09.05.2004

ŞAMPİYON FENERBAHÇE
Söke Söke...

Var mı itirazı olan. Bütün sezon ağlayıp salya sümük dolaşanlar, Fenerbahçeme gelince aslan kesilenler, 3 maç üst üste kazanınca kendini büyük sananlar!!! Bu ülkede Fenerbahçe'nin borusu öter, ne federasyonlar, ne kulüpler ne takımlar gördük biz. Oynanan oyunların, ağlamaların sızlamaların ardı arkası bu sezon kesilmedi. Kendinizi bir sezonda tüketmeyin, bundan sonra o göz yaşlarınızı kurutacağız. Türkiye'de GERÇEK ŞAMPİYONUN, TEK BÜYÜĞÜN kim olduğunu göreceksiniz.

Ama bir gün Fenerbahçe aşkı sizi de vuracak sizler de mecburen kapılacaksınız bu rüzgara, doğru yola er ya da geç gireceksiniz. "Bir gün herkes FENERBAHÇELİ olacak" diye boşuna konuşmuyor BÜYÜK BAŞKAN AZİZ BABA. Zor günler geçirmiş olsak da bir bildiği vardı başkanımızın. Türkiye'de Fenerbahçe ve diğerleri kavramı bu seneden itibaren Türk futboluna mührünü vurmuştur. Artık diğerleri ayakta kalmaya çalışırken, Fenerbahçe sporda Türkiye'nin karşılığı olacak.

Ne diyecekmişiz; FENERBAHÇE TÜRKİYE'DİR; TÜRKİYE FENERBAHÇE!!!





2003-04 SEZONU
TÜRKİYE SÜPER LİGİ ŞAMPİYONU FENERBAHÇE


Haftalar öncesinden geri sayımına başladığımız şampiyonluğumuza sonunda ligin bitimine bir hafta kala kavuştuk…

Türkiye Süper Liginde 2003-2004 sezonunun şampiyonu FENERBAHÇEMİZ oldu !..

TÜM FENERBAHÇE CAMİASINA HAYIRLI OLSUN :

Bir sezon boyunca başkanımızla, yönetimimizle, teknik kadromuzla, takımımızla ve taraftarlarımızla bu mutlu an için kenetlendik ve sonunda Denizli’de alınan 4-0’lık net galibiyetle ligin bitimine 1 hafta kala ikinci sıradaki trabzonspor ile aradaki puan farkını 5’e çıkararak şampiyonluğumuzu ilan ettik. Şampiyonluğumuz tüm Fenerbahçe camiasına hayırlı, uğurlu olsun…

Terimizin son damlasına kadar hak ettiğimiz şampiyonluğumuza, bütün bir sene boyunca Fenerbahçe üzerine oynanan oyunlara, sahaya atılan çekirdek poşeti için sahamızın kapanmasına, 3 hafta üstüste ofsayt diye sayılmayan gollerimize, Hooijdonk olur-olmaz heryerden gol atıyor diye verilemeyen frikiklerimize, hakemlerin bize karşı olan yanlı tutumlarına, rakip takımların karşımızı çıktıklarında sergiledikleri bütün o çirkefliklere, Beşiktaş’ın ilk yarıyı 11 puan önümüzde lider olarak bitirmesine, Fedarasyonun şampiyonluk yolunda yarıştığımız Trabzonspor’un maçlarında olanlara seyirci kalması gibi bütün olumsuzluklara rağmen sonunda söke söke ulaştık.




Büyük Başka Aziz Baba...


Daum'la hedef Avrupa'da başarı...


Şimdi artık şampiyonluğun keyfini çıkarma zamanı… Bütün sene boyunca, onca oyunlara rağmen bizleri yolundan döndüremedikleri bu sabırsızlık içerisinde beklediğimiz şampiyonluğumuzu önümüzdeki yıllarda yaşayacağımız mutlulukların ilk adımı olarak kutluyoruz. Şampiyonluğa ulaşmak mutluluk verici, ama asıl mutluluk veren, başkanımızla, yönetimimizle, takımımızla, tesislerimizle ve taraftarlarımızla Fenerbahçemizin bu şampiyonluğunun gelecekte ulaşacağı başarıların ve şampiyonlukların önemli bir adımı olduğunu bilmemiz.

