29.02.2004

Fenerbahçe 2-1 Galatasaray
11 puanlık avansı 6 haftada geri aldık, liderlik bizim...

Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı, Süper Lig’in 23.ncü haftasında yine bir terbiyeye sahne oldu. İki yıl önce gs’nin çirkeflikleri ile dolu geçen ve Rapaic’in attığı gol ile oluşan 1-0’lık skorundan çok; gs’lı çirkef futbolcuların gördüğü 4 kırmızı kart ile akıllarda kalan maçın ardından; geçen sene de gs’a 6-0’lık bir hezimet yaşatarak gs’li futbolcuların Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı sendromuna girmesine sebep olmuştuk. Bu maçta da gs’lılara ayrı bir acı çektirmeyi düşünen futbolcularımız, gs’a son dakikalara kadar hevesle beklediği 1 puanı maçın son anlarında ellerinden alma acısını yaşattı.

Gerek geçen sene alınan 6-0’lık galibiyetin, gerekse de takımımızın son haftalarda yakaladığı çıkışın ve gs’daki parasızlıktan kaynaklanan zorunlu gençleştirme çalışmalarının ardından maçın kesin favorisi olarak gösterilen ve bu yolla havaya sokularak motivasyonu bozulmaya çalışılan takımımız bütün bu gaza getirmelere aldırış etmeksizin oyunun belirli bölümlerinde kendi futbolunu sahaya yansıtmayı, belirli bölümlerinde gs’lıların top dolaştırmalarına izin vererek oyunu kontrol etmesini bildi.




Cimboma her sene farklı bir acı...
Derbi Maçtan Fotoğraflar İçin TIKLAYIN


Maçta açılan birbirinden orjinal pankartlar, taraftarımızın yaratıcılığının göstergesi...


Maytap şovun atmosferi izleyenleri büyüledi...


Marcio Nobre boş geçmiyor.


Mehmet Yozgatlı sarı-lacivertli formayla ilk golünü derbide kaydetti.

MAÇ ÖNCESİ

Öğlen saatlerinden itibaren stad çevresinde artan kalabalık 2200 gs’lı taraftarın son bölümünün de polis arabaları ile stada getirildiği 16.00 sıralarında giderek yoğunlaşmaya başladı. Getirildikleri otobüslerin kapı ve pencerelerini kırmaları ile tanınan gs’lı taraftarların bu davranışlarının kontrol eksikliğinden kaynaklandığını düşünerek daha önceki yılların aksine bu kişileri stada polis otobüsleri ile getiren güvenlik kuvvetleri, gs’lıları stada getirmekle birlikte bu cam-kapı kırma olaylarının nedeninin kontrol eksikliği değil bu taraftarların hayvanlığı olduğunu da öğrenmiş oldu. Nitekim İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, maçtan önce yaptığı açıklamada, sarı-kırmızılı taraftarların stada gelişleri sırasında bindikleri otobüsün camlarını kırdıklarını ve bu kişilerin gözlem altına alındıklarını söyledi. İşte o gözlem altına alınmayan diğer kısım da tribünlerde ve bulundukları tribünün tuvaletlerinde hayvanlıklarını gösterdiler.

17.00 sıralarında stadımız tamamen dolarken trübünlerde de gs’lılara gönderme yapılan çeşit çeşit pankartlar açılmaya başlandı. Sarı-Lacivert Derneğince hazırlanan ve Lise Kale arkası’nda açılan 1907 bayrağı, Maraton üst’teki Kill For You’nun “Kiminin Rüyası Kiminin Kabusu” pankartları ile 'Sahip başkan, Gazsaray şampiyon' bayrakları,bejiktaş’ın Kocaeli’de İstanbulspor karşısında aldığı 2-1’lik mağlubiyet haberinin tribünlerde yayılması ile çoşkuyu iyice arttırdı.

“ALLAH VERSİN”

Bu sıralarda sahte imparator terim’e ve gs’a gönderme yapılarak çalınan ‘Adam değilsin, Allah versin’ şarkısının tribünlerimizi iyice coşturması ile birlikte takımımız da sahaya çıktı. Havanın kararmaya başlamasına karşın o ana kadar ışıkların açılmamasının sebebi de oluşan muhteşem görüntü ile ortaya çıktı. Dünya statlarında ender görülen bir maytap şovu eşliğinde stat hoparlörlerinde çalan "Bir Şarkısın Sen" şarkısına eşlik eden 55 bin taraftarımız gs’lılara ısınmak için soyunma odasından başka bir alternatif bırakmadı. Nitekim, takımının atmosferden kötü etkilenmesinden korkan terim, futbolcularını ısınmak için sahaya çıkarmadı. gs’lilerin bir haftadır ağladıkları ve maçı gündüze almaya çalıştıkları karanlık gs’ı iyiden iyiye korkutmuştu anlaşılan.

