ARŞİVDEN SON HABERLER: Fenerbahçe 3-0 Denizlispor, V.Manisaspor 5-3 Fenerbahçe, Fenerbahçe 3-0 Sivasspor www.fenerbahceliyiz.biz


 22.04.2006
Her Sene Böyle!
Fenerbahçe 4-0 64L4T4S4R4Y
Türkiye Süper Ligi’nde bitime 4 hafta kala Şükrü Saracoğlu’nda 6alatasaray’ı ağırlayan Fenerbahçemiz; köpeklerin kardeşliğinden bir şey çıkmayacağını cümle aleme ilan ederek 6alatasaray’ı sürklase etti, ve aldığı 4-0’lık galibiyetle bu sezon oynadığı 4.ncü gs maçından da sevinerek ayrılmayı başardı.

Appiah(12’), Luciano(20’), Alex(70’) ve Anelka(78’)’yla bulduğu 4 golden başka; Nobre, Alex ve Anelka ile üç topu da direkten dönen Fenerbahçemiz, taraftarlarına 6-0’lık maçı hatırlatan duygular yaşattı.

Maç Öncesi :

Geçen hafta Manisa’da alınan 5-3’lük mağlubiyetin ardından, hafta arasında kupa yarı finalinde Denizlispor karşısına çıkan Fenerbahçemiz; sözleri Fenerbahçeli Nazım Hikmet’e, bestesi yine Fenerbahçeli Edip Akbayram’a ait “Çocuklar İnanın” tezahuratının motivasyonuyla bu maça hazırlandı.

Appiah perdeyi açtı.
Maçtan Fotoğraflar için TIKLAYIN!
KENDİ YORUMUNU EKLE!


Alex yıldızlaştı.


Gerçek Fenerli!


Nobre vazgeçilmez.


Luciano gizli forvet.


Servet:"Hakan oynadı mı?"



Maç Öncesi :

Geçen hafta Manisa’da alınan 5-3’lük mağlubiyetin ardından, hafta arasında kupa yarı finalinde Denizlispor karşısına çıkan Fenerbahçemiz; sözleri Fenerbahçeli Nazım Hikmet’e, bestesi yine Fenerbahçeli Edip Akbayram’a ait “Çocuklar İnanın” tezahuratının motivasyonuyla bu maça hazırlandı.

Fenerbahçemiz 5 gol yediği bir karşılaşmanın ardından, bugün burada 6alatasaray’ı 4-0 gibi farklı bir skorla yeniyorsa, bu; futbolcularımızın şampiyonluğa ne kadar inandıklarının bir göstergesidir, “Çocuklar İnanın” tezahuratına futbolcularımızın bir cevabıdır…

Maçtan önce taraftarımızın açtığı “Büyük takımların iradeleri, küçüklerin ise ümitleri vardır.” pankartına ilham kaynağı olan bir Çin Atasözü der ki; “Büyük kişilerin iradeleri, zayıfların ise ümitleri vardır”. Dün gece Kadıköy’de; bir tarafta iradesiyle sahaya çıkan bir Fenerbahçe, diğer tarafta ümitler içerisinde Kadıköy’e gelen sarı-kırmızılı bir takım vardı. Ümitleriyle gelenlerin ümitleri artık başka bahara kaldı.

Fenerbahçemiz :

Fenerbahçemiz sahaya Rüştü, Deniz-Servet-Luciano-Ümit, Appiah-Aurelio-Selçuk-Tuncay, Alex, Nobre onbiri ve 4-4-1-1 dizilişi çıkarken; 70.nci dakikada sakatlanan Nobre’nin yerine oyuna giren Anelka, Tuncay’ın yerine oyuna giren Semih ve Alex’in yerine oyuna giren Mehmet de bu tarihi karşılaşmada forma giyme şansını yakaladılar.

