25.04.2004

Cepheler Şekillendi, Fenerbahçe ve Diğerleri...
Beşiktaş 1-3 Fenerbahçe

Süper Lig'in 31. haftasında İnönü Stadı'nda karşılaştığımız Beşiktaş'ı müthiş bir taktik anlayış, üst düzey azim ve sonsuz inan cımızla cimlere gömdük. Sahadan 3-1 galip ayrılan Fenerbahçemiz liderliğini korurken Beşiktaş'ı da yarışın dışına itti. Beşiktaş Fenerbahçemizin 8 , Trabzonspor'un 6 puan gerisinde kalırken Şampiyonlar Ligi hayallerinden de uzaklaştılar. Hayatını lige heyecan vermeye adamış Sinan Paşa'yı da ligin tadını tuzunu kaçırdığı için kınamadan geçemeyeceğim.

MAÇ ÖNCESİ :

İnönü Stadı'nda saat 19.00'da başlayan karşılaşma için Fenerbahçe Spor Kulübü'ne 1200 kişilik yer ayrıldı. Fenerbahçeliler İnönü Stadyumu eski açık tribününde saat 13.30da yerlerini aldılar.

Futbol takımımızın sahaya dizilişinde geçen hafta oynanan Samsunspor karşılaşması kadrosundan farklı olarak Fatih tekrar eski mevkiisi, sağ beke döndü, Ali Güneş ise sol bekte görev aldı. Sahaya dizilişte van Hooijdonk'un daha geriye dönük oynaması Cristoph Daum'un bu maç için hazırladığı sürpriz taktik oldu. Hollandalı'nın orta sahaya yaptığı katkıyla bu alanda çoğalıp rakibi hata yapmaya zorladık.




Serhat kartalı yine öptü.


van Hooijdonk liderliği ve savunmaya katkısıyla tam bir görev adamıydı.


Son haftalarda formsuz
görünen Ümit iki asist ve ortaya koyduğu mücadeleyle geri döndü.


Tuncay sol kanatta Kaan Dobra'yı perişan etti.


Savunmadaki savaşçımız Tomas işbaşındaydı.

MAÇ BAŞLIYOR :

Karşılaşmanın hakemi geçmişteki Fenerbahçe maçlarına taraflı kararlarıyla damgasını vurmuş Selçuk Dereli'nin düdüğüyle karşılaşma başladı. Her iki takım da ilk dakikalarda temkinli olmaya çalışsa da, yapılan bireysel hatalarla pozisyonlar doğmaya başladı.

Karşılaşmanın ilk dakikasında Kudurmuş Beşiktaşlılar sahaya yabancı madde yağdırarak cirkeflikte ulaşılan son teknolojiyi gözler önüne serdiler. Sahaya atılan yabancı maddelerden biri bu arada Fatih'e isabet etti. Dereli şaşılacak bir kararla 3 numaralı anonsu yaptırdı. Hakem Selçuk Dereli'nin kafasına birşeyler denk gelmiş olmalı ki bir anda normal bir hakem gibi yönetim sergilemeye başladı.

GOOOOOOOOOOOOL, Serhat Çaktı :

İlk dakikalarda kabul etmek gerekir ki her iki takım da yoğun stres altında kaldı. Her iki takım da paslarda isabet kaydedemedi, uzun toplar artmaya başladı. Ancak başlarda daha çok topa sahip olmaya çalışan Beşiktaş'ın da doldur boşalt oynamaya başlaması bizim daha da işimize geldi.

Takım olarak biz daha organize hucümler yapmaya başladık. Tribünlerin ilk 15-20 dakikadaki gazları da geçince Fenerbahçe taraftarı tribünlerdeki bariz üstünlüğünü ortaya koydu. Bu desteği de arkasına alan ekibimiz, Pierre van Hooijdonk liderliğinde geliştirdiği hücumlardan birinde Hollandalı yıldızın ceza sahasına gönderdiği topla bir pozisyona girdi. Cordoba'dan seken topu kafasıyla önüne alan Luciano, auta çıkmak üzere olan topu çizgi üzerinden içerideki Serhat'a doğru gönderdi. Beşiktaş'ın belalısı Serhat da yine yapacağını yaptı ve topu ağlara gönderdi.

