Ankaragücü 1-4 Fenerbahçe | |
|
Alex iki gol attırdı bir gol kaçırdı ama son dakikada golünü de yazdı. |
Mehmet'in bu şansları iyi değerlendirmesi gerekiyor. Semih yine hazırdı. Aurelio sakat sakat çıktı ve görevini fazlasıyla yaptı.
İlk yarının son dakikalarında hakem Cem Deda ve yardımcısının yardımlarıyla hiçbir varlık gösteremeyen Ankaragücü skorda dengeyi sağladı.
Önce hayali bir faulle kazandırılan serbest vuruş ve ardından ofsayt pozisyonda atılan gol. Baliç'in şutunda Rüştü'den seken topu takip eden
Petkov içeriye topu keserken monitöre yansıyan Fenerbahçeli futbolcu olmamasına rağmen pozisyonun tartışılır olmasının nedeni Petkov'un
topu ağlara gönderen Emre ile hemen hemen aynı hizada bulunması. Fakat Emre
Petkov'a göre kaleye daha yakın ve ayrıca o bölgede Rüştü'nün görüş alanında onu rahatsız eden ve ofsayt pozisyonunda bulunan
Umut Bulut bulunuyor ve karar kesinlikle ofsayt olmalıydı.
|
Fenerbahçe lehine doğru veya yanlış düdük çalmaktan korkan hakemlere ister istemez alışıyoruz. Aynı ofsayt pozisyonu Ankaragücü ceza sahasında olsa eminim ki ister istemez düdük çalınırdı. Çünkü ortada Fenerbahçe lehine hata yapma korkusu var. Bu, maçlarımızın her dakikasında kendisini hissettiriyor. Hakemler adeta sahanın rakip kaleye bakan 40-50 metrelik bömlümünde İtalya Serie A maçı, bizim sahamızda çıtkırıldım mahalle maçı yönetiyorlar. Nitekim Ankaragücü'nün biri golle sonuçlanan etkili 3-4 pozisyonu bu tip faul demeye bin şahit gerektirecek "faul" kararlarından geldi. Tabii bir de Beşiktaş maçında apaçık gerçekleştirilen ceza sahası katliamları ve Amerikan futbolu hakemliği tabirinin Selçuk Dereli'yle Türk futboluna kazandırılması var. Gerçi rakip futbolcular Beşiktaşlılar kadar tecrübeli olmadıklarından bu tip bir yönetimin avantajlarından faydalanamadılar. Neticesinde ele avuca sığmayan Tuncay'ın kornerden gelen golü tekrar öne geçmemizi sağladı. Tuncay ceza sahasında rakipten son sürat kaçarken içeriye çok iyi daldı ve kafayla golü kaydetti. Golden sonra, özellikle çıkmadan önceki kısa sürede iyi oyun sergilemeye başlayan Mehmet yerini Serkan'a bıraktı. Serkan oyuna girdikten sonra yedek beklediği haftaların kendini toparlamasını sağladığını gösterdi. Mehmet uzun zaman oynamadığı için bir anda kadroda yer bulunca alışamamış olabilir ama onun mutlaka aldığı kısa sürelerde en iyisini vermesi gerekiyor. Hele bir de ilk 11 başlamak gibi bir şans ele geçmişken bunu tepmek akıllıca değil. Oyunda bulunduğu kısıtlı sürelerde yapabileceğini en iyisini yapmak deyince akla gelen Semih de hafif bir sakatlık geçiren Nobre'nin yerine 70. dakikada oyuna girdi. Bu hareket bile Semih'e duyulan saygı ve güvenin bir göstergesidir. Çünkü Daum genelde fark iki olmadan sahadaki en önemli oyuncularından birini ufak bir sakatlık nedeniyle çıkarmaz. Ama Semih bu güveni kazandı. Daum'un ilk yılında forma giyen Rebrov gibi Semih de yedek beklerken de takıma faydalı olmayı aklından çıkarmıyor. Fazla forma şansı bulamayan futbolcularımızın bu düşüncede olup sürekli kendilerini zinde tutmaları gerekiyor ve bunu yapan başka futbolcularımız da elbette var. Ayrıca karşılaşma boyunca ortaya koyduğu mücadeleye, sakatlığına rağmen sahaya çıkıp eksiksiz mücadelesiyle gecenin yıldızlarına biri olan Marco Aurelio'yu da alkışlamakta fayda var. |