Kendisini fazla zorlayan pozisyon olmamasına karşın kalede güven veren Rüştü’yü, özgürlüğü için ödenen 850bin Euro’nun hakkını vermek için canını dişine takan Deniz’i, Hakan’a bir pozisyon haricinde maç boyunca kafa topu vermeyen Servet’i, gs’ın teslim bayrağını çektiği 2.nci golü atan Luciano’yu, Anelka’yı gerçek Fenerbahçeli yapan Ümit’i, cimbomun kilidini açan ve maç boyunca inanılmaz bir efor sarfeden Appiah’ı, defansın önünde ön liberoda duvar ören Aurelio ve Selçuk’u, “bir baba hindi” Tuncay’ı, tek forvetle oynadığımız karşılaşmalarda gerektiğinde forvet, gerektiğinde oyun kurucu gibi oynayan Fenerbahçe orkestrasının şefi Alex’i, maç boyunca durmadan koşan, arkadaşlarına pozisyon hazırlayan, alan boşaltan Nobre’yi, gs defansıyla adeta dalga geçen Anelka’yı, Gerets’i taktiğiyle çökerten eli sıkılacak adam Daum’u ve tribünlerdeki 48000 taraftarımızı ayrı ayrı tebrik etmek gerek.

İlk Yarı :

Bir tarafta; aldığı her kötü sonucun ardından antibiotik olarak gs maçlarını kullanan Fenerbahçe, diğer tarafta; geçen hafta taraftarlarının açtığı "Taraftar, futbolcu, yönetici elele, hep beraber Kadıköy'e" pankartıyla gaza gelerek Kadıköy’e gelen 6alatasaray arasında oynanan karşılaşma gs taraftarlarının santra vuruşuyla başlarken Kadıköy’de yer yerinden oynadı…

Santra vuruşuyla başlayan gürültüye gs takımı ancak 12 dakika dayanabildi. Orta sahadan getirdiği topta Tuncay’la verkaça giren ve ardından mükemmel bir şutla Mondragon’u avlayan Appiah, derbide perdeyi açan isim oldu.

Golden 5 dakika sonra; Alex’in kornerinden gelen topu Nobre kafayla ağlara göndermek üzereyken gs’ın yıldız futbolcusu Ferhat, klasına yakışır bir hareketle ikinci golümüze izin vermedi.

Ancak farkı ikiye çıkaran gol yine de gecikmedi. Fenerbahçemiz böylesine güçlü bir orta sahaya (Appiah,Aurelio,Selçuk,Tuncay) sahipken, artık gol atmaya ihtiyacı olan 6alatasaray karşısında maçın geri kalan kısmında net pozisyonlar bulacağı da açıktı.

Dakikalar 20’yi gösterirken Appiah orta sahada kaptığı topu Luciano’ya, Luciano’da sağ kanada Alex’e bıraktı. Hızlı hücumlara kalkma izni verildiği takdirde Fenerbahçenin neler yapabileceğini gösteren bir atak sonucunda, Tuncay’ın şutunu takip eden Luciano’nun vuruşuyla Fenerbahçemiz 2 farklı üstünlüğü yakaladı.

Dakikalar 30’u gösterirken Gerets son hamlesini yaparak yıldız oyuncusu Uğur’un yerine İliç’i sahaya sürdü. Teslim bayrağını çekmeden önce, son pozisyonunu da bu dakikada H.Şükür ile yakalayan gs’a kalecimiz Rüştü bu pozisyonda gol izni vermedi.

35.nci dakikada Alex’in getirdiği topta Tuncay’la net bir pozisyondan yararlanamayan Fenerbahçemiz, 43.ncü dakikada da sağdan sıfıra inen Tuncay’ın Nobre’ye çıkardığı topta üst direğe takıldı. Ve karşılaşmanın ilk yarısı başka gol olmadan 2-0 sona erdi.

İkinci Yarı :

2-0’dan sonra oyun disiplininden kopmayan ve rakibi üstüne çekerek hızlı ataklarla gol arayan Fenerbahçemizin ikinci yarıda da benzer pozisyonlar yakalayacağı çok rahat görülebiliyordu.

47.nci dakikada Saidou’nun çift sarı karttan oyun dışı kalması da gs’nin Kadıköy'deki yıkılışına tuz biber ekti.

