18.04.2004

İnönü’de Hesabımız Var...
Fenerbahçe 1-1 Samsunspor

Süper Lig`in 30. haftasında Şükrü Saraçoğlu’nda Samsunspor ile karşılaşan ekibimiz sayısız gol fırsatından yararlanamadığı karşılaşmadan 1-1’lik beraberlikle ayrıldı. Aldığımız beraberliğin ardından, geçtiğimiz hafta ikinciliğe yükselen Trabzonsporla puan farkı 2’ye inerken, üçüncü sıradaki Beşiktaşla aramızdaki 5 puanlık fark sabit kaldı.

Takımımızın tek golü 37. dakikada Fabio Luciano`dan gelirken, Samsun’a beraberliği getiren gol 57. dakikada Şenol’dan geldi.

MAÇ ÖNCESİ :

C.tesi günü beşliktaş’ın Konya deplasmanında aldığı beraberliğin de etkisiyle. maçtan bir gün öncesinde bütün biletlerin tükendiği ve karşılaşmanın başlamasına 2 saat kala tribünlerin tıklım tıklım dolduğu stadımızda maş öncesi futbolcularımız ısınırken muhteşem bir atmosfer vardı. Ellerinde güllerle şampiyonluk şarkıları söyleyen taraftarlarımız “Şampiyon Fenerbahçe” tezahuratları ile Kadıköy’ü inletiyordu.




Luciano takımımızın tek golünü kaydetti.
Maçtan Fotoğraflar İçin TIKLAYIN


Ali Güneş sağ bekte başarılı bir oyun sergiledi.


Serhat özellikle ilk yarı sağ knanatta etkiliydi.


İki haftadır forma şansı bulamayan Tomas ilk 11’deydi.


Daum’un sol kanatta görev verdiği Fatih etkili olamadı.

Teknik Direktörümüz Christoph Daum’un, 2 haftadır görev vermediği Stjepan Tomas`a ilk 11`de yer verdiği karşılaşmaya takımımız; Volkan Demirel, Ali Güneş - Fabio Luciano - Stjepan Tomas - Fatih Akyel, Serhat Akın - Ümit Özat - Marco Aurelio - Tuncay Şanlı, Marcio Nobre - Van Hooijdonk onbiri ile çıkarken Fatih’in sol bekte oynaması dikkatleri çekti. Yabancı kontenjanına takıldığı için sol kanatta Petkov’u oynatamayan Daum; anlaşıldığı kadarıyla, henüz daha çok genç olan Mahmut’u yapabileceği hatalarda tribünlerden gelebilecek kötü tepkilerden (daha once yaşananlarda olduğu gibi) korumak için ilk onbire almadı. Yoksa Mahmut gibi bir sol kanat oyuncusu varken Fatih’i sol kanatta oynatmak hiç de mantıklı görünmüyor.

ILK YARI :

Taraftarlarımızın omuz-omuzaları arasında futbolcularımızın vuruşu ile başlayan karşılaşmaya çok süratli başladık. Tuncay-Serhat-Van Hooijdonk ve Nobre ile ilk yarım saatte samsun kalesini devamlı olarak yoklarken, aradığımız gole 36.ncı dakikada Tuncay'ın soldan ortaladığı topla buluşan Ümit Özat’ın sağdan aut çizgisinden yaptığı ortaya gerilerden gelen Fabio Luciano’nun vurduğu kafa ile ulaştık. Tribünlerimizi sevince boğan bu gol, aynı zamanda defans oyuncumuz Fabio Luciano’nun bu sezon attığı 3.ncü gol oldu.

Karşılaşmanın ilk yarısı golün ardından da girdiğimiz pozisyonlardan da yararlanamamamız üzerine başka gol olmadan 1-0 sona erdi.

