ARŞİVDEN SON HABERLER: Fenerbahçe 0-4 AC Milan, Fenerbahçe 2-1 Vestel Manisaspor, Sivasspor 2-3 Fenerbahçe www.fenerbahceliyiz.biz


27.11.2005
'Kedi'sever Nobre
6alatasaray 0-1 Fenerbahçe
Türkiye Süper Ligi’nde galibiyet zincirimizi rekora dönüştürmek açısından önemli bir karşılaşma olan 6alatasaray maçında; Fenerbahçemiz ezeli rakibini sahadan sildi ve Sami Yen bataklığından 3 puanla ayrıldı.

Geçen sene Nobre’nin attığı golle 1-0 yenerek şampiyon olduğumuz maçın ardından yine Nobre’nin golüyle 1-0 aldığımız maç, 6alatasaray’lıların bir defa daha takımlarından umutlarını kesmelerine ve yönetimlerine “İstifa” sesleriyle yüklenmelerine sebep oldu.

Elbette ki bizler de “Fair Play Özhan” başkanınız sahipsiz kalsın, başkanınıza sırtınızı dönün istemezdik ama unutmayın ki, Milan’a yenildik diye, maç öncesi; yok “6 olur”, yok “7 olur” diye kaşınan da sizdiniz…

"Golümü Alex'e armağan ediyorum."
KENDİ YORUMUNU EKLE!


Anelka gününde olsa fark olurdu.


Selçuk yoksa, Deniz var.


Luciano Trabzon maçında cezalı.

Fenerbahçemiz :

Milan karşısında aldığımız ve basındaki kalemşörlerin “11 maçlık galibiyet zincirine sahip takımın teknik direktörü” Daum’u yerden yere vurmalarına neden olan mağlubiyetin ardından Fenerbahçemiz adeta futbol dersi verdiği bir karşılaşma oynadı.

Maçın genelinde topa sahip olan Fenerbahçemiz, ikinci yarıda özellikle Anelka’nın ayağından yararlanamadığı fırsatlarla da adeta farkı kaçırdı.

İlk Yarı :

Sahaya Volkan, Serkan-Önder-Luciano-Ümit, Appiah-Aurelio-Deniz-Tuncay, Anelka-Nobre onbiri ile çıkan Fenerbahçemizde, karşılaşma boyunca Appiah ve Tuncay’ın kanatlarını değiştirerek oynaması başta Gerets olmak üzere tüm gs’lilerin kafasını allak bullak etti.

Alex’in yokluğunda kadroda yer bulan Deniz’in orta sahada toplara çok başarılı basması, Appiah’ın ve Aurelio’nun top kesme görevlerinin yanında Alex’in görevini de yerine getirmek için varını yoğunu ortaya koyarak mücadele etmesi; ilk yarının genelinde orta saha hakimiyetinin Fenerbahçemizde olmasını sağladı.

Milan maçında cezası nedeniyle oynamayan ve bu akşam gördüğü kartla Trabzonspor maçında da cezalı duruma düşen Luciano’nun Önder ile mükemmel bir uyum sergilediği gecede; gs forvetinin bu ikiliyi geçmeyi başardığı ilk yarıdaki tek pozisyonunu da Deniz Barış mükemmel bir müdahale ile önlemeyi başardı.

Seneler boyunca Sami Yen’e sadece kazanmaya giden ve oynamadan kazanan Fenerbahçemiz bu sene hem futbol oynuyor, hem de kazanıyordu.

İlk yarının son dakikasında Ümit ve Deniz’in birlikte bastığı bir gs’liden kaptığı topu Appiah’a aktarmasıyla başlayan pozisyon, Nobre’nin aşırmasıyla sonuçlandığında, Sami Yen’de onbinler sustu ve 1150 taraftarımız Mecidiyeköy’ü inletti…

İkinci Yarı :

İkinci yarının sonuna ilişkin beklentim; ilk on dakika içerisinde bir kontraatakta Anelka’yla golü bulmak ve gs taraftarlarının alkışları arasında Sami Yen’den ayrılmak yönündeydi.

