilmesinden dolayı da burada bu açıklamaları yapmak zorunda kalıyorum."

"Fenerbahçe seyircisine "terörist" demek. Kelimeleri seçmekte zorlanıyorum, affedin beni ama bardağı taşıran son damladır. Elimizde bazı diğer belgeler ve fotoğraflar da var. Değerli basınımız için bazı görüntülerde hazırlamıştık. Ama, şu anda bu görüntüleri verip vermemekte kararsızım. Çünkü olayları, daha da içinden çıkılmaz bir boyuta taşımasından endişeleniyoruz."

"Bir satır okumak istiyorum burada, bunu neden okumak istiyorum, çünkü Özkan Sümer, talihsiz beyanatında diyor ki, `Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray gibi kulüpler azgın insanları barındırdığı sürece`. Biz 3 Büyükler, İstanbul`da çok ciddi maçlar oynuyoruz. Son zamanlarda da Sayın Özhan Canaydın ve Serdar Bilgili ile olan dialoglarımız ortada. Elele vererek bu sorunları çözmeye çalışıyoruz. Hiç bir Fenerbahçeli, Galatasaraylı ya da Beşiktaşlı yöneticiden son zamanlarda tribün olayları ile ilgili herhangi bir beyanat duymamaktasınız. Ve dolayısıyla da bu olaylar gittikçe azalmaktadır. İşte, spor yöneticiliği ve başkanlık budur. Böyle sorumluluk gerektirir. Tabi, başkanın bu beyanatı üzerine geçtiğimiz yılların gazetelerinden bir alıntı okuyorum. `Galatasaray`ın 3-0 öne geçtiği dakikadan itibaren Trabzonspor taraftarı stadı arenaya çevirdi. Açık tribündeki sarı kırmızılı taraftarlar stad içinden ve dışından madde yağmuruna tutuldu. Olaylar, maç sonrasında da devam etti.` Yani sadece Fenerbahçe`nin başına gelen değildir bu. Az önce söylediğim gibi, olayların nasıl başladığı, nasıl devam ettiği Trabzon emniyetinin kameralarında da vardır. Özkan Başkan bunlara baksaydı, böyle talihsiz bir beyanat da vermezdi. Eğer yenilgiyi örtbas etmek, hedef saptırmak için bunu yaptıysa, Fenerbahçe Spor Kulübü`nü bir daha kesinlikle bu şekilde kullanmamasını tavsiye ediyorum. Çünkü, kendisi ile beraber olduğum Kulüpler Birliği toplantısında, kendi taraftarına sarf ettiği sözler hala kulaklarımda çınlıyor. Ve burada, kendisinin taraftarıyla arasını açmamak için, söylediği bu kelime ve cümleleri kullanmayacağım. Kendisi söylediklerini çok iyi biliyor."

"Neticede, elimizde yüzlerce fotoğraf var. Camlar kırılmış. Bir tanesinde otobüste kurşun delikleri var... Bunları devam ettirmekle kırgınlıkları daha fazla arttırmak sitemiyoruz."