MAÇ BAŞLIYOR:

Sahaya Volkan Demirel, Fatih Akyel - Stjepan Tomas - Fabio Luciano - Mahmut Hanefi Erdoğdu, Mehmet Yozgatlı - Ümit Özat - Marco Aurelio - Tuncay Şanlı, Marcio Nobre - Pierre van Hooijdonk dizilişi ile çıkan Fenerbahçe’de, sürpriz bir biçimde ilk onbirde yer alan Mehmet Yozgatlı ve Fatih Akyel ilk onbirde dikkatleri çeken isimler oldular.

Ve İsmet Arzuman, Adil Sinem, Nihat Mızrak üçlüsünün yönettiği karşılaşma saatlerimiz 19.07’yi gösterirken başladı.

Maçın başlamasıyla birlikte oyunun kontrolünü eline almasına rağmen ilk dakikalarda etkili pozisyon üretemeyen ekibimiz, 10. dakikadan sonra tehlikeli ataklar geliştirmeye başladı. 17. dakikada Tuncay'ın yaklaşık 25 metreden attığı sert şutu üst direkten dönerken, bir dakika sonra Nobre'nin ayağından gelen golle tribünler bayram yerine döndü. Golden sonra ekibimiz vites düşürünce, 28. dakikada oluşan karambole engel olamadık ve savunmamızın ofsayt diye durakladığı bir anda ofsaytta olan ve kalecimizin görüş açısını kapatan gs’li bir futbolcuyu yan hakemin de görmezden gelmesi ile gelen beraberlik golüne engel olamadık.

TARAFTAR :

Karşılaşmanın ikinci yarısında her iki ekip de temkimli bir oyun ortaya koyarken, tribünlerimizde bu temkinli oyuna uyar bir sessizlik içine büründü. Maçtan once stadı bayram yerine çevirerek eğlenen taraftarlarımız arasında tribünlerde büyük kopukluklar yaşandığı göründü. Çok daha az taraftarla çok daha iyi organize olduğumuz birçok maçı hatırladığımızda stadda sadece böyle maçlar için stada gelen taraftarlarımızın fayda mı getirdiğini yoksa tribünlerdeki kopukluklara neden oldukları için kuru kalabalık mı olduklarını düşündük. Evet futbolcularımızın koşmasını istiyoruz ama oyun durduğu, futbolcularımızın yavaşladığı anlarda onları ateşleyecek tezahuratlara katılıyor muyuz? Eğer bunu yapmıyorsak, lütfen futbolcularımıza ve ailelerine de olur olmaz küfürler etmeyelim.


İKİNCİ YARI VE DEĞİŞİKLİKLER :

58.dakikada Mahmut’un yerine sol kanata Ali Güneş’i alarak ilk değişikliğini yapan Daum, maçı çeviren değişikliği de 72.dakikada Aurelio’nun yerine Rebrov’u alarak yaptı. Rebrov’un oyuna girmesi ile Ümit sol bek’e geçerken Ali orta sahada ön liberoda oynamaya başladı. Rebrov’un ve Ali Güneş’in orta sahaya getirdiği canlılıkla süratlenen takımımızın hızını kesmeye çalışan yan hakem inanılmaz bir kararla; gs’lı futbolcunun kendi kalesine doğru attığı topta araya giren ve kaptığı topla kaleci Mondragon ile karşı karşıya kalan PVH’un pozisyonuna ofsayt bayrağı kaldıran yan hakemin kötü niyetli olmadığını düşündüğümüzden kendisinde kesinlikle bir sağlık problemi olduğunu düşünüyoruz. Nitekim pozisyonda topun PVH’a gs’lı futbolculardan geldiğini Metin Şentürk bile görürken onun göremediğini düşünemiyoruz.