AZİZ BAŞKAN’LA İKİNCİ ŞAMPİYONLUĞUMUZ : :

Fenerbahçemizin başkanlık koltuğuna oturduğu 15 Şubat 1998 tarihinden beri Fenerbahçe ve Fenerbahçeliler için varını yoğunu ortaya koyarak, ailesinden ve sağlığından harcayarak çalışan büyük başkanımız bizlerin bu sevinci yaşamasında şüphesiz en fazla pay sahibi olan kişi. Bugün, Aziz başkanın gözlerindeki mutluluğu 3 sene once samsunda şampiyonluğa ulaştığımızda da görmüştük. Aziz başkanın gözlerindeki bu mutluluk alın teriyle elde edilen başarının mutluluğu… Bu mutluluk 25 milyon Fenerbahçeli’nin umutlarını boşa çıkarmamanın verdiği huzurun mutluluğu…

Geçen sene şanssızlıklar sonucu geçirdiğimiz kötü sezonun ardından, insafsız, taraftar demeye dilimizin varmayacağı, herşeyi futbol takımının şampiyonluğuna endekslemiş bir takım kişilerin, -Büyük Başkan’ın bugünkü ve bundan sonraki başarıların elde edilmesinde en önemli eserlerinden olan ve Türkiyede ikinci bir örneği olmayan stadımıza gelerek, onca emeğine saygısızlık içerisinde- Aziz Başkan için istifa çığlıkları atmasına, sene başında Fenerbahçede şampiyonluk için her türlü ortamın hazırlandığını gören akbaba kesimden bir kısım insanın ‘başkan artık bırakmalı, bir kan değişikliği gerek, bu yönetimle bu sene şampiyonluk hayal’ gibi taraftarı galeyana getirme ve başkanı yıldırma politikalarına karşı azimle ve kararlılıkla ayakta duran Büyük Başkanımıza ne kadar teşekkür etsek az. Başkanımız Fenerbahçemizi asla bırakmadı çünkü bırakmak ‘ben kaybettim’ demekti. O ise, bu çığlıkları atanların Fenerbahçenin bu durumundan istifade etme amacındaki akbabalar olduklarını çok iyi biliyordu.


Bugün bu mutlu günde bu satırları yazıyorum, çünkü bu şampiyonluğun nasıl elde edildiğini geriye doğru bir bakıp-düşündüğümde aklıma ilk gelen görüntüler bunlar, ve bunun için Aziz Başkana büyük bir teşekkür etmeden geçemezdim ve geçmem de. Teşekkürler Başkan, 2007’de Şampiyonar Ligi Şampiyonu bir Fenerbahçe’ye sizin başkanlığınızda ulaşacağımıza inanıyor ve sizi sonuna kadar destekliyoruz. Çünkü bizler sizin samimiyetinizi ve iyiniyetinizi çok çok iyi biliyoruz.

3.KEZ ŞAMPİYONLAR LİGİNDEYİZ : :

Elde ettiğimiz bu şampiyonlukla; 96-97 sezonunda Lazaroni yönetiminde katıldığımız ve 7 puanla bitirdiğimiz birinci, ve 01-02 sezonunda Denizli yönetiminde katıldığımız ikinci şampiyonlar ligi maceralarımızın ardından, üçüncü defa şampiyonlar ligine katılma hakkı kazanmış bulunuyoruz. Avrupa Şampiyonlar Ligi’nin bu sezon FC Porto ile AS Monaco arasında yapılacak final maçının sonucuna göre, ekibimizin lige doğrudan katılma olasılığı bulunuyor.



 

Denizlispor 0-4 FENERBAHÇE
MAÇ ÖNCESİ :

İstanbuldan ve diğer illerimizden toplam 6 özel uçak ve sayısız otobüs ile Denizli’ye taraftarlarımızın akın ettiği karşılaşma trabzonda oynanan trabzon-galatasaray maçı ile aynı saatte 19.30’da başladı.

Fenerbahçemiz karşılaşmaya Volkan, Ali Güneş-Luciano-Tomas-Ümit Özat, Serhat-Selçuk-Aurelio-Tuncay, Nobre-Van Hooijdonk onbiri ile başlarken yabancı kontenjanına takılan başarılı oyuncumuz Petkov Denizliye götürülmedi. Ümit sol bekte karşılaşmaya başlarken, Selçuk Ümit’in yerine orta sahada görev aldı.