"Tel örgü meselesine de değinmek istiyorum. Biliyorsunuz, `Trabzon`da tel örgüler kaldırıldı" diye büyük olay oldu. Gördüğümüz kadarıyla, tel örgüler kaldırılmış, yerlerine demir parmaklıklar yapılmış. Ama, herkesin gözünden kaçan bir şey var. Türkiye`de Denizli`den sonra tel örgüleri kaldıran ilk stad Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı`dır.4 yıldır, Şükrü Saracoğlu Stadı`nda numaralı yani şeref tribünün bulunduğu bölümde tel örgü bulunmamaktadır ve de hiç bir olay da yaşanmamıştır. Nitekim, yeni maraton tribünümüzde çağdaş bir uygulamaya gidilmiş, elektronik sensörler konularak orada da tel örgü ortadan kaldırılmıştır. Bunlar maç esnasında aşağıda durmaktadır ve gerhangi bir olay anında önlem olarak otomatik bir şekilde yukarı kalkmaktadır. Bu arada kale arkalarındaki tel örgüleri kaldırmak için müracaat ettiğimizde, daha doğrusu kaldırdığımızda, İstanbul Emniyeti ve Valiliği`nden çok ciddi uyarı yazıs aldık ve bu yüzden tekrar bunları geri koyduk. Ama, bunları en kısa sürede kaldıracağız. Niye kaldıracağız? Çünkü Fenerbahçe seyircisi, terörist değil, gerçek bir taraftardır. Takımına yürekten bağlı, takımını her koşulda destekleyen bir taraftar kitlesidir. İyi günde de, kötü günde de takımımın yanında olmuştur. Bunun örneğini de geçtiğimiz yıllarda muhteşem bir şekilde vermiştir, Fenerbahçe seyircisi.İlk maçımızda Kadıköy`de talihsiz bir şekilde İstanbulspor`a 3-0 yenildiğimiz hepimizin belleğindedir. Bu maç sırasında seyircimizin tavrını lütfen tekrar bir hatırlayalım. Ne bir taşkınlık, ne bir küfür, ne de başka bir olay. İşte, bizim seyircimiz budur. Kimse Fenerbahçe seyircisini başka bir şekilde göstermeye çalışmasın. Bunun altını çiziyorum. Bugün bunu altını yumuşak bir şekilde geçiyoruz, ama ileride böyle yumuşak bir şekilde geçmeyeceğimizi de bilsinler. Kendi sahasında 55 bin kişilik bir taraftarın nasıl davrandığını herkes görsün. Fenerbahçe Stadı`nda son yıllarda toplu bir küfür bile yoktur. Nedense bu hep gözden kaçıyor. Kimse bundan bahsetmiyor. Ama Fenerbahçe seyircisine saldırı yapılıyor. Sanki, bunu Fenerbahçe seyircisi yapmış gibi, kendi suçlarını örtmek uğruna bu kullanılmaya çalışılıyor. Buna kesinlikle izin vermeyeceğiz! Söyleyeceğim daha çok şey var. Ama, bu tip şeyleri söyleyerek bir yere varamayacağız. Dün söylediklerimi tekrar söylüyorum. Tribünde çıkan hoş olmayan olaylar, ancak ve ancak spor yöneticilerinin emniyet güçleri, ve vilayet ile elele vermesiyle çözümlenir.Bunu ağzımızdan çıkacak kötü cümlelerle, onu bunu suçlayarak başaramayız. Tekrar altını çizmek istiyorum. Demin de söylediğim gibi seyircimiz İstanbulspor maçında kendini göstermiştir. Biz seyircimizin ne olduğunu biliyoruz. Her zaman taraftarımızın arkasındayız. Hiç bir kimsenin de onların hak etmediği bir damgayı vurmasına izin vermedik, vermeyeceğiz."


"Biz sporda dostluk, kardeşlik olmasını istiyoruz. Fenerbahçe Stadı`nda son zamanlarda gördüğünüz üzere, kadın erkek sayısında eşitliğe doğru gidiliyor. Herkes çocuğunu, ailesini alıyor ve bir karnaval havasında maç izliyor. Bu kadar yatırımı stadlarımıza yapmamızın en büyük nedeni bu. Biz bunun yerine sporculara yatırım yapıp her sene de şampiyonluğa oynardık. Hayır, biz öncelikle Fenerbahçe ve konuk seyirciye güzel bir ortamda maç seyrettirebilmek için yatırımlarımızı bu yönde değerlendirdik. Lütfen buna kimse çamur atmasın. Elele verelim bu ip istenmeyen olayları çözelim."

Asbaşkanımız Murat Özaydınlı, toplantı sonunda Trabzon`a giden taraftarlarımızdan 3`ünü basın mensuplarına tanıtırken, "Terörist denen taraftarlarımızdan bazıları burada. Kendilerinin özgeçmişlerine, eğitimlerine ve kariyerlerine bakacak olurlarsa, bazılarının yüzü çok fena kızaracaktır" diyerek sözlerini tamamladı.


Salih Erden


Copyright © 2003 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™