ARŞİVDEN SON HABERLER: Fenerbahçe 3-3 Schalke 04, Fenerbahçe 2-1 Ankaragücü, Konyaspor 2-4 Fenerbahçe, Fenerbahçe 3-0 PSV Eindhoven www.fenerbahceliyiz.biz


23.10.2005
Amanın! Fenerbahçe geliyor...
Malatyaspor 0-3 Fenerbahçe
Schalke maçı ardından çıktığımız 10. hafta mücadelesinde ligin dibinde bulunan Malatyaspor karşısında 3 puanı 3 golle aldık. Christoph Daum'un son haftaların antrenman ve hazırlık maçı performanslarıyla ön plana çıkan oyuncusu Mehmet Yozgatlı'ya şans vermesi aslında Schalke maçı mesaisinin ciddi anlamda başladığına bir işaretti. Nobre ve Selçuk'u kenarda tutup Tuncay ve Yozgatlı'yla kanatlarda etkin bir takım görüntüsü kazanan takımımızda ilk 11, Volkan, Serkan-Önder-Luciano-Ümit, Mehmet-Aurelio-Appiah-Tuncay, Alex, Anelka'dan oluşuyordu.

Rakibimiz Malatyaspor'un hocası Ziya Doğan bu sezon bize Gençlerbirliği karşısında golsüz geçen bir maç hatırası yaşatmış, tam sahada adam adama oynatma düşüncesi, futbol oynamaktan ziyade, oynatmama üzerine kurulmuş bir oyun tarzıyla 2 puan kaybına neden olmuştu. Aslında sahadaki dizilişimiz Ziya Doğan'ın bu anlayışını da baltalayan bir unsurdu. İlk yarım saatte oyunu geniş alana yayarak, kendini fazla yormadan savunmada boşluklar arayan takımımız, rakibini fiziksel açıdan yorup sonuca gitmeyi hedefledi.


Mehmet Yozgatlı bulduğu şansı iyi değerlendirdi.
KENDİ YORUMUNU EKLE!


Ümit sol kanatta çok başarılı bir görüntü çizdi.


Alex uyuya uyuya gol attırmaya devam ediyor.


Tuncay tam olarak hazır olmamasına rağmen maçı 1 gol 1 asistle kapattı.

Ancak beklenen gol daha önce geldi. Maça çok da iyi başlayamayan Mehmet Yozgatlı uzun süre sonra ilk 11'de şans bulduğu karşılaşmada rakip fileleri mühteşem bir füzeyle havalandırdı. Fazla geçmeden Fenerbahçe'de eleştirecek konu bulamayanların gözbebeği Ümit Özat'ın soldan sağ ayağıyla yaptığı orta Mehmet'in ve takımımızın ikinci sayısı oldu.

Devreyi 2-0 önde kapatan takımımız bu skor avantajını ikinci yarıda risk alıp 3 santraforla oynamayı tercih eden Malatyaspor'a karşı sakin oynayarak kullandı. Malatyaspor ikinci yarının hemen başında Mustafa Özkan, Effa, Okan Yılmaz ve arkalarından eski Fenerbahçeli Bilal ile pozisyonlar bulsa da ileri uç oyuncuları beceriksizlikleriyle göz doldurdular.

Rakibimiz ikinci yarının başındaki hareketliliğini kaybettiği gibi takımımızın baskısı artmaya başladı. Maçta Mehmet'e ilk golün asistini yapan Tuncay bu sefer sahada uyuduğu iddia edilen Alex'in tek pasıyla Fevzi'yle karşı karşıya kaldı. Skorun 3-0'a gelmesiyle Daum Alex'i kenara alarak Nobre'yle Malatya savunmasını rahatsız etme hamlesini yaptı. İlerleyen dakikalarda Serkan ve Appiah'ın yerine Servet ve Kemal de oyuna dahil oldu. Farkı 4'e çıkartma şansını Nobre'nin Anelka'ya hazırladığı pozisyonda kaçırdık. Ama neticede puan durumunda ite kaka bugüne kadar lider gelen Galatasaray'ı yakaladık.

Karşılaşmanın hakemi Yılnur Önen ve ekibi maçı gidişatına bıraktı. "Aman Fenerbahçe lehine karar vermeyeyim." endişesi özellikle de 2-0 öne geçtikten sonra daha da gözle görülür bir hal aldı. Karşılaşmanın ilk yarısında orta alanda gelişen güreş müsabakasında ayakta kaldığı için Alex'in faul yaptığını iddia etmesi Önen'in verdiği en ilgi çekici kararlardan biriydi.

Yılnur Önen'in yine de henüz art niyetini görmedik, yeni bir hakem. Bunun gibi başarısız hakemler bizi aslında pek de sinirlendirmiyor. Ya da bizi asıl sinirlendiren Selçuk Dereli gibi cibilliyetsiz hakemlerin baştacı edilmesi. Şu anda Türkiye'nin 1 numaralı hakemi olduğu iddia edilen bir hakemin antiFenerbahçeliliğini kanıtlayacak kitaplar yazılabilir. İşte bu hakem bugün Galatasaray maçında hayatında ilk defa düzgün bir maç yönetti diye eleştirilmeye başlandı. Daha ne olsun? Kopartılan yaygara sokaktaki 100 kişiye sorsanız yarısının "ben böyle pozisyona penaltı vermem, hakemin de İliç'e sarı kart vermeye gücü yetmemiş." diyeceği bir pozisyonun ardından yüzsüzce hakem tarafından gaspedilen puanlardan konuşuluyor.

Denizli'nin direkten dönen iki topu, onca pozisyonu ardından aldığınız 1 puanı ve Selçuk Dereli'yi öpün başınıza koyun. Yıllarca "Selçuk Dereli şu anda hakem camiasında Kuddusi'yle beraber en büyük Fenerbahçe düşmanıdır" diye bas bas bağırıyoruz. Bir kişi dönüp bakmazken, kafanızda kurduğunuz uydurma pozisyonlarla ağlamaktan bıkmıyorsunuz. Ne diyor bu muhteremler diye dönüp bakınca elle tutulur birşeyler olsa "vah hakları yenmiş" deriz demesine de, yok, yok. Yüzsüzlüğün bu kadarı...

İşte bu yürütülen başlı başına Fenerbahçe aleyhtarlığıdır, tek büyüğü aşağıya çekme çabasıdır. Puan kayıpları dolaylı yollardan Fenerbahçe'ye bağlanacak, akılları sıra Fenerbahçe'nin sonuna kadar hakettiği şampiyonluklara gölge düşürecekler. Ama yemezler, hadi bakalım. Ulusoy başkan, cimbom şampuan...

Copyright © 2005 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™