Ancak bu arada bilinci yerine gelmeye başlayan maşa Dereli, Serhat'ın, golün ardından sevinmesine sinirlenmiş olmalı ki, kendisine sarı kart gösterdi. Bu kartla Serhat önümüzdeki hafta oynanacak Ankaragücü maçında cezalı duruma düştü.

Beşiktaş tribünleri atılan golün ardından çılgına döndü. "Yıllardır nedir bizim bu Serhattan çektiğimiz..." diye dert yanan Beşiktaşlı taraftarlar, çekirdek günlerinde keyiflerini kaçıran bu insanı esefle kınadıklarını belirttiler. Bu duygularını Aziz Yıldırım'a ileten piknik tayfası duygularına cevap alamayınca şeref tribününü yabancı madde manyağı yapmaya kalktılar. Bu da yetmedi, başkanı çekemeyenlerin ilk başvurdukları yol, küfüre de el attılar.

Serdar Bilgili'nin olaya bakışı gerçekten çok ilginçti, "Ben de kızımla küfürleşiyorum ne var bunda!!!"

İKİNCİ YARI :

Karşılaşmanın ikinci yarısının hemen başında Fatih Akyel geçirdiği sakatlık nedeniyle yerini Selçuk Şahin'e bıraktı. Genç futbolcumuz, Fatih'in yerinde, sağ bekte, görev aldı.

İkinci yarının ilk 15 dakikasında Beşiktaş'ın baskılı bir oyunla gol arayacağını tahmin eden takımımız temkinli futbolunu sürdürdü. Ama neyseki Lucescu yardımcısıyla Samsunspor maçı kasetlerini izleyerek kritik yapıyordu. İkinci yarının ilk 5 dakikasında birkaç orta yapan Beşiktaş, Sergen'in göbeğini taşımayacak halde olmasından dolayı ilerleyen dakikalarda kilitlendi.

Bu durumu farkeden ekibimizde Serhat ve Tuncay ileriye çıkıp rakip savunmanın arkasına sarkmaya başladı.

GOLLEEEEEER: 3-0

Baktık ki Beşiktaş'ın ayakta duracak hali yok, iki uzun top, ve Serhat - Tuncay ikilisi...

Sağdan soldan fırtına gibi esen genç yıldızlarımız Ümit'in iki müthiş asistiyle kaleciyle karşı karşıya kaldı. 58. dakikada Serhat ve 60. dakikada Tuncay'ın attıkları gollerle beraber Lucescu eline aldığı kağıt kalemle maç sonu basın toplantısında konuşacaklarını düzenledi. "Samsun maçından sonra..."


BİZE DE LOCA YAP SERDAR BAŞKAN:

Farkın 3'e çıkmasıyla artık Beşiktaş tribünleri de lehimize faaliyete geçmiş gözüküyordu. Serdar Bilgili'ye sitem eden bu arkadaşlar, yeni açık tribüne loca talebinde bulunuyorlardı. Bizim de kendilerinden ricamız önümüzdeki maçlarda başkanlarından eski açık için de loca istemeleridir. Tabi, yağmur, kar deplasman taraftarı sıkıntı çekiyor. Bence böyle bir organizasyonla epey maddi gelir elde edersiniz.

Al şeref sayını, otur oturduğun yere...

Maçın gidişatı pek hayırlı değildi. Kendimizi bir an kendi sahamızda hissettik. Üstelik içeriye deplasman taraftarı da alınmamıştı. Beşiktaş taraftarına kendi hüviyetlerini hatırlatmak maksadıyla müsaademizle bir gol atan Beşiktaş durumu 3-1'e getirdi. Beşiktaş'ın tek sayısını Lucescu'nun "gözbebeği" Sergen hayranı doğuştan Beşiktaşlı Okan Koç attı ve karşılaşma bu skorla sona erdi.

Maçın Yıldızı: İbo :
Film: Kendi düşenin neyi eksik, o da ağlar...


Adama 40 kez deli dediler adam deli falan olmadı, tek akıllı o bu alemde. Taktik belli, rakibin formasından çek adam yere insin, sen de düş, faul kimin, tabii ki Beşliktaş'ın. Bizler bunları izlemekten bıktık ama ne futbol yorumcusu diye geçinenler ne de hakemler bıkmadı. Bir de Beşiktaşlı İbrahim'e canını dişine takıp oynar, dürüst futbolcudur gibi tabirleri yakıştırırlar ya, al sana komedi.

