22.02.2004

Haddini Bilmeyenlere Ders Olsun...
G.Antepspor 1-5 Fenerbahçe

Şampiyonluk yolunda çok zorlu bir viraja giren ekibimiz, dün Beşiktaş'ın Malatya'da 2 puan kaybetmesinin ardından geçen haftaki Diyarbakır maçındaki beraberliği telafi etme imkanı buldu. Gaziantep devre arasında Fenerbahçe'den aldığı Hakan ve Yusuf'un katkılarıyla ikinci yarıya iyi bir giriş yapmış, Fenerbahçemiz için ciddi bir engel olarak görülüyordu. Yusuf'un Gaziantep'e gitmesine izin verildiği için tenkit edilen tenkit edilen Daum ve yönetimimiz, özellikle orta sahada sıkıntı çektiğimiz maçlardan sonra aynı sebepten topa tutuluyor, Gaziantep deplasmanı ise gözlerde büyüyordu.

İşte böyle bir atmosferde Fenerbahçemiz maçtan bir gün önce açıklanan maç kadrosunda Rebrov ve Selçuk'un da sakatlıkları nedeniyle bulunmamasından sıkıntılı bir maça gebe görünüyordu. Açıklanan maç kadrosunda 16 kişiden Recep'le beraber Mehmet Yozgatlı, İsmail Güldüren, Semih Şentürk ve Petkov yedek kulübesinde bulunuyordu. Kadroda geçen hafta cezalı duruma düşen Ali Güneş'in yerine Fatih'e, sağ kanatta da Kemal'e görev veren Cristoph Daum temkinli bir futbolla sonuca gitmeyi denedi. Alman teknik direktörümüzün bu maçta son haftalara göre değişik bir görev dağılımı yaptığı orta sahamızda, Aurelio ön liberoda Gaziantep'te kiralık olarak oynayan Yusuf'u kitlerken, Ümit Özat hücumda akınlarımızı yönlendiren isim oldu.




Kaptanımız Ümit Özat attığı 3 gol ve mücadelesiyle sahanın yıldızıydı.


Fatih Akyel uzun bir aradan sonra ilk kez forma şansı buldu.


Ağır sakatlıktan yeni çıkan Kemal sağ kanatta görev yaptığı maçta gördüğü kartla derbide cezalı duruma düştü.

Gaziantep ve rakiplerimizin büyük beklentileri altında adeta ezilen Yusuf Şimşek, etkisiz kalması bir yana, orta sahada gezinmesiyle takımını zor durumda bıraktı. 3,5 yıl Fenerbahçemizde türlü türlü hocalarla çalışmasına rağmen ne hikmetse bir tanesinin dahi gözdesi olamayan Yusuf'un Fenerbahçe'den gönderilmesine bu derece ses yükseltme cürretini gösterenler biraz olsun sessiz kalma durumundalar sanıyorum. Yusuf Şimşek nihayetinde bizim futbolcumuz, kendisi sezon sonunda belki de tekrar sarı lacivertli formayı sırtına geçirecek, ama devamlılığı olmaması halinde takımımızda tutunması zor gözüküyor.

Maça gelmek gerekirse; bir gerçek var, maçın ilk dakikasından itibaren kendisini gösterdi ki, Fenerbahçe'yi ciddiye almayan veya havaya girmiş haddini bilmeden saldıran futbol tarzı Fenerbahçe gibi bir takım karşısında hangi koşulda olursa olsun hüsranla sonuçlanır. Gaziantepspor'u haftalarca gözümüzde büyütenlere şükranda bulunmak gerekir ki, Fenerbahçemiz'e yüksek konsantranyon sağladılar, rakip takımı da sahadan kolayca sildiler.

Fenerbahçemiz sahaya olağanaüstü bir motivasyon, üstün bir savunma disiplini anlayışı, belki de 90 dakika sürecek dişe diş mücadeleye hazırlanır gibi zinde girdi. Maça da hızlı başlayan taraf biz olduk. Gaziantep maçın ilk dakikalarının diri ismi Yusuf'un çalımlarıyla ve Bülent'in soldan getirdiği akınlarla etkili olmaya çalışırken, ekibimiz orta sahaya Ümit ve Aurelio ile hakim oldu. Savunmada kaptığımız topları hızlı bir şekilde hücuma taşıdık ve rakip takım kendi sahasında kalabalıklaşamadan sonuca gitmeye çalıştık.

7. dakikada organize bir hücumda Nobre-Hooijdonk ikilisinin müthiş uyumunun yarattığı pozisyonda Ümit Özat klas bir vuruşla topu ağlara gönderirken, zorlu geçeceği düşünülen bir maçta gelen bu erken gol yüreklere su serpti. Gaziantepspor yenik duruma düştükten sonra girdiği birkaç pozisyonda kalecimiz Volkan'ı geçemedi. Volkan başarılı kurtarışlarıyla her geçen gün yükselen formunu devamını ettirdi. Kaptanımız Ümit Özat 27. dakikada yine rakip ceza saha yayında topla buluştu, sol ayağıyla yaptığı şık vuruşla kaleci Ömer'i avlarken adeta 5. dakikada direkten dönen topunun acısını çıkarıyordu.

İkinci golü bulan ekibimiz artık maçı büyük ölçüde bitirmişti. Gaziantep'in apar topar yaptığı hücumlarda kaptırdıkları toplar Fenerbahçemiz için çok etkili gol pozisyonlarıyla sonuçlanıyor, ancak gol yollarında çok net gol pozisyonlar harcanıyordu.

Karşılaşmanın ikinci yarısına aynı kadroyla başlayan ekibimiz, ikinci yarının 5. dakikasında bu sefer van Hooijdonk'un arapasını düzeltip, gole çeviren Nobre'nin sayısıyla skoru 3-0 yaptı. Brezilyalı futbolcumuz Fenerbahçe'yle çıktığı 6 lig maçında 6. golünü kaydederek serisini sürdürdü. Gaziantep bu dakikadan sonra geliştirdiği bir kaç cılız hücum dışında etkili olamazken, savunmasında da birçok pozisyonda 1-2 kişiyle yakalandılar. Cömertlikte sınır tanımayan golcülerimize ders niteliğinde bir golle Kaptan Ümit 64. dakikada 4. golümüzü kaydederken, bu sezon hat-trick yapan ilk futbolcumuz oldu.

Tuncay Şanlı'nın yine ani bir atakta golle sonuçlandırdığı hücumla 5-0 öne geçen ekibimiz, Hasan Özer'in şık golüyle maçı 5-1 sonuçlandırırken zorlu bir virajı geçmenin mutluluğunu yaşadı. Gözler bu sefer Galatasaray maçına çevrildi.

Önümüzdeki hafta oynayacağımız Galatasaray maçı rakibimizin bu sezon kalan iki hedefinden birisi, ligdeki tek hedefi. Sezon sonunda Fenerbahçe'yi yenmiş olmak gibi bir hedefleri olan rakibimiz, büyük bir ihtimal 100. yıllarında Avrupa'ya dahi gidemeyecek olmalarının üzüntüsünü dindirmek, taraftarlarının gönlünü alabilmek için bütün güçleriyle bu maça asılacaklar. Son haftalarda zevk veren futbolumuz ve yükselen grafiğimize rağmen hiçbir şekilde havaya girmemeli ve şampiyonluk yolunda herhangi bir puan kaybına tahammülü olmayan bizler camia, takım, taraftarlar olarak üzerimize düşen görevi eksiksiz yerine getirip, mutlu sona ulaşmalıyız.



Salih Erden



Copyright © 2004 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™