İlk yarıda sağ kanadımız Ali ve Serhat’ın birbirleriyle uyum içerisindeki oyunu ile çok iyi çalışırken geliştirdiğimiz birçok atağımız ve samsun ceza sahasında tehlike yaratan birçok orta da bu kanattan yapıldı. Ancak aynı şeyleri, ne yazık ki sol kanatta göremedik. Sol bekte sol ayağını hiç kullanamayan Fatih olunca, bundan daha iyisini de zaten beklemiyorduk. Sol kanatta Petkov’u oynatsa takımdan bir yabancıyı çıkarmak zorunda kalan, Mahmut’u oynatsa Mahmut’un maç boyuncu tribünlerden tepki almasından çekinen Daum bu kararın da pek mantıklı olmadığını umarız anlamıştır.

İKİNCİ YARI :

İkinci yarıya sürat düşürerek başlayan ekibimiz, 57.nci dakikada karşılaşmanın hakemi Metin Tokat’ın verdiği uyduruk bir faul’un ardından, sol köşe gönderinin yanından altıpas içine ortalanan topta Şenol’un ayağından golü yedi; 1-1.

60.ncı dakikada PVH’un kafa şutunu samsunlular çizgi üzerinden çıkarırken, devamında da Tuncay’ın topu üstten auta atmasının ardından, 65.nci dakikada Metin Tokat Ali Güneş’e faul bile olmayan bir mücadele sırasında Celil kendini yere atınca sarı kartını gösterdi. Ali sayın Metin Tokat’ın uydurduğu bu kartın ardından, ilk yarıda kart gören Fatih’le birlikte bu maçta kart gören ikinci oyuncumuz oldu.

Yediğimiz golün ardından Luciano da sık sık hücuma çıkarak gol ararken aradığımız gole bir türlü ulaşamadık. Kaptanımız Ümit Özat’ta haftalardır süren ve özellikle ikinci yarılarda kendini gösteren yorgunluk yine apaçık bir şekilde ortaya çıkınca Daum 70.nci dakikada Ümit’in yerine orta sahaya sakatlığı nedeniyle 4 maçtır takımdan uzak kalan Mehmet Yozgatlı’yı aldı.

Mehmet ile birlikte oyuna girmek için ısınan ve formasını giyen Rebrov’sa tekrar yedek kulubeine girerek eşofmanlarını giydi. Sanıyoruz Daum, samsun’un etkili futbolunun hala devam ediyor olmasından, defans gücümüzü zaafa uğratabilecek bir Aurelio-Rebrov veya Tomas-Rebrov değişikliğinden son anda vazgeçti.

ELEKTRİK KESİNTİSİ ve MAÇ SONU :

Karşılaşmanın 79.ncu dakikasında stadın elektrikleri elektrik kurumundan olduğu açıklanan bir nedenle bir anda gitti. Karanlıklar içerisinde bir anda ellerden yükselen maytaplar ve Türkiye’de sadece Şükrü Saraçoğlu’nda olan elektrikli reklam panoları karanlığın içinde çok güzel bir görüntü oluşturdular. Yaklaşık 8 dakikalık bir aradan sonra karşılaşma tekrar başlarken son dakikalarda girdiğimiz pozisyonlardan ve PVH’la kullandığımız frikiklerden de yararlanamayınca sahamızdaki 2 puanlık kayba engel olamadık.


Maç sonrası teknik direktörümüz Daum, kalan maçların tamamının final havasında geçeceğinin altını çizerek, "Şu anda az bir farkla da olsa rakiplerimizden öndeyiz. Bundan önce kalan maçlarımız için hepsi final havasında geçecek demiştik. Bundan sonraki maçlarımız da final havasında geçecek. Ancak, artık kaybetme gibi bir lüksümüz kalmadı." şeklinde konuştu.

METİN TOKAT, MHK, FEDERASYON :

Kendisini hakem sandığımız Metin Tokat beyefendinin, devre arasının ardından ikinci yarıda verdiği kararlar futbolcularımızdan ve taraftarlarımızdan yoğun tepki aldı.