İbrahim'in maç boyunca kaç tane faule maruz kaldığını sadece istatistikler söylüyor, ama gören gözler İbrahim'i es geçmiyor. Milli formayı sırtına geçirmiş bir futbolcu olan İbrahim Üzülmez'i bu tavırlarından dolayı kınıyor kendisini biran önce toparlamasını kendisine tavsiye ediyoruz, aksi takdirde akıllarda yanlışlıkla yer eden mazlum futbolcu imajını da kaybederse mazallah kendisine Ali Sami Yen inşaatında bile iş bulamaz, bizden söylemesi.

TAKKE DÜŞÜYOR, KELİ SEÇMEK SİZE KALMIŞ :

Türk Sporu geçtiğimiz hafta çok çalkantılı günler geçirdi. Önce Galatasaray'lı yönetici Ergun Gürsoy ve futbolculardan Hakan'ın açıklamaları gündeme oturdu. Trabzon'un şampiyonluğu için son haftalarda oluşturulmaya çalışılan zemin, Anadolu takımlarından sonra, önümüzdeki haftalarda Trabzon'un rakibi olacak Galatasaray cephesinden gelen aşk mektuplarıyla bir başka boyut kazandı. Her an her dakika TVlerde birileri Trabzonspor'a sempati duyduğunu belirtiyor, Trabzon engelleri birer birer aşmaya devam ediyor.


Türkiye'de inanılmaz olaylar yaşanıyor. Dün de Rizespor Sebat karşısında 1-0 kaybetti ve Yılmaz Vural esrarengiz bir şekilde istifa etti. Sahada dökülen, al gülüm ver gülüm futbol oynayan, Rizespor futbolcuları Yılmaz Hocayı çıldırtmış olmalı ki kendisi görevinden ayrıldı. Tabii bunun farklı bir boyutu daha var. Teşviklerin şikelerin alenen yapıldığı bir ortamda Fenerbahçe'ye kök söktüren ve 3 puan kaybına sebep olan Rizespor gibi bir çok anadolu takımı ilerleyen haftalarda burnunun üstüne çakılıyor. Kimse çıkıp küçük takımlar herkese karşı daha çok motive oluyor demesin. Şu anda görünün odur ki Türkiye'de iki cephe oluşmuştur. Fenerbahçe ve diğerleri.

Federasyonumuz da hala övünecek birşeyler arıyor ve, maalesef yüzsüzlüğün bu kadarı, buluyor. Hala bu ligin tertemiz işlediğini savunan bir kesim varsa o insanların temizliğinden şüphe ederim. Bu sezon öyle veya böyle bitecek ama bu Federasyon, MHK ve kuralsızlıklar silsilesinin dağıtılması gerekiyor. Umarız bu konuda gereken yapılır ve önümüzdeki yıllardaki rekabetler başlamadan bitmez.


*Tepedeki "ÖPÜLDÜNÜZ" başlık fotoğrafları fenerbahce.org'dan alınmıştır.





İnönü'de Parladılar...


Daum'un askerleri görev başında.

Volkan, Fatih-Luciano-Tomas-Ali, Serhat-Aurelio-Umit-Tuncay, PVH-Nobre, Selcuk-Rebrov.... hepiniz muhtesemdiniz, o formanin hakkini varmek, milyonlari sampiyonluk sevinci ile sokaklara dokmek icin inonude inanilmaz bir mucadele verdiniz. tesekkurler hepinize.

bu mucadelenizle bizlerin gururusunuz.


Volkan'in kalemizdeki guven icindeki durusu,

Fatih'in oyunda kaldigi sure icinde saha disindan kendisine yapilan onca mudahaleye karsin sinirlerine hakim olarak cok basarili bir oyun sergilemesi,

Luciano'nun defansin ortasinda oynamasina karsin ileri-geri calisarak, takimimiza hayat veren golun yaraticiligini ustlenmesi, 3-0'dan sonra besiktaslilarla dalga gecer gibi toplari tepiklemesi


Tomas'in canini disine takarak, hatta emanetleri ortaya koyarak yaptigi defanstaki inanilmaz mucadelesi,

