21.09.2003

BOŞat: "Aslanların Soyu Tükenmesin":_(
6alatasaray 2-2 Fenerbahçe

Süper ligin 6. haftasında, Olimpiyat Stadı ilk kez adam gibi bir takımı ağırlamanın onurunu yaşarken, ezeli rekabetin son yıllarında görmeye alışık olmadığımız boşluklar göze çarptı. Bu boşluklarda peşkeş stadının tam olarak hazırlanamadan Gs camiası hizmetine sunulmasının da payı büyük. Stattaki eksiklikler saymakla bitmiyor. Maçtan önce ve sonra savaştan kaçan mültecileri andıran, dağ bayır demeden stada ulaşmaya çalışan taraftar manzaraları çekilen çilenin en belirgin özellikleriydi. Bir de görünmeyen rüzgar problemi ki, dışarıda sıcak sayılabilecek bir hava varken protokol tribününde dahi herkesi tir tir titretip, sahada futbola önemli ölçüde etki ederek Olimpiyat Stadı'nın durumunu gözler önüne serdi.

Bu şikayetlerle dolu ortamın en sıcak öğesiydi 4000 kişilik Fenerbahçe tribünü. Stada girildiği gibi eski açık tribünün ortasında sapsarı bir tribün patlamaya hazır bir bomba gibi maçın başlama düdüğünü bekliyordu. Nitekim öyle de oldu. Maçın başlamasının gazıyla birkaç dakikalık heveslerini tezahüratlarıyla sona erdiren Gs tribünleri, maçın ilk dakikalarından itibaren tribünlerdeki hakimiyeti bizim tribünlerimize kaptırdı.




Ayrılan 4000 kişilik tribünde takımımızı maç boyunca destekledik...
•Derbi Maçtan Fotoğraflar için TIKLAYIN


Tuncay'ın yokluğunda sol kanatta hücum yükünü üstlenen Kemal gol ve asistinin yanısıra mücadelesiyle de göz doldurdu.



Şık bir kafa golüne imza atan Hooijdonk, çok net gol pozisyonlarından yararlanamasa da hücum organizasyonlarında yine başrol oynadı.

Karşılaşmaya son derece kontrollü bir şekilde başlayan ekibimiz her an için taraftarının desteğini net bir şekilde hissederken, savunmada kanatlarda Petkov ve Fatih ile, göbekte özellikle yeni transfer Tomas ve ön liberodaki Selçuk, Ümit ikilisiyle Gsli futbolculara oyun kurma imkanı tanımadı. Zaten ilk dakikalarda kısır hücumlarla kendini fena halde hırpalayan igs, oyunun kontrolünü kısa zamanda tamamen Fenerbahçe'ye bıraktı. Savunmadaki baskınlığını hücuma taşıyan ekibimiz maçın başlarında elde ettiği bu üstünlüğünü maçın sonuna kadar sürdürdü.

Maçın özellikle 25. dakikasından sonra bariz bir şekilde kendini belli eden Fenerbahçe hakimiyeti atakları da ardı sıra getirdi. Bu dakikadan sonra van Hooijdonk'la bulduğumuz iki önemli gol pozisyonundan faydalanamayan ekibimiz maçın 44. dakikasında Fatih'in ortasına klas bir kafa vuruşu yapan Kemal'in golüyle deplasmanda öne geçti. Gs'nin golü savunmada Fatih'in de bir anlık ciddiyetsizliğinden faydalanan Baliç'in yaptığı ortayı ağlara gönderen Arif'ten gelirken, devre bu sonuçla sona erdi. Maçın ilk yarısında iki takımın peşpeşe gelen gollerinin yanı sıra dikkat çeken başka bir nokta da hakem Muhittin Boşat'ın Fenerbahçe aleyhine sergilediği dayanılmaz tavırdı. Van Hooijdonk'un önce üstüne çıkıp sonra elleriyle şöyle bir hırpalayıp yere atan Bülent Korkmaz, son adam olarak seri çalımlarla ceza sahasına giren Fatih'i son bir hamleyle yere bırakırken Boşat'ın eli değil kartına, düdüğüne bile gidemedi.

Verilmeyen iki penaltı ve son dakikada yenilen gole rağmen mücadelesinden hiçbir şey kaybetmeyen futbolcularımız van Hooijdonk'un attığı golle bozulan morallerini de düzelttiler derken Dünya'da eşine rastlanmayacak bir golü ağlarımızda gördük. Prates'in adeta taça giden topu Şaban'ın kafasına çarpıp doksana gidince bizim için biraz üzücü olsa da ilginç bir pozisyon yaşamış olduk. Tabii olayın bir başka ilginç yanı da Gs'ın o dakikaya kadar bulduğu 1 pozisyondan 2 gol çıkarmasıydı.

Bu golle artık moraller yerine geldi Gs bu maçı alır diyenlerin lafları daha ilk dakikalardan itibaren havada kaldı ve Fenerbahçe bu dakikadan sonra fizik üstünlüğünün de getirdiği farkla oyunun tartışmasız hakimiydi. Ancak Ümit, Luciano, Serhat ve özellikle de 86. dakikda van Hooijdonk'un kaçırdığı pozisyonlar beraberliğin habercisiydi.


Son dakikada Luciano'nun eline çarpan topu göremeyen Muhittin BOŞat tam bir rezilliğe sebebiyet verirken, Gs'ı taraftarından yöneticisine kadar bir saçmalama furyası içine attı. Gslıların maç sonunda bizim lehimize verilmeyen iki penaltı bir kırmızı kartın yanında beş para etmeyen futbollarını da bir kenara bırakarak galibiyetlerinin yendiğini iddia etmeleri, herhalde son zamanlarda da haberlerine sıkça rastladığımız aslan soyunun tükenmek üzere olmasından kaynaklanan bir dışavurum olmalı. Bu maçta mağdur durumda bırakılan tek bir takım vardı, o da Fenerbahçedir. Sahada baştan sona üstün bir performans sergileyen, hakemin yanlış kararlarıyla bir puanı bile tehlikeye düşen bir takımın taraftarı olarak, kamuoyunda oluşturulan masum gs imajı çalışmalarını ve Olimpiyat Stadı'nda olay çıkmaması uğruna çevirilen dümenleri şiddetle kınıyor, yönetim ve camiamızın Fenerbahçe'nin haklarının yenmesine hiçbir şartta izin vermeyeceğine inanıyorum.



Salih Erden



Copyright © 2003 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™