17.03.2004

ŞAİBE never dies...
Fenerbahçe 2-4 Gençlerbirliği

Türkiye kupası yarı finalinde Gençlerbirliği ile karşılaşan ekibimiz Federasyon ve Ali Aydın’ın attığı gollere engel olamayarak sahadan 2-4 mağlup ayrıldı ve kupaya yarı finalde veda etti.

MAÇ ÖNCESİ :

Gençlerbirliğinin, maçtan önceki haftasonu oynaması gereken lig maçını Fenerbahçemiz ile oynayacakları lig maçına daha iyi hazırlanmaları için erteleyen ”saygıdeğer” federasyonumuza Ali Aydın beyefendi de eşlik edince istenen sonuç elde edildi. Zil takıp oynayın şimdi saygıdeğer ‘futbol federasyonu üyeleri’.

Fenerbahçemizin 5-2 aldığı Konya maçının ardından çıktığı gençlerbirliği maçında takımımıza destek vermek için yaklaşık 50000 taraftar stadımıza akın etti. Maçın başlayacağı saate kadar hınca hınç dolan stadda, taraftarlarımız tarafından tur için mükemmel bir atmosfer yaratıldı. Gençlerbirliği futbolcuları ve ‘oyunun baş aktörü’ sayın Ali Aydın beyefendi sahaya çıktığında başlayan inanılmaz ıslık taraftarlarımızın federasyonun gençlebirliğini bu maça daha iyi hazırlamak için aldığı erteleme kararına tepkinin sonuçlarıydı.




Tuncay’ın golü ve mücadelesi, şaibeyi devirmeye yetmedi...
Maçtan Fotoğraflar İçin TIKLAYIN


Sakatlığından dolayı uzun süre sahalardan uzak kalan Kemal’in ayağı kırıldı, genç futbolcumuz sezonu kapattı.


Recep’in arkasındayız...


Mehmet formaya alışmaya başlarken, şanssızlık peşini bırakmadı...


Pierre, baraj kurdurmayan Botonjic’e pis çaktı.

MAÇ BAŞLIYOR:

Sahaya Recep Biler, Ali Güneş - Stjepan Tomas - Fabio Luciano - Kemal Aslan, Mehmet Yozgatlı - Marco Aurelio - Ümit Özat - Tuncay Şanlı, Marcio Nobre - Pierre van Hooijdonk dizilişi ile çıkan ekibimizin yedek kulubesinde, sonradan oyuna girdiği karşılaşmalarda takımımızı ateşleyen futbolcumuz Rebrov’un yerine, son haftalarda antremanlarda yüksek performans sergileyen Petkov vardı.

50000 taraftarımızın omuz omuzaları arasında başlayan karşılaşmada kontrollü bir futbol ve süratli ataklarla gol aramayı tercih eden ekibimiz ilk yarıda kalemizde, sağdan soldan birilerine çarparak gençlerli futbolcuların önüne düşen 2 top dışında rakibe pozisyon vermezken; 13.dakikada Van Hooıjdonk’un kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyondan, 24.dakikada Nobre’nin kafa ile aşırılan topla girdiği pozisyondan, 38.dakikada Ümit’in uzaktan sert şutundan ve 41.dakikada Nobre’nin sol çaprazda karşı karşıya kaldığı pozisyonlardan yararlanamayınca gol kaydına muvaffak olamadı.

25.dakikada son haftaların formda ismi Mehmet gençlerbirliği’li futbolcuların acımasız ‘tatlı sert’ futbolunun ilk kurbanı olurken, bu ilk yarıda yaşadığımız ilk büyük şanssızlık oldu. 41.dakikada Kemal’in yaptığı küçük bir hata da şanssızlıkla birleşince olmayacak bir pozisyondan yediğimiz golün ardından ilk yarıyı 1-0 yenik tamamladık.

