02.02.2004

Kadıköy'de Çifte Bayram...
Fenerbahçe 3-1 Trabzonspor

Şampiyonluk yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Trabzonspor karşısına çıktığımız 19. hafta mücadelesinden 3-1'lik skorla üstün ayrılırken, Beşiktaş'ın puan kaybetmediği haftada puan farkının açılmasına izin vermemiş olduk. Hafta arasında Samsunspor karşısında zorlu bir 105 dakika sonunda kupada çeyrek finale yükseldikten sonra bir başka Karadeniz ekibini, Trabzonspor'u Kadıköy'de devirip iddimızı sürdürüyoruz.

Karşılaşmaya orta sahada sıkıntılı başladık. Maçın başında uzun süre oyunu kontrol altına alıp rakibin üzerine gitmekte zorlanan ekibimiz. İlerleyen dakikalarda van Hooijdonk'un orta sahaya katkısı ve Ümit, Aurelio ikilisinin yanısıra sağ kanatta görev alan Selçuk'un çabalarıyla orta saha üstünlüğünü elimize geçirdik. Sağ kanattan geliştirdiğimiz hücumlarda özellikle de Ali Güneş'in hücuma katkılarıyla sağ kanatımız çok çalıştı. Yine bu kanattan gelen organize bir hücumda kaptan Ümit Özat'la golü de bulduk.




Kaptan Ümit Özat attığı golle takımını öne geçirirken, görevini de fazlasıyla yerine getirdi.
Maçtan Fotoğraflar İçin TIKLAYIN


Luciano karşılaşmada gördüğü sarı kartla kart sınırına geldi.


Servet oynayamamaktan şikayetçi.

Ümitle bulduğumuz golden kısa bir süre sonra Van Hooijdonk golcülüğünü konuşturdu. Sağ kanattan Aurelio'nun gönderdiği topu ceza sahası çizgisi üzerinden çok şık bir vuruşla ağlara gönderdi. İlk yarının son bölümünde taraftar, takımımız ataklarını sürdürdükçe havaya girdi. Takımımız bu olumlu havayı devre arasına kadar sürdüremedi. İlk yarının sonlarında skorun getirdiği rahatlık, rehavete dönüşünce Trabzon golü buldu. Soyunma odasına 2-1 üstün giderken, moraller pek de yerinde değildi.

İkinci yarıda ekibimiz hedeflediği gibi 3. golü erken buldu. Marci Nobre'nin attığı golle öne geçen Fenerbahçemiz rahatlarken, Trabzonspor oyundan yavaş yavaş düşmeye başladı. Ekibimiz oyun disiplini bu dakikadan sonra bir dakika olsun elden bırakmadı. En son oynadığımız Samsun kupa maçında olduğu gibi, az pozisyon veren, rakibin hızlı kontralarıyla tuzağa düşmeyen, savunmasıyla orta sahası bütünleşmiş bir görüntü çizdi. Kalede Volkan, yediği golde her ne kadar çaresiz gözükse de daha iyi pozisyon alabilirdi. Luciano Tomas uyumlu oyunlarını tekrarladılar. Aurelio'nun erken sarı kart görmesi, ilk golde Brezilyalı'nın pozisyona müdahele edemeyişinin nedeni olurken, orta sahada da mücadele gücümüzü düşürdü.

Selçuk sağ kanatta beklenenden iyi bir performans gösterdi. Özellikle hava hakimiyeti ve rakip sahada kaptığı topların yaptığı katkı tartışılmaz. Selçuk, bu genç yaşta, kendisi hakkında yapılan onca eleştiriye rağmen, inançlı oyunu ve kesici özellikleriyle faydalı bir futbolcu.

Yabancı kısıtlaması sebebiyle forma veremediğimiz Rebrov için de bir kaç kelime eklemeden geçemeyeceğim. Yıldız futbolcu kendisini Avrupa'da kanıtlamış, Şampiyonlar Ligi gol krallığında küçümsenmeyecek derecede yüksek bir pozisyona sahip, Avrupa'da sansasyon yaratacak kadar etkileyici bir rakama 11 milyon pounda transfer edilen bir isim olarak, kendisi Fenerbahçe forması altında geçirdiği günlerde nasıl bir profesyonel olduğunu, yıldız futbolcu olmanın profesyonel olduğu gerçeğini değiştirmediği gösterdi. Devre arası takımlar soyunma odasına gittiği zaman ısınmasını her zamanki ciddiyetiyle yapan, oyuna girip girmemiş olmasını sorun etmeyen ama çalıştıktan sonra haketmesi halinde de teknik patronunun adaleti en iyi şekilde dağıtacağından emin olan bu alışık olmadığımız yıldız profili, Türk futboluna eğer izin verilirse uzun yıllar ders vermeyi sürdürecektir.



