ARŞİVDEN SON HABERLER: B36 Torshavn 0-5 Fenerbahçe, Fenerbahçe 4-0 B36 Torshavn, Willie Solomon Bombası, ZICO Fenerbahçe'de, Fikstür Kuraları www.fenerbahceliyiz.biz

 

 05.08.2006
Büdü'nün Sakar Şövalyeleri v6.0, DEMİRLENK
Fenerbahçe 6-0 Kayseri Erciyesspor
Turkcell Süper Lig'in ilk haftası "futbol otoritelerinin" genel görüşüne göre Türk futbolu adına kötü bir tablo ortaya koydu. Fenerbahçe kendi sahasında maçın büyük bölümünü 10 kişi oynamasına rağmen rakibi Erciyesspor'u 6-0 ile geçerken, Fenerbahçe'nin şampiyonluğuna engel olma yolunda Büdü'nün 3 favori elemanı da tökezledi. Galatasaray'ın sezonun açılış maçında alışılageldiği üzere kazandığı iki penaltı iki baltaya takılırken, diğer iki ekip rakipleri karşısında gol bulamadılar.

Kadıköy'de ise sezona puan kaybıyla başlayan Galatasaray'ın üzüntüsüne ortak olan Türkiye Kupası katili "Demirlenk" vardı. Son karşılaşmamızda kendi elleriyle Türkiye Kupası'nı Beşiktaş'a veren Bülent Demirlek, bu sefer çaresizdi. Çırpınışları Erciyes'in kıpırdanmasına ciddi bir katkı yapamadı ve Fenerbahçemiz Anelka ve sakatlıklar dışında ideal kadrosuyla(Rüştü, Serkan-Can-Önder-Ümit, Appiah-Aurelio-Tümer, Alex, Semih-Tuncay) Erciyesspor'u 6-0 mağlup etti.

Zico, Büdü'yle nihayet tanıştı...
Maçtan Fotoğraflar için TIKLAYIN!
KENDİ YORUMUNU EKLE!

Fark mı istiyorsunuz, bir gol atın gerisini Alex'e bırakın...



Büdü'den, Demirlenk'e okkalı bir dayak bekleniyor.
Karşılaşmaya hızlı bir giriş yapan Fenerbahçe genellikle Alex'in yarattığı pozisyonlarda Tuncay ve Semih ile gol aradı. Appiah'ın direkte patlayan şutu ise gecenin epey hareketli geçeceğinin habercisiydi. Tuncay'la perdeyi açtıktan sonra farkı ikiye çıkaran gol de Alex'in ayağından geldi. Santrafor bölgesinde zengin bir kadroya sahip olmayışımız Kayseri Erciyes'in çok kapalı oynayacağını düşünerek, Semih'in yeterli olup olamayacağı yönünde kuşkuları beraberinde getiriyordu. Ama işler beklendiği gibi gelişmedi ve Kayseri pek katı savunma yapmadı. Semih de gol atamamış olsa da üzerine düşeni tüm gayretiyle yerine getirmeye çalıştı ve ilk golün mimarlarından biri oldu, ondan istenen de bu kilidin açılmasına katkı yapmasıydı. Çünkü Alex gibi bir ayağınız varsa 1-0'dan sonrasını getirmek çok da zor olmuyor.

Erciyes'in direnci kırıldıktan sonra maçtan ümidini kesen ve doğal olarak oyundan keyif alamayan Demirlek yardımcısıyla nadide bir karara imza attılar. Aslında güvendiğim bir yan hakem olan ama bu maçta bir fiyaskoya imza atan Mustafa Emre Eyisoy'u, Ulusoy'un varlığının dahi hakem camiası üzerinde ne kadar etkili olduğunun canlı bir örneği olarak kabul edebiliriz. Yan hakemlik görevini son derece başarılı bir şekilde yürüttüğüne birçok kez şahitlik ettiğim bu hakemimiz yardımcı hakem olarak ise sınıfı geçememiştir. Şöyle ki, Bülent Demirlek'in haberdar olmadığı bir konuda özel uyarıyla bir futbolcuya kırmızı kart göstertmek için bariz bir fiil ya da sözlü müdahelenin olması gerekmektedir. Ortaya "birşey buldum!" diye atlayıp, durduk yere Appiah'ın kırmızı kartla atılmasına sebebiyet vermek Eyisoy'un yardımcı hakemlikte, ofsayt hakemliği kadar başarılı olmadığını gösteriyor. Zira, Appiah'ın rakibine herhangi bir müdahelesi olmadığı gibi karşısındaki muhterem Emre Toraman sürekli Appiah'ın üzerine giderek tahrik etmiş, Appiah ise sürekli geri çekilmiştir. Neticede en değerli oyuncularımızdan birini Gençlerbirliği deplasmanında kullanamayacağız. Ulusoy bu, belli olmaz, bakarsınız bir maçtan fazla da verebilir. "Delidir, ne yapsa yeridir" demiş atalarımız...

İki farklı skor ve Bülent Demirlek'e sunduğumuz büyük "sevgi" gösterileriyle ilk yarıyı tamamladık. İkinci yarıda bir süre toparlanmaya çalışan Erciyes'in tamamen çözülüşü Alex'in kontraataktan attığı golle gerekleşti. 70. dakikadan sonra goller peşpeşe geldi. Sırasıyla Tümer, Murat ve Alex'in ayağından gelen gollerle 6-0'a taşınan skor neticesinde gece boyunca ülkenin ezik kesimlerinde kulak çınlaması vakalarının gerçekleştiği bildirildi. Bu arada Bülent Demirlek ortaya konan oyundan o kadar rahatsız oldu ki, 4-0 önde olan takımın kalecisi Rüştü'yü zaman geçirmekten sarı kartla cezalandırma gereği duydu. Tepedelerinde hilkat garibesi gibi bekleyen biri olunca insanda beyin fonkisyonlarında aksamalar yaşanabiliyor haliyle...


Maçtan alkışlanması gereken bir iki hareketi de yazmadan geçmemek gerek. Skor kulak çınlatacak cinsten olduğu için skorun tam olarak ne olduğunu hatırlayamıyorum. Mehmet Yozgatlı'nın 5 veya 6 farkla öndeyken az adamla yakalanan savunmamıza delicesine koşarak yardıma gelmesi ve sakatlanma pahasına topu çizgiden çıkarması hepimize 100. yıl motivasyonunun nasıl bir unsur olduğunu gösterdi.

Son olarak da perdeyi açan ve kapatan gollerde sağ ayağının dışını konuşturan kaptan Ümit Özat'a şapka çıkartıyoruz. Maçtan fotoğraflarda kaptanın açılış golündeki ilgili fotoğrafını bulabilirsiniz:)

Copyright © 2006 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™