TARIH: 7 Haziran Pazartesi, 7:30 pm- 9:30pm
|
• Şampiyonluk Şöleni Fotoğrafları İçin TIKLAYIN
•
Maçtan
Fotoğraflar İçin TIKLAYIN
15.05.2004
Şikesiz,Lekesiz, Tertemiz...
Fenerbahçe 2-4 Malatyaspor | |
2003-04 sezonu sona erdi. Malatyaspor'a 4-2 kaybederek sezonu kapatmamız pek güzel olmasa da Şampiyonluk kupasını ellerde görünce bütün bir sezon sarfedilen çaba gözler önüne geliyor. Bu genç kadronun bir sezon boyu nasıl bir inançla bu kupa için savaş verdiğini, birçok taraftarın umudunu kaybettiği yerde dahi inancını kaybetmediğini unutmamak gerek. Teknik Direktöründen futbolcusuna, yönetiminden taraftarına, kulüp personelinden camianın iyiniyetli yapıcı üyelerine, herkesin bir katkısının bulunduğu şampiyonluk kupası Fenerbahçemize hayırlı olsun. MAÇ ÖNCESİ ve KUPA : Malatya maçının saatler öncesinde tribünlerde ellerinde bayraklarla yerlerini almış 10binlerin müthiş coşkusu vardı. Şampiyonluk şarkılarıyla eğlenen taraftarlarımız için futbolcularımızın bir sürprizi vardı. Saçlarını sarıya boyatan futbolcularımız "Sapsarı Tribünler" kampanyasına da bir davette bulunmuş oldular. Nitekim Fenerbahçe tribünleri de her geçen gün bu birlikteliği sağlamak yolunda yeni bir adım atıyor. Saracoğlu yanıyor... |
Kupa ellerde Güle Güle Sergei Rebrov. Pierre van Hooijdonk 24 golle sezonu tamamladı. Havai Fişek gösterileri coşturdu.
|
Taraftarlarımız için hazırlanan asıl sürpriz ise kupa töreninin maç öncesine alınmasıydı. Kupa töreni için sahaya çıkan takımımızla birlikte tribünlerde yakılan yüzlerce meşalenin etkisiyle stadı müthiş bir sis bulutu kapladı. Tribünlerin sahayı görmesini bırakın, 3-5 sıra yanımızda bulunan insanları seçmekte zorlanıyorduk. Bu atmosferde 2003-04 Süper Lig Şampiyonluğu kupasını havaya kaldıran futbolcularımız müthiş bir coşkuyla tur atmaya, taraftarlarıyla kucaklaşmaya başladılar. Kupa töreninde Fenerbahçe taraftarının tokadıyla neye uğradığını şaşıran Haluk Uusoy, törenin ardından "ULUSOY İSTİFA" sesleriyle stadımızdan defedildi. REBROV VEDA ETTİ : Ufak çaptaki bu kutlamanın ardından futbolcularımız yeşil sahanın üzerine bırakılan şampiyonluk kupasının ışığında ısınmaya başladı. Klasik olarak tribünlere çağrılan futbolcularımız stattaki coşkuyu üst seviyede tuttu. Ancak bütün bu coşkulu dakikaların içinde buruk ve hüzünlü bir an da yaşandı. Tribünlere en başta çağırılan Ukraynalı futbolcumuz Sergei Rebrov büyük ihtimal önümüzdeki sezon İngiltere'ye dönecek. Kiralık olarak Fenerbahçe'de forma giydiği 1,5 yıllık süre zarfında Türkiye'de profesyonellik dersi veren ve yedekten gelip de faydalı olunabileceğini gösteren Sergei Rebrov kendisini çağıran tribünlere her zamanki mütevazi tavrıyla uzaktan bir alkış tuttu. Bizlerde derin bir iz bırakan Sergei Rebrov'un gelecekte forma giyeceği takımlarda başarılı olmasını diliyor, tvlerde Avrupa Liglerini izlerken gözlerimizin hep onu arayacağını belirtmek istiyoruz. İLK YARI : Cristoph Daum sampiyonluğu garantilediğimiz Denizlispor karşılaşmasının onbirinde bir değişikliğe gitmedi. Sahaya "Şehit analarına tüm yıldızlar feda olsun." pankartıyla çıkan takımımız coşkuyla söylenen İstiklal Marşı'nın ardından bu sezon ilk kez giydiği sapsarı formalarıyla sahada parladı. Karşılaşma coşkulu taraftar desteğiyle beraber Volkan'ın bir yan toptaki zamanlama hatası sonucu gelen golle başladı. Geri düşmemizin ardından takıma moral veren taraftarımız şampiyonluk coşkusunu hiçbir şeyin gölgeleyemeyeceğini gösterdi. Şampiyonluğun garantilenmesi ve kutlumamalarının ardından sahada rakibe baskı kursa da sonuca gidemeyen ekibimizde doğal olarak motivasyon eksikliği kendini gösteriyordu. Rehavet içerisindeki takımımızın 35. dakikada yediği gol de stattaki havayı değiştirmeye yetmedi. İlk yarının son dakikasında Serhat'ın kullandığı korner atışına Luciano'nun yaptığı kafa vuruşuyla gelen golle zafer sarhoşu tribünler coşkuyla futbolcularımızı soyunma odasına uğurladı. İKİNCİ YARI : İkinci yarıya ilk yarıdaki sarı formaları değiştirerek giren ekibimiz, sarı şort ve çubuklu formayla şekil yaptı. Sahaya da çok baskılı bir oyun koyan ekibimiz Pierre van Hooijdonk'un frikikleri ve kanat ortalarıyla Malatya kalesini ablukaya aldı. Az farkla auta giden topları bizler bile sayamazken, kontrataklarla gol bulmaya çalışan rakibimiz bireysel hatalarımızdan yararlanmasını bilerek skora gitti. 78. dakikada Bülent Demirlek Malatya'ya hediye ettiği penaltıyla rakibin farkı tekrar 2'ye çıkarmasına yardımcı olurken, Pierre van Hooijdonk'un ceza sahası içinde biçilmesine göz yumdu. Şampiyonluk maçında bile hastalıklarından kurtulamayan bu topluluğa acil şifalar diliyoruz. Dakika 85, MEŞALELER YANSIN : Dakikalar 85'i gösterdiğinde başta Sarı Tribün olmak üzere stadın birçok yerinde yakılan meşalelerle coşan tribünler Malatya'nın gelen golünü bile görmedi. Müthiş bir atmosferin oluştuğu stadımızda numaralı tribünün üzerinden başlatılan havai fişek gösterileri sahaya gösterilen ilgiyi sıfıra indirdi. Oyunun durduğu bölümlerde futbolcu ve hakemlerin dahi kendilerini bu ihtişamlı kutlamaya göz atmaktan alamadıkları görülüyordu. Yine bu arada Bülent Demirlek Nobre'nin ceza sahası içinde düşürülmesini penaltı olarak değerlendirdi. Penaltıyı gole çeviren Pierre van Hooijdonk gol sayısını 24'e çıkarttı. Uzatma dakikalarında atılan penaltı golümüzün ardından Demirlek'in son düdüğüyle stadın ışıkları söndü ve havai fişek gösterisiyle Kadıköy bayram yerine döndü. Statta çalan şarkılarla eğlenen taraftarlarımız uzun süre stattan ayrılmadı. |