Ali'nin sol kanattaki basarili futbolu, kaan dobra'ya top oynatmamasi,

Serhat'in deparlari, 'köylü'nun tum tahriklerine karsin kendine hakim olmasi ve inonu aliskanliklarina devam ederek cok guzel 2 gol atmasi,

Aurelio'nun sergen'e nefes aldirmayan futbolu,

Umit'in birkac hafta aradan sonra tekrar ozledigimiz o Umit goruntusune tekrar burunmesi ve guinti'den kaptigi toplarla Serhat'i ve Tuncay'i golle bulusturmasi,

Tuncay'in soldan attigi deparlari, sahaya atilan mesaleleri saha disina atmasi, gole giderken iki defa arkadan dusurulmeye calisilmasina ragmen inatla ayakta kalmaya cabalamasi ve sonunda 3.ncu golumuzu besikts aglarina yollamasi,

PVH'un hic aliskin olmadigi oyun kurucu mevkiindeki basarili futbolu, hucumdan-savunmaya fubolun her yonunu basariyla oynamasi,

Nobre'nin ilerde tek basina saga-sola deparlarla rakip savunmanin oyun kurmasina engel olmasi, Tuncay'a-Serhat'a bos alanlar yaratmasi,

Selcuk'un Fatih'in sakatliginin ardindan oynadigi sag kanatta Tumer'e-Ilie'e gecit vermemesi,

Rebrov'un 5 dakika kala oyuna girdikten sonra bile hala inanilmaz bir disiplin icerisinde ileri-geri toplara kosmasi, oyunu rahatlatmasi,

ve ayrica,
Daum'un, PVH'u oyun kurucuya - Serhat ve Tuncay'i da biraz daha ileriye cektigi muhtesem taktigi,

taraftarimizin 1200 kisiyle 25000 kisiyi susturan inanilmaz destegi, son yarim saatteki besiktaslilarla dalga gectigimiz tezahuratlari....


iste SAMPIYONLUGUMUZUN MUJDECISI olan goruntuler...


kaldi 3 hafta...






Kraliçeler 3. Kez ŞAMPİYON


Nilay kritik anlarda aldığı ribauntları ve hızıyla Erdemir'i dağıttı.

Son yıllarda büyük çıkış yapan bayan basketbolunun en istikrarlı ve iddialı ekibi Fenerbahçemiz bu sezon kupaya ulaştı. Normal sezonu namağlub lider kapatan bayanlarımız playoff serisinde de art arda başarılı maçlar çıkartarak finale yükseldi. Finaldeki rakibimiz sezonun flaş ekiplerinden Erdemir oldu. Ligdeki her iki maçtan da galip ayrıldığımız için 1-0 önde başladığımız final serisinde çıktığımız ilk maçı sahamızda aldıktan sonra deplasmanda Erdemirspor karşısına kupayı evimize işi fazla uzatmadan götürmek için çıktık.

Eski basketbolcumuz Gülşahla tutunmaya çalışan rakibimizde, Sariye de skora katkıda bulununca oyunu bir türlü kopartamadık. Karşılaşma, son dakikaya ana kadar başa baş bir şekilde sürdü.


Özellikle ilk yarıda pota altında çok iyi savunma yapan rakibimiz karşısında dış atışlardaki isabetli oyunumuz başta Nilay olmak üzere, Nalan ve Serap'ın başarılı performanslarıyla mücadelemizi sürdürdük. İkinci yarıda iyi savunmamız ve az sayıda taraftarımızın da desteğiyle galibiyete, 2003-04 TBBL şampiyonluğuna ulaştık.

Maç sonunda mikrofonlara konuşan Bayan Basketbol Şubesi`nden Sorumlu Yöneticimiz Işık Eyigüngör yaptığı açıklamada, "Elde ettiğimiz bu şampiyonluğu tüm camiamıza hediye ediyoruz. Bu hepimizin başarısı. Başta Başkanımız Aziz Yıldırım ve Yönetim Kurulumuz olmak üzere, bu başarıda katkısı olan herkese ve bizi sonuna kadar destekleyen taraftarlarımıza teşekkür ediyorum. Bu destek arkamızda olduğu sürece, başarılarımız artarak devam edecektir." dedi.

Koç Kalaycıoğlu ise asıl hedefimizin Avrupa Kupası olduğunu işaret ederek, bu hedef için çalışmalara şimdiden başlanacağını belirtti.





Copyright © 2004 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™