Maç öncesi takımımız sarı-lacivert çubuklu formalarıyla sahaya çıkarken trübünlerimizde açılan devre 1907-Fenerbahçe bayrağı ile deliye dönen denizli taraftarları taraftarlarımızın üzerine taş atmaya başlayınca güvenlik güçleri olaylara müdahale etti.




van Hooijdonk yine yazdı...


Kaptan Ümit Fenerbahçe formasıyla ilk şampiyonluğunu tattı...


Selçuk eleştirilere göğüs gerdi, şampiyonluğun asistini yaptı.


Aurelio için söyleneccek fazla birşey yok...


Rebrov sahaya giriyor, işini yapıp çıkıyor...


MAÇ BAŞLIYOR ve GOLLER GELİYOR :

Denizli Atatürk Stadında Mustafa Çulcu’nun ilk düdüğü ile başlayan karşılaşma ile birlikte Fenerbahçemiz akın akın Denizli kalesine yüklenmeye başladı. Ve nitekim gol de gecikmedi. 8.dakikada soldan ceza sahasına hareketlenen Selçuk gerilerden gelen Hooijdonk’u gördü ve Hooijdonk’un önüne doğru ceza sahası çizgisine parallel bir pas attı. Hooijdonk şampiyonluk özlemi içerisindeki milyonları bir an once ayağa kaldırmak için öylesine hırslanmıştı ki… topa vurması ile birlikte kaleci topu ancak ağlarda görebildi; 0-1.

Pierre’in ligdeki 23.ncü golü olan bu golden 4 dakika sonra bu defa Nobre soldan içeri hareketlenen Tuncay’a çıkarıyor ve Tuncay’da skoru 0-2’ye getiren, ve tüm Fenerbahçelileri ayağa kaldıran golünü atıyordu.

Gol sonrası yönetimlerinin billet fiyatlarını yüksek tutmasının da etkisiyle hem kendi yönetimlerine tepkiden, hem de Fenerbahçelilerin sevincini kaldıramamaktan iyice deliye dönen denizli tribünleri koltukları sökerek sahaya atarken hakemin anonsu ve güvenlik görevlilerinin müdahalesi ile yerine oturup sus-pus oluyorlardı.

Trabzon'dan gelen gol haberleri ve ilk yarılar sona eriyor :

Erken gelen gollerin ardından taraftarlarımızın tribünlerdeki coşkusuna bir de 36.ncı dakikada trabzondan ts’un 1-0 yenik duruma düştüğü haberi eklenince tribünler “ŞAMPİYON FENERBAHÇE” tezahuratları inledi. Bütün bunlara bir de ilk yarı bitmek üzere iken sağdan Serhat’ın serbest vuruştan gelen mükemmel ortasına Ümit’in kafa vuruşundan gelen gol ve trabzonun yediği 2.nci gol eklenince Fenerbahçemiz soyunma odasına şampiyonluğunu büyük ölçüde garantilemiş olarak gidiyordu.

İKİNCİ YARI:

İkinci yarının başlamasıyla birlikte sinirli hareketleri ile dikkat çeken Denizlili futbolcular futbolcularımıza çok sert müdahalelerde bulunurken, sene başından beri olduğu gibi karşılaşmanın hakeminin yine bunlara seyirci kalması, ve ardından Serhat’a yapılan çok sert harekette de Boşat’ın kartını kullanmaması Daum’u çileden çıkarırken, bizler de denizlili futbolcuların bu sertliğine anlam veremedik.

51.nci dakikada trabzondan gelen 3.ncü gol haberi ile birlikte tribünler “SARI-LACİVERT-ŞAMPİYON-FENER” tezahuratları ile inlemeye başlarken tüm Türkiyede de şampiyonluk şarkıları söylenmeye başlıyordu.

Fenerbahçemiz de sahada 3-0’lık skorun rahatlığı ve şampiyonluğu kucaklamanın heyecanı içerisinde karşılaşmanın bitmesini bekliyordu artık.