58'de yine hızlı bir hücumla yakaladığımız pozisyonda bu defa Alex’in şutu üst direğe takıldı. Maç boyunca varını yoğunu ortaya koyarak mücadele eden Marcio Nobre bu pozisyonun ardından sakatlanarak yerini Anelka’ya bırakırken, oyuna giren Anelka da Kadıköy’deki şova eşlik etti.

Önce Ferhat’tan aldığı topla Aurelio’yu gören ve Alex’in attığı golün hazırlayıcısı olan Anelka, 78.nci dakikada da Tuncay’ın pasıyla hareketlenen Ümit’in asistiyle golünü attı. Ancak Kadıköy’de Anelka şov bu kadarla da kalmadı.

Deniz’in kafasına “al da at” dercesine bir top gönderen Anelka, Deniz ağları göremeyince bir asistten oldu. Aynen Song ve Mondragon’la dalga geçercesine girdiği pozisyonda ikinci bir golden olduğu gibi.

Skorun 2-0’a gelmesinin ardından daha ilk yarıda teslim bayrağını çeken gs’lı futbolcular, Saidou’nun da atılmasının ardından iyiden iyiye demoralize oldular, ve “maç bitse de gitsek” bekleyişine girdiler. Yoksa; Hasan Şaş gibi bir futbol teröristi; 2-0 yenik durumda oldukları bir maçta -Fenerbahçemiz karşısında daha önce yaptıklarını düşününce- sakatlanan oyuncumuzun tedavisi için topu oyun dışına gönderir miydi hiç?

Maç Ertesi :

22 Nisan akşamı sahada başlayan şov, maçtan sonra da devam etti. Lazer gösterileri ve konfetiler eşliğinde “bir baba hindi” çeken tribünler daha sonra Bağdat Caddesi’ne akarak; cafelerde, restaurantlarda Fenerbahçemizin zaferini izleyen Fenerbahçelilerle kucaklaştılar ve farklı galibiyetle şampiyonluk yolunda ele geçirilen avantajı kutladılar.

23 Nisan gibi ulusal bir bayram öncesi sarı-kırmızılı vatandaşlarımızı üzmek, bayramlarını zehir etmek istemezdik ama onlar kaşındı… Fakir-fukara edebiyatıyla tüm Türkiye’yi, Fenerbahçe’yi durdurabilmek için kendi yanlarına çekmeye çalıştılar. Bunun sonucunda başardıklarını; Manisa’daki maçın ardından yaşadıklarımızda gördük, B.Jimnastik Kulübü’nün tüpçü başkanının utanç verici açıklamalarında gördük, ve son olarak gs taraftarlarını “Şampiyon 6alatasaray” tezahuratlarıyla Kadıköy’e uğurlayan beşiktaş taraftarlarında gördük…

Aldın mı huzuru ?

Geçen hafta samiyende oynanan karşılaşmada açtıkları “Bir Tatlı Huzur Almaya Geliyoruz” pankartıyla Saracoğlu’na gelen ultravestilere şimdi soruyoruz;

“Aldınız mu huzuru ultravestiler?”

Buradan Çıkış YOK



"Önümüzdeki maçlara bakmalıyız."



"Tarih yazmak istiyoruz."

Fenerbahçe – Trabzonspor:

96 yılında Oğuz ve Aykut’un golleriyle “Nasıl koydu Aykut Kocaman” tezahuratını ortaya çıkaran bir karşılaşmayla Trabzon’da ellerinden aldığımız şampiyonluğun ardından hala o şoku atlatamayan cimbom yavşağı trabzon ekibiyle haftaya yine trabzon’da karşılaşıyoruz.

Şampiyonluk yolunda trabzon(D)-erciyes-denizli(D) maçlarını göz önüne aldığımızda ligin finalini trabzonla, ardından da kupanın finalini cimbom dostu beşiktaşla yapacağız diyebiliriz.

Bu sezon oynadığımız futbolla hak ettiğimiz 2 kupayı da sezon sonunda bizim müzemizde görmeyi diliyor, takımımıza kalan dört maçta başarılar diliyoruz.

Copyright © 2006 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™