İLK YARININ ARDINDAN:

Kemal-Nobre–Tuncay-Mehmet ve oyuna girdikten sonra da Serhat’ın zaman zaman sergiledikleri prese dayalı futbol, futbolcularımızın hepsinin ortaya koydukları kazanma isteği ilk yarıdan taraftarlarımızın büyük keyif almasını sağladı.

Ancak sahada Ali Aydın isimli bir ‘uzaktan kumanda cihazı’ vardı ki, kumandasına gençlerin haftasonu oynaması gereken maçı ertelendiğinde zaten basılmıştı. Ali Aydın beyefendi, Ç.Rize maçının tekrar oynanmasının da intikamını alırcasına federasyonun isteğine uygun bir maç yönetimi sergileyince de, ne gençlerli futbolcuların futbolcularımızı sakatlamalarına, ne durduk yere yere yatmalarına kart çıkıyordu. Bunları geçtik, ne de futbolcularımızı her atak girişimi sırasında yere indirmeleri görülüyordu.

İKİNCİ YARI:

İkinci yarıya süratli başlayan ekibimiz Van Hooijdonk’un frikiği ve Aurelio’nun uzaktan şutlarından gol çıkaramadıktan sonra, 56.dakikada Skoko’nun vuruşunda kalemizde 2. golü gördük. İlk oyuncu değişiklik hakkını sakatlanan Mehmet’in yerine Serhat’ı alarak kullanan Daum, ikinci hakkını 60.dakikada Aurelio’nun yerine Petkov’u alarak kullandı. Petkov’un oyuna girmesi ile Kemal Aurelio’nun yerine orta sahaya geçti. Bu dakikadan sonra sol kanadı gençler’in ataklarına karşı kapatan Fenerbahçemizde orta sahada da bir canlılık yaşandı ve 1 dakika sonra da Tuncay’ın ayağından skoru 1-2’ye getiren golümüz geldi.

Ali Aydın maçtaki yönetiminin yanlı olduğunu çok belli ettiğini anladığından orta sahada garip ikili mücadelelere bu dakikalarda garip düdükler çalarak aklınca bizlerde tarafsız bir hakem imajı yaratmaya çalıştı ama yapılan onca kasti faule göz yuman bir hakemin yaptığı böyle komik şeyler ancak kendisine ve ailesine tezahurat olarak dönebilirdi... ve nitekim de öyle oldu.

Kaleci Botanjic’in maç boyunca her ofsayt pozisyonunda, her autta, her korner atışında, kısacası kalesinin önündeki her ikili mücadelede yerde yatmasına seyirci kalan Ali Aydın beyefendi taraftarlarımızın Botanjic’e attığı su bardakları üzerine 3 numaralı anonsu da heyecan içinde yaptırdı. Belli ki Ali Aydın’ın içinde birşey kalmıştı onu çıkarmaya çalışıyordu...

GOL ALİ AYDIN :1-3

73.dakikada maçın dönüm noktası diyebileceğimiz an yaşandı. Hooijdonk’un göğsüyle indirdiği topa Ümit’in vuruşunda top yan direkten dönerken Şükrü Saraçoğlu’ndan büyük bir uğultu yükseliyor, Fenerbahçe’nin baskılı futbolunun devam ettiği bu dakikalarda, maç boyunca futbolcularımıza yapılan faullerde bir türlü düdüğünü ağzına götürmeyen, götürdüğünde de çalmayan Ali Aydın beyefendi saçma sapan bir faul ile son golünü de atıyor ve tekrar Fenerbahçe’nin önüne geçiyordu.

80.dakikada 1-3 yenik düşmüş olmasına ve maçı Ali Aydın gibi bir hakemin yönetmesine rağmen maçı bırakmayan takımımız 85.dakikada Van Hooijdonk’la golle burun buruna geliyor ve 1 dakika sonra da gençlerlilerin baraj kurmadığı bir frikik ile de skoru 2-3’e getiriyordu. Van Hooijdonk’un çatala taktığı top jeneriklere girecek güzellikte bir gol getirdi...