Ceza sahası civarında futbolcularımıza şut attırmamak için futbolcularımızın üzerine çıkan samsunluları seyreden Tokat, benzer pozisyonlar orta saha civarında olunca her nasılsa düdük çalmaktan çekinmedi. Takımımızın gol atmasını engellemek için türlü yollar deneyen, attığı golleri saymayan, gole giderken uyduruk ofsayt bayrakları kaldıran hakemlerin ardından, bu yaşadıklarımıza öyle alıştık ki; klasik TFF hakemi deyip geçiyoruz artık. Kimsenin şüphesi olmasın; bu hakemlere, bu merkez hakem komitesine ve bu federasyona gereken cevabı Fenerbahçemiz “tokat” gibi bir cevapla verecek.

Ligde artık son dört haftaya giriyoruz. Önce önümüzdeki pazar inönüde kartal keseceğiz ve beşliktaşla olan puan farkını 8’e çıkaracağız. Ardından bu sene iki defa derslerini verdiğimiz trabzon’un $aibespor’la oynayacağı karşılaşmada Fenerbahçe düşmanlarının kirli işlerini tekrar izleyeceğiz. Bundan sonra rakiplerimizin oynayacağı maçlar pislikler içinde geçeceğinden biz kendi maçlarımızı kazanmaya bakmalıyız.

Şampiyonluğa artık 4 hafta kaldı. Aldığımız beraberliğin ardından Kadiköy’de futbolcularımızla vedalaştık ve kendilerini önümüzdeki hafta inönü stadında karşılamak üzere soyunma odasına yolladık. Önümüzdeki hafta bu defa İnönü’de, şampiyonluk şarkıları söylemeye devam edeceğiz.


Bekleyin kargalar… G E L İ Y O R U Z… Ne hakemleriniz kurtarabilecek sizi elimizden, ne federasyonunuz, ne de ‘bilgili’ ve ‘ulusoylu’ başkanlarınız…







Tuncay ile 3 yıl daha...


Fenerbahçelilik ağır bastı...

Geçen sezon Werner Lorant’ın isteğiyle takıma dahil edilmiş ve köprücük kemiği kırılması nedeniyle formayı sırtına geç de olsa geçirmişti Fenerbahçe’nin geleceğine damgasını vuracak bu delikanlı. Kendisini göstermesi fazla uzun sürmedi. Sonradan girdiği maçta Elazığspor’a inatçılığını belgeleyen bir gol attı ve sarı formasını yeşil çimlere sererken "benim yerim burası" der gibiydi.

Aslında onun gelişiyle sadece Fenerbahçe’de değil Türk futbolunda çok şeyler değişti. Belki geçtiğimiz sezon çok kötü günler geçirdik, ama hem camia hem futbolcular, hem de bütün Türkiye, bir futbolcunun sahada canını dişine takarak oynayabileceğini, oynaması gerektiğini gördü. Fenerbahçe’de bir devrimin kapısını araladı bu delikanlının azmi, inancı.


Şimdi hangi takımın taraftarına yöneticisine gitseniz size "Sahada mücadele eden, savaşan, genç dinamik futbolculardan kurulu bir takım istiyoruz." diyeceklerdir. Kötü günler geçirmiş olsak da biz bu yolda çok sağlam adımlar, temmeller attık. Türk futboluna bu gençlik ateşini aşılamakta kuşkusuz büyük katkı yaptı Tuncay Şanlı, üstelik futbolu çirkinleştirmeden, fairplayi saptırmadan.

Genç futbolcumuzla hafta içerisinde 3 yıllık yeni sözleşmemizi imzaladık. Boş sözleşmeye imza atan Tuncay’ın hakkını yönetimimizin vereceğinden hiçkimsenin kuşkusu yok. Tuncay’ın da buna inanmasını ve Fenerbahçe forması altında takım olarak büyük başarılara imza atmasını diliyoruz.





Copyright © 2004 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™