Son dakikalardaki Nobre-Rebrov, Selçuk-Servet, Serhat-Mehmet değişiklikleri bu mutluluğu bütün Fenerbahçelilerin yaşaması için yapılan değişikliklerdi şüphesiz. Ancak oyuna girenler arasında bir kişi vardı ki sahada olduğunu belli etmeliydi. Sonradan oyuna girdiği karşılaşmalarda yaptıkları ile taraftarın gönlünde taht kuran Sergei Rebrov sol kanatta rakibinden sıyrılarak, ceza sahasına hareketlenen Tuncay’ın önüne öyle bir orta yaptı ki, Tuncay’a sadece kafasını sokup TÜM TÜRKİYEyi bayram yerine döndürecek 4.ncü golü atmak kaldı. 90.ncı dakikada gelen bu golle Fenerbahçenin şampiyonluk kutlamaları başlıyor, Fenerbahçe düşmanları da bunalımlı geçecek uzun yıllara hazırlanmaya başlıyorlardı.

MAÇ SONRASI:

Denizlide alınan 4-0’lık galibiyet ve trabzon’un sahasında aldığı 4-2’lik mağlubiyetin ardından Christoph Daum, 15.ŞAMPİYONLUĞUNU KAZANAN FENERBAHÇE’yi şampiyon yapan ilk Alman teknik adam olarak tarihe geçiyordu.

Kariyerindeki onca başarısına daha once olmayan bir başarıyı, “ŞAMPİYONLUĞU” ekleyen Pierre van Hooijdonk, “Benim için çok anlamlı bir gün. Sonunda şampiyon olduk. Ligin ikinci yarısıyla birlikte büyük bir çıkış yaptık. Taraftarlarımıza armağan olsun. Bu benim için bir ilk, hislerimi tarif edemiyorum.” şeklinde konuşurken, Tuncay da omuzlar üzerinde yaptığı açıklamasında “O kadar çok mutluyum ki söyleyecek bir söz bulamıyorum. Anneler gününde şampiyon olduğumuz için gururumuz bir kat daha arttı. Şampiyonluğumuzu anneme hediye ediyorum. Tüm annelerin anneler gününü kutlarim” şeklinde konuştu.

İkinci Başkanımız Nihat Özdemir, şampiyonluğumuzu ilan ettiğimiz Denizlispor maçının ardından bu başarıda en büyük payın taraftarımıza ait olduğunu söylerken bunun sadece bir başlangıç olduğunu şu sözleriyle ifade etti: 'Bu taraftara bu şampiyonluk hediye olsun. Buraya akın ettiler ve ve bizi sonuna kadar her yerde desteklediler. En büyük emek taraftarımızın. Onlara daha çok borcumuz var. Daha Avrupa`da çok işimiz var. Daha çok mücadele edeceğiz. Hepsi bu muhteşem taraftar için.. Biz rakibimizin neticelerine bakmadık. Biz kalan maçlarımızı kazanmak istedik. İlk maçımızı burada alıp, Malatya`yı da yenerek şampiyon olmak istedik. Ama 1 hafta önce oldu. Bu da çok sevindirici. Şimdi şike ve şaibe iddialarını bırakıp, şampiyonluğu kutlayacağız.



...ve GERİ SAYIM SONA ERDİ:

Şimdi önümüzdeki hafta oynanacak Malatya maçını ve futbolcularımızla o muhteşem stadımızda bu şampiyonluğu kutlamanın sabırsızlığını yaşıyoruz.

Asıl yapılacaklar bu maçtan sonra başlıyor. Şampiyonluğa elbette sevineceğiz ama bizim amacımız bu kadar değil ! Bu şampiyonluğun sadece avrupaya çıkmak için bir basamak olduğunu unutmamalıyız. Herkesin hayalinde Avrupada Şampiyon olan bir Fenerbahçe seyretmek var.

Önümüzdeki yıllar için daha şimdiden başlayan transfer çalışmaları bizi bunun için inanılmaz iştahlandırıyor. Stadımızın da bu yaz tamamlanması ile Fenerbahçe, Türkiyede çok kısa bir sure içerisinde tek kulüp olacaktır.

Hedefimiz 2007 yılına kadar devamlı yükselen ve gelişim gösteren, ve 2007 yılında 100.ncü kuruluş yıldönümünde Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğuna ulaşan bir Fenerbahçe izlemek… Bu başkan, bu yönetim, bu teknik kadro ve futbolcular ile bu muhteşem taraftarın elele vermesi ile buna ulaşacağımıza sonuna kadar inanıyoruz. Hedeflenen bu başarılar için herşey hazırlanmış durumda.

FENERBAHÇE EFSANESİ AVRUPAYA AÇILIYOR…






Copyright © 2004 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™