İkinci yarının sadece ilk on dakikasında değil, bütün bölümünde beklediğim türden pozisyonları Anelka’yla yakalarken, gs tribünlerinde çözülmeyi getirecek golü bir türlü bulamadık.

Deniz’in sakatlanarak yerini Kemal’e bırakmasının ardından orta sahadaki üstünlüğümüzü kaybedeceğimizi düşünüyordum ki, Gerets’in Ergün-Ümit Karan değişikliği geldi. Daha 60ncı dakikada şişirme taktiğine dönen galatasaray’dan bu dakikadan sonra cacık olmayacağı bu oyuncu değişikliğiyle anlaşıldı.

Kaptan Ümit’in hırslı futboluyla yeniden dirildiği gece; Cihan’ın kafa şutunun Volkan tarafından mükemmel bir refleksle çıkarılmasına sinir olmasının ardından, bunu gururuna yediremeyerek ikinci sarıyı görmesi ve oyundan atılmasıyla son buldu.

45nci dakikada yaşanan güzelliğin ardından, gecenin en güzel görüntüsü elbette; kediciklerin sessiz sessiz 1150 taraftarımızla temsil edilen Fenerbahçe tribünlerini seyretmelerine ve Sami Yen’de dakikalarca süren Fenerbahçe tezahuratlarına tanık olmaktı;

Milyonlarca taraftarın yanyana…
Bağırıyorlar hep beraber kolkola…
Şanınla, takımınla, taraftarınla…
En Büyük Sensin Kanaryaaaa…

Volkan kedilerin tek pozisyonunda gole izin vermedi.


"Mondr6 6alatasaray'ın en iyisiydi."


Yorum :

Alex’in yokluğunda, Daum’un taktiğiyle galibiyete ulaşan Fenerbahçe’de şimdi önümüzdeki Trabzon maçı bir rekor maçı olarak karşımıza çıktı. Bu kadar eleştirilen bir teknik direktörün takımı; Türkiye liglerinde son iki senenin şampiyonu, 14ncü hafta itibariyle ligde en yakın rakibine 6 puan fark atmış durumda, Fenerbahçe tarihinin 11 maçlık üst üste galibiyet rekorunu kırdı ve Türkiye Ligi rekorunu egale etmesine de bir haftası kaldı. Bütün bunlara karşın gazeteleri alıp baktığımızda liglerimizin en çok eleştirilen teknik direktörünün de Christoph Daum olduğunu görüyoruz.

Fenerbahçemiz ne Tromso diye bir balıkçı takımına elendi, ne de adı-sanı duyulmamış bir Rum takımına… Şampiyonlar Ligi’nden elenmemizin gazıyla okları Daum’a çevirmeye çalışanların oyununa aklıselim hiçbir Fenerbahçe taraftarı gelmeyecektir. Kuralar çekildiğinde söylemiştik “bu gruptan UEFA’ya bile çıkmak başarıdır” diye. Ne geçen senenin finalisti Milan, ne yarı finalisti PSV, ne de Alman devi Schalke; gs, bjk, trabzon ayarında takımlar değil. Böylesine takımlarla maç yaptıkça tecrübe kazanacağız ve kazanıyoruz da…

02 Aralık 2005 Fenerbahçe – Trabzonspor :

Şimdi sırada; Boşnak teknik adam Halilhodzic’le çıkış arayan Trabzon ve ardından PSV deplasmanları var. Diliyoruz bu önemli maçlarımızda bu gece sahip olduğumuz inançla mücadele eder, bu geceki direnci gösterir ve bu gece gösterdiğimiz performansımızı artırarak devam ettiririz.

Bunları yaptıktan sonra rekorlar da, turlar da gelecektir...

Copyright © 2005 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™