ARŞİVDEN SON HABERLER: Gaziantepspor 0-1 Fenerbahçe, Fenerbahçe 2-0 Denizlispor, Manchester United 6-2 Fenerbahçe www.fenerbahceliyiz.biz


19.10.2004

"Pes Etmeyeceğiz!"
Fenerbahçe 1-3 Lyon

Deplasmandaki Antep galibiyetiyle gelen puan farklı liderliğin ardından bir Şampiyonlar Ligi maçı için Kadıköy’e çıktı Fenerbahçe. Şampiyonlar Liginin ilk maçında Kadıköy’de S.Prag karşısında alınan galibiyet ve gelen liderliğin ardından, Manchester’da alınan 6-2’lik mağlubiyet bu maçın önemini bir kat daha artırmıştı. Öyle ki; Şampiyonlar Liginde gruptan çıkabilmek için iç sahadaki maçları kazanmaktan başka şansımız olmadığı bir kez daha ortaya çıkıyordu.

Taraftarın muhteşem bir atmosfer yaratarak tıklım tıklım doldurduğu Şükrü Saracoğlu bayrama hazır gibiydi. Maştan önce takımlar sahaya çıktığı anda her üç tribünde birden açılan dev bayraklarla heyecan doruğa çıktı. Nitekim evdeki hesaplar çarşıya uymadı ve baskılı oynadığımız her iki devrenin ilk dakikalarında gol atamamanın faturasını ağır ödedik.



"Pes etmeyeceğiz."
Maçtan Fotoğraflar İçin TIKLAYIN!
KENDİ YORUMUNU EKLE!


Serkan ilk yarıda kanatta yalnız kaldı.

Nobre Şampiyonlar Ligi'ndeki 2. golünü attı.

Servet kalemizde gördüğümüz 3 gole rağmen genelde başarılıydı.

İlk yarıda kalede Rüştü, sağda Serkan, ortada Servet-Luciano, solda Ümit, ön liberoda Deniz-Aurelio, önlerinde Alex, sağda Nobre-ortada Hooijdonk-solda Tuncay onbiri ve 4-3-3‘e yakın bir dizilişle mücadele ettik. Serkan’ın heyecanının birçok kere hata yapmasına sebep olduğu, Deniz’in tutuk futbolu ile geçen bir ilk yarı izledik. Lyon’un kalemize pek fazla gelmediği, özellikle kornerler dışında rakip kaleyi yoklama şansı bulamadığımız ilk yarıda, özellikle sol kanattan Ümit ve Tuncay’ın bindirmeli atakları ile tehlike yaratmaya çalıştık. Nobre’nin tüm gayretlerine karşın bir kanat oyuncusu gibi oyun çıkartamaması sağ kanatta Serkan’a yeterli desteği vermesini engelleyince sağ kanadımız ilk yarıda bir türlü işleyemedi.

Bu zaafı farkeden Daum ikinci yarıya başlarken, ilk yarıda aksayan Deniz’in yerine sağ kanada Mehmet’i alıp Nobre’yi de forvete çekince ikinci yarıya 4-4-2 dizilişi ile başladık. İlk yarının başındaki gibi yine etkili presle başlayan Fenerbahçemiz aradığı gole bir türlü ulaşamadı. Lyon oyunun kontrolünü aldığımız anlarda çok iyi kapanırken, ilerleyen dakikalarda kalktığı kalabalık hücumlarıyla kalemizde tehlikeler yarattı.

Pres ve boşa geçen atakların ardından yorulan futbolcularımızın oyunun kontrolünü Lyon’a kaptırdığı dakikalarda topu Juninho’nun ayağından ağlarımızda gördük. Juninho’nun ceza sahasının dışından sert şutunda top üst direkten ağlarımızla buluştu.

Golün ardından takımımızın akıl almaz bir şekilde oyun disiplininden koptuğunu görüyorduk ki kalemizde ikinci golü ve tribünde de aramızdaki “kuru taraftarları” gördük. Lyon’u alkışlayanlar, “oturun beyler” diyenler 2-0’da pes eden kişilerdi. Onlarla aynı tribünde bulunmaktan utandığımı hissettim. Ben böyle Fenerbahçeli değildim. Maç bitmemişti ve dolayısıyla umudum da bitmemişti.

Nitekim o “oturun beyler” diyenleri ayağa kaldıran gol Nobre’den geldi. Hemen ardından da Alex’in, kalecinin son anda direkten kornere tokatladığı şutu. Yine baskı kurmaya başladık ki, hakemin saçma düdükleriyle karşılaştık ve dakikalar 78’i gösterirken de kalemizde 3.ncü golü gördük.

Tribündeki soytarılar, taraftar bozuntuları, iyi gün Fenerbahçelileri yine sazı eline aldı bu golle. Lyon’lu yamyamları alkışlayanlar, futbolcularımızı yuhlayanlar ne yazık ki bir türlü gerçek taraftarlığı öğrenemeyen kişiler olarak yine tribünde ortaya çıktılar.


Golün ardından üni-tribünle-telsim maraton tarafı arasında bu sebeple başlayan tartışmanın maç sonunda bitmesini bekliyorduk ki, maç çıkışında ne yazık ki bu sahte taraftarların “kuru taraftarlığı” gibi, onlara akıl almaz şekilde sopalı-tekmeli tepki vermek için çıkış kapısında bekleyenlerin de sahte insanlıklarını gördük. Bu işler ne takım 2 gol yediğinde susarak olur, ne de susanlardan, Lyon’u alkışlayanlardan intikam almak için maç çıkışında millete “rasgele” sopa sallayarak olur ! O karambolde kafasına sopa geldiğini gördüğüm ufak çocuğun başka bir takıma sempati duymasının hesabını hiç kimse veremez !

Karşılaşma ne yazık ki 3-1’lik mağlubiyetimizle sona erdi, ancak beni asıl bu görüntüler üzdü. Giden puan olsun, Şampiyonlar Liginde tur olsun, hiç önemi yok. Biz senelerce bu turnuvalara katılamadığımızı da biliyoruz. Ancak taraftarın bu acı durumunu görmek, insanı gerçekten üzüyor...

Gruptaki diğer maçta Manchester-Prag ile deplasmanda berabere kalınca; ücüncü maçlar sonunda puan sıralaması Lyon 7, Manchester 5, Fenerbahçe 3, Prag 1 şeklinde oluştu. Şampiyonlar liginde, sırada üst üste iki deplasman maçımız var. Lyon ve Prag. Bu maçlardan ve ardından içerde oynayacağımız Manchester maçından alacağımız sonuçlar Şampiyonlar Ligi veya UEFA’daki geleceğimizi belirleyecek. En iyisini yapıp tur atlamak istiyoruz, umuyoruz ki bu dileğimiz kendimize daha çok güvendiğimiz, daha dikkatli, ve daha sabırlı olduğumuz takdirde gerçekleşecektir.

Haftasonu oynanacak Sakaryaspor maçında Saraçoğlu’nda görüşmek üzere...



Copyright © 2004 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™