RECEP :

Özellikle skor 1-3’e geldikten sonra tribünlerimizde azınlık denemeyecek kadar bir kısım taraftarımızın neye tepki vereceğini bilemez bir şekilde bilinçsizce Recep’e yüklenmesini, Recep’e top geldiğinde onu yuhlamasını ve dalga geçercesine alkışlamasını kınıyoruz. Gerçek taraftar kötü gününde futbolcusunun yanında olandır. Futbolcuyu sahada Daum da izliyor, onun oynayıp oynamamasına karar veren de o sonuçta. Ve elbette eğer ki bir problem görüyorsa elbette bunun tedbirini de o alacaktır. Peki daha bitmemiş bir maç sırasında futbolcusunun moralini bozmak niye? Daha 9 hafta olan lig yarışı boyunca kalemizi koruyacak kalecimizi küstürmek niye? Bir sonraki maça yine ayakları titreyerek mi çıksın istiyorsunuz? “Aman bir hata yapmıyayım. Yoksa taraftar yine bana yüklenecek” stresi mi başarı getirecek?..... Ama bütün bunları düşünmeye ne gerek var.... Yuhla gitsin.

‘TATLI SERT’ FUTBOL :

Skor 2-3’e geldikten sonra tribünlerde de tekrar bir canlılık başladı, ateşlenen takımımız tekrar yüklenmeye başladı ki, her yüklenmeye başladığımıza olduğu gibi gençlerli futbolcular hakem Ali Aydın’dan da aldıkları destek ile yine sertliğe ve faullerle oyunu soğutmaya başladılar. Dengesiz hareketlerle futbolcularımıza giren gençlerliler 88.dakikada bu defa da Kemal’in sakatlanarak sahayı terketmesine sebep oldular. Kemal 3 ay sahalardan uzak kalacakken, Mehmet’in de 2-3 hafta oynayamayacağı açıklandı. ‘Tatlı sert’ futbol buymuş meğer...

90.dakikada da, Tuncay ve Luciano’nun taraftarlarımızın korner sırasında sahaya attığı yabancı maddeler nedeniyle ‘atmayın’ ikazları yaptığı sırada kullanılan kornerden gelen topla 4.golü yiyen ekibimiz sahadan 2-4 yenik ayrılırken, stadı terketmeyen gerçek taraftarlarımızın maçın son dakikalarında ve soyunma odasına giderken takımımıza verdikleri destek görülmeye değerdi.

Türkiye kupasından elendik ama gerçek taraftarların arasına kaynamış taraftar bozuntularının da tribünlerimizde hata yapan futbolcularımıza nasıl bilendiklerini, sahaya attıkları yabancı maddelerle yalnız saha kapatma şeklinde değil futbolcularımızın konsantrasyonunu bozarak gole nasıl sebep olabildiklerini; futbol federasyonunun aslında ‘Türkiye futbol federasyonu’ değil ‘anti Fenerbahçe futbol federasyonu’ olduğunu, Türkiyenin sayılı hakemlerinden diye gösterilen Ali Aydın beyefendinin de bir ‘uzaktan kumanda’ya nasıl dönüşebildiğini görmüş olduk. Anlaşılan liglerimizde Şaibe ölmüyor ve bu federasyon görevine devam ettiği sürece de ölmeyecek.

Ancak bir gerçek var... İster ortalığı şaibe alsın yürüsün, ister hakemler maç sonuçları üzerine bahis oynasın, ister futbol federasyonu sağa sola teşvik primi dağıtsın değişmeyecek bir şey var... Allahın izni ile 3. yıldızı bu sene takacağız.


“gençlerbirliği erteleme istedi, biz de erteledik.” başkomedyen Ata Aksu

"Öncelikle dinlenmemiz lazım. Hem fiziksel, hem de zihinsel olarak yorulduk. Federasyonun bu nedenle hafta sonundaki maçımızı erteleyeceğini sanmıyorum!.. " Christoph Daum



Fatih Erden



Copyright © 2004 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™