Servet Konusu:

Maalesef bu derse en çok ihtiyacı olan isimlerden birisi bizim takımımız içerisinde bulunan bir isim. Son günlerde kendisi hakkında çıkan haberler ve Cristoph Daum'un açıklamalarından anlaşıldığı gibi Servet konusunda bir takım problemler yaşanıyor. Fenerbahçe'ye sezon başında beklenmedik bir anda, transferin son gününde, transfer edilen milli futbolcu geldiği günden bu yana sadece bir kez ilk 11'de forma giydi. Samsun maçında ilk 11'de sahaya çıkan Servet o maçı da tamamlayamadan kırmızı kart görerek şansını değerlendirememiş, takımımız da 3-0'lık bir mağlubiyetle büyük bir yara almıştı.

İkinci yarının ilk maçında İstanbulspor için hafta boyunca antrenmanlarda denenmesine rağmen, yerine Fatih'in forma giymesiyle su yüzüne çıkan sıkıntı son günlerde de gündemi işgal etmeye başladı. Servet bu kulübe geldiğinde ilk gün yaptığı açıklamada şöyle diyordu:"Kadronun geniş olması futbolda takımlar için her zaman büyük avantajdır. Ben forma giyebilmek için elimden gelen mücadeleyi vereceğim. Büyük bir rekabet ortamı olacaktır. Ama önemli olan tabi ki Fenerbahçe’nin başarısıdır. Her futbolcu hırslı olmalı ve çok çalışmalı. Ben de başarılı olabilmek için elimden geleni yapıyorum" Transferden hemen sonra edilen bu lafın geçerlilik süresi Servet tarafından biraz kısa tutuldu. Fatih Akyel'e tandemde görev verilmesiyle kendisine haksızlık yapıldığını düşünmesi bence çok yanlış. Bu karar Teknik direktörün taktiksel insiyatifine bağlıdır. Nitekim İstanbulspor karşısında da Daum'un düşüncesi Fatih Akyel'i savunmada kullanarak İstanbulspor'un en büyük silahı kontra ataklarını engellemekti. Servet, görev verilmediğini değil alamadığını da düşünebilmesi lazım, kendisini bir yıldız gibi görmeye de pek hakkı yok. Rebrov gibi bir futbolcu bugün ses çıkarmak için bir sebep görmüyorsa Servet'in üzerine düşen çalışıp hakettiği vakit formayı kapacağına olan inancını sürdürmek. Sonuçta kendisinin transferi onun futbol hayatını bitirmek üzere yapılmadı, geleceğe yönelik planlarımızda önemli bir yeri var. Bu planlar içerisinde yer almak gibi bir düşüncesi yok ise kendi bileceği iş, ama Fenerbahçe gibi bir nimetten faydalanmak, önümüzdeki 10 yılda Türkiye'de ve Avrupa'da adını duyuracak bir ekipte saçma sapan sebeplerle bulunmak istememek garip olur.

Servet'in önünde ciddi bir fırsat var. Luciano kart sınırında ve tahminen 5-6 hafta içerisinde de bir sarı kart daha görür. Servet için çok ciddi bir sınav olacak, Servet'in çok çalışıp kendini hazır tutması gerekiyor. Luciano cezalı duruma düştüğü an formayı yüzde 99 Servet giyecek.

Ancak ortada sıkıntılı bir durum da söz konusu. Son zamanlarda basında çıkan haberler ve Servet'in sıkıntılı oluşunu medyaya bu kadar yansıtması kendine yaptığı en büyük kötülüktür. Şöyle ki Servet'in formayı giyeceği maçta bütün gözler onun üzerinde olacak her adımı dikkatle izlenecek, her hatası büyütülecek. Ve Servet'in eline geçecek bu fırsat, artık zor bir sınava, kendini çok büyük bir camiaya ispatlama yarışına girecek. Umarım bu sınavdan alnının akıyla çıkar.

Bunun dışında Servet eğer kendini orta sahada kaptan Ümit Özat gibi ön libero mevkisi için de hazırlarsa bu onun için ekstra bir kazanç olur. Teknik anlamda orta saha tecrübesi olan futbolcuların savunmada topu oyuna sokmaktaki becerisi tartışılmaz. Bu da benim naçizane önerim.

Servet, transferinin ilk gününde sarfettiği sözlerin önemini tekrar kavramalı, kadroda kendine yer bulmak için terinin son damlasına kadar mücadele edip, eğer şans bulamazsa da o geniş kadro içerisinde bulunurken takımın menfaatleri uğruna antrenörlerinin tercihlerine saygı duyması gerektiğini bilmeli.



Salih Erden



Copyright © 2004 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™