GALİBİYET GELİYOR :

85.dakikada Rebrov’un mükemmel ara pasıyla sağdan içeriye hareketlenen Mehmet Yozgatlı kaleciyle karşı kaldığı pozisyonda güzel bir vuruşla topu direğin dibine bırakırken Kadıköy’de yer yerinden oynuyordu. Bu sene de galatasaray’a ‘son dakikalarda gol yemek nasıldır’ acısını yaşatan ekibimiz gelen galibiyetin çoşkusunu sahada yaşarken tribünler de bayram yerine döndü. Gelen golün acısıyla kendinden geçen ezik takımın ezik futbolcusu Volkan, kendisinin de o tribündeki taraftarlarından farkının olmadığını, insanlık namına birşey taşımadığını gösteren bir hareketle ilk golümüzü atan Nobre’nin yüzüne yere düştüğü sırada sert bir tekme attı ve sahayı maç bitmeden terk etmek zorunda kaldı. Yaşanan kargaşanın şokunu üzerinden atan taraftarımız dört tribün birlikte Sarı-lacivert-şampiyon-Fener tezahuratları ile Kadıköy’ü inletirken, futbolcularımız da buna top çevirerek eşlik etti. Futbolcularımızın top çevirmesiyle başlayan OLEY’ler çoşkuyu iyice arttırdı ve hakem ismet arzuman buna daha fazla dayanamayarak OLEY’ler arasında maçı bitirdi…

MAÇ SONU :

Maçın ardından 2.5 yıl sonra gelen liderliğin keyfi ile tribünleri dolaşarak taraftarlarımızı selamlayan futbolcularımız, taraftarlarımızdan büyük alkış aldı. Kalecimiz Volkan bu sırada formasını tribünlere atarken şansız bir şekilde sakatlandı. Kolu çıkan futbolcumuz 3 hafta sahalardan uzak kalacak.

Karşılaşmanın iyileri olarak özellikle ikinci yarıda defanstan forvete top taşıyan Luciano, defansta etkili bir oyun çıkaran Tomas, ilerde çok koşan ve attığı gol ile gerçek Fenerbahçe’li olan Nobre’yi gösterebiliriz. Mahmut’un bu maçta zorlandığı gözlenirken, Ümit’in de son haftalardaki formunun altında olduğu görüldü.

Maç ertesi hiçbir kötü olay yaşanmadan gs’li futbolcular soyunma odalarına giderken taraftarlarımız uzun sure tribünlerde kalarak gs’lı taraftarlarla ‘Allah versin’, ‘Bir yarim olsun isterdim’, ‘imparator olmayı canım kolay mı sandın’ şarkıları eşliğinde dalga geçtiler… Her sene olduğu gibi…

YİNE AĞLAMALAR :

Ezik takımın teknik direktörünün maç sonrası diline doladığı faul pozisyonuna gülmekten başka bir cevap veremiyoruz. Kendi ceza sahamız önünde olan bir ikili mücadele sırasında verilmeyen faul nedeniyle yenildiklerini söyleyen terim’in geçen seneki 6-0’lık skor sanıyoruz hafızasını kaybetmesine sebep olmuş. Zira terim’in toplantısında ne attıkları goldeki ofsayt nedeniyle hakem tebrik ediliyordu, ne de PVH’un pozisyonunu ofsayt ile kesen yan hakem…

LİDER FENERBAHÇE :

Evet bir gs maçını daha her zamanki gibi kazanarak geride bıraktık. Bu maçın önemi uzun bir aradan sonra liderlik koltuğuna oturmamız. Artık futbolcularımıza ve bize düşen görev bu koltuğu bırakmamak için elimizden geleni yapmak. Aslına bakılırsa çok iyi futbol oynadığımız söylenemez. Basınımız skor basını olduğu için kazanan takımı göklere çıkarmaktan başka birşey bilmiyorlar. Fenerbahçe iyi kontraatak futbolu oynuyor. Ancak işte bu oyununu oynayabilmesi için rakibinin kendisinin üzerine gelmesi gerekli. gs karşılaşmasında zorlanma sebebimiz de buydu. İyi mücadele ediyoruz ama çok iyi futbol oynamıyoruz. Türkiye ligi için bu mücadelemiz yeterli olacak inşallah. Ama önümüzdeki yıl şampiyonlar liginde hedefleri olacak ekibimizin orta sahaya bir oyun kurucu alması gerektiği her maçta görülüyor. Oyuna girdiğinde orta sahada oyun kuruculuk görevini yapan Rebrov’un attığı ara paslar gibi paslarla kanat oyuncularımızı maç boyunca pozisyonlara sokmalıyız, sadece son 15 dakika değil.



Fatih Erden



Copyright © 2004 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™