| Fenerbahçe 2-0 Malatyaspor | |
Fenerbahçemiz Malaityaspor’u ikinci yarıda Mehmet ve Alex’le bulduğu gollerle 2-0 mağlup ederken, geceye damgasını vuran isim Selçuk Dereli oldu. Maç Öncesi : Samiyen’de Tuncay’ın “hindi baba hindi” çektirmesinin ardından Cuma günü Profesyonel Disiplin Kurulu’na sevk edilmesi maç öncesi sinirleri bozdu şüphesiz. Vicdan sahibi hiçkimsenin; rakip taraftarın olmadığı bir ortamda bir futbolcu kendi taraftarlarıyla birlikte böyle sevindi diye ceza vermeye gönlünün razı olacağını sanmıyorum.
|
Tuncay Dereli'yi de susturdu. |
| • | |
| • KENDİ YORUMUNU EKLE! | |
 Kemal çıkışta.  Kilidi Mehmet açtı.  Alex cezalı.  Daum:"Sinirlerimize hakim olmalıyız."
Maç öncesi; bu haberden başka, elbette karşılaşmanın hakemi olarak Selçuk
Dereli’nin atanması da çok konuşuldu. Kadıköy’de oynadığımız son 4 lig maçının
3’ünü yöneten Selçuk Dereli’nin, Kadıköy’ün yollarını ezberlediği bu dönemin
Haluk Ulusoy’un Futbol Federasyonu Ağalığı’na seçilmesiyle başlaması ne kadar da
ilginç ! |
Ve ne ilginçtir ki Fenerbahçemizin başarılarıyla birlikte deli olan “Hınç” dolu insanların “Öc” almak istercesine hakemleri baskı altına almaya yönelik yorumları da sonuçlarını veriyordu, aynen bir gün önce “şampiyonluk yolunda rakibimiz olduğunu iddia eden bir takım”ın Denizli’yle deplasmanda oynadığı karşılaşmada da olduğu gibi. Kendini; haklının değil, garibanın yanında olmak zorunda hisseden hakemleriz, malum kulubün sene başından beri sürdürdüğü fakir-fukara edebiyatından ne yazık ki etkilenmeden duramıyor artık; bilinçli veya bilinçsiz olarak. İlk Yarı : Sakat oldukları için kadroda yer alamayan Anelka ve Appiah’dan başka; 6s maçının onbirinden Volkan’ı da Rüştü ile değiştiren Christoph Daum; Fenerbahçemizi sahaya Rüştü, Deniz-Servet-Luciano-Ümit, Mehmet-Aurelio-Kemal-Tuncay, Alex-Nobre onbiri ile sürdü. İstanbul’da 3-4 gündür süren yağışlı havanın ardından güneşin yüzünü göstermesi ve bu sabah yaz saati uygulamasına geçilmesi; Kadıköy’de bahar maçlarından bir yenisinin yaşanacağının müjdecisiydi adeta. Nitekim tribüne koştuğumuzda; bu düşüncemizde haklı olduğumuzu da görmüş olduk. Bilet satılmayan Fenerium tribünü hariç tribünlerin dolu olması, ısınan havalarla birlikte önümüzdeki maçlarda tribünlerdeki heyecanın artarak devam edeceğinin işaretiydi şüphesiz. Tek forvet Nobre’yle oynamamıza karşın Malatyaspor üzerinde büyük bir baskı kurduğumuz ilk yarıda, Kemal’in ve Tuncay’ın uzaktan şutlarıyla ve biraz dağınık ataklarla gol ararken, bir anda Alex’in arapasında Tuncay’ın direkten dönen topuyla gol için isteğimizin arttığını hissettik. İlk yarıda Luciano ve Nobre’nin ceza sahasında indirilmelerine seyirci kalan Selçuk Dereli bu kararlarıyla ikinci yarıda bizleri deli edeceğinin işaretlerini veriyordu adeta. İkinci Yarı: İkinci yarıya hızlı giren Fenerbahçemiz tek forvet Nobre gibi görünmesine karşın; Alex’i, Tuncay’ı ve hatta Mehmet’i forvet gibi kullanarak pozisyon aramaya devam ediyordu. İlerleyen dakikalarla birlikte golün gelmemesi keyifleri kaçırırken, Selçuk Dereli’nin saçmalıkları da sinirleri geriyordu. İşte böyle bir anda; Kemal’den aldığı topla Malatyaspor ceza sahasını harmanlayan Tuncay’ın Mehmet’e asistiyle skorda üstünlüğü yakaladı Fenerbahçemiz. Sinirler boşaldı. Gözyaşları döküldü… Bir Malatya maçını bile sinirden ağlanacak bir maç haline getirmişti sahadaki futbol federasyonu kuklaları… Kendilerini; bizleri böylesi bir sinir harbine tuttukları için tebrik etmemek elde değil. Seçuk Dereli: İlk yarıda çalamadığı düdüklerin ardından, ikinci yarıda da Alex’in ve Nobre’nin ceza sahasında indirilmelerine seyirci kalan Selçuk Dereli, verdiği uyduruk sarı kartlarla adeta bizleri deli etti gece boyunca. Bunları başka bir stadda yapsa en galiz küfürler eşliğinde stadı terkeder, belki de edemezdi eminim. Kadıköy’de ise en modern protesto vardı kendisine; “Selçuk buraya, Selçuk buraya”, “Selçuk gol gol gol”, “Ooooo Selçuk, haydi bastır Selçuk…”… Gerçi sahadaki kırmızı gömlekli Selçuk hangisinden anlar, o tartışılır… |
