ARŞİVDEN SON HABERLER: Gençlerbirliği 0-2 Fenerbahçe, Dinamo Kiev 3-1 Fenerbahçe, Fenerbahçe 6-0 Kayseri Erciyesspor www.fenerbahceliyiz.biz

 

 19.08.2006
Aklımız Kiev'de Olunca...
Fenerbahçe 2-1 Çaykur Rizespor
Türkiye Süper Ligi’nin 3.hafta karşılaşmasında Şükrü Saraçoğlu’nda Çaykur Rizespor’u ağırlayan Fenerbahçemiz, pek de keyif vermeyen bir futbol sergilemesine karşın 2-1’lik bir galibiyetle Rizespor’u uğurladı ve liderliğini de devam ettirmesini bildi.

Maç Öncesi :

Tahkim Kurulu’nun Appiah’ın 3 maç olan cezasını indirmemesi sonucu Appiah’tan, Anelka’nın şımarıklığı sonucu da Anelka’dan yoksun olarak çıktığımız karşılaşma haftalar ilerledikçe Zico’nun Fenerbahçemize kazandırdıklarını görebilmemiz açısından önemli bir karşılaşmaydı.

Ancak unutmamak lazım ki; Brezilya’nın Sao Paulo takımından transfer ettiğimiz Diego Lugano’yla birlikte, yeni alınacak bir forvetin daha bu takıma ilave olacağını düşünerek Fenerbahçe’yi yorumlamak gerek.

Zico'ya verilen destek
dileriz yıl boyu devam eder.

Maçtan Fotoğraflar için TIKLAYIN!
KENDİ YORUMUNU EKLE!

Tümer gol noktalarındaki etkinliği yüksekti.


Aurelio sahada basmadık yer bırakmadı.


Can hatalar yapsa da, açıkları mücadelesiyle kapatıyor.


Tuncay golünü Kiev'e sakladı.
Maçtan önce tribünlerden büyük destek gören Teknik Direktörümüz Zico’nun arkasındaki bu destek dileriz sezon boyu devam eder. Çünkü şu bir gerçek ki; Fenerbahçemiz ne çekiyorsa Teknik Direktörlerinin arkasında durmayan Fenerbahçe camiası mensuplarından çekiyor.

İlk iki haftada Fenerbahçemizin maçlarını yöneten ve Appiah’ın atılmasında olduğu gibi adeta canımızı okuyan hakemlerin 3’er-4’er hafta dinlendirileceklerinin açıklanması, düpedüz Fenerbahçemizin maçlarını yönetecek hakemlere bir tehdit iken, Fenerbahçe camiasının bahsettiğim mensuplarının yanında, futbol federasyonu kuklası bu hakemlerden de sezon boyu çekeceklerimizi düşünmemek elde değil.

İlk Yarı :

Zico; Fenerbahçemizi 4-3-1-2 dizilişi ve sadece 1 yabancı oyuncunun yer aldığı Rüştü, Kerim-Önder-Can-Ümit, Mehmet-Aurelio-Tümer, Alex, Semih-Tuncay onbiri ile sahaya sürerken, karşılaşmanın ilk dakikalarında orta sahadaki dizilişte bir değişikliğe gitti ve sol kanatta karşılaşmaya başlayan Tümer ile sağ kanatta karşılaşmaya başlayan Mehmet’in kanatlarını değiştirdi.

Orta alanda ön liberoda Aurelio’yu, onun yanında da Mehmet ve Tümer’i oynatan Zico, yaptığı değişiklikle Mehmet’i Aurelio’nun soluna, Tümer’i ise Aurelio’nun sağına çekti, ve her iki oyuncuyu da içeriye yakın oynattı.

Mehmet’in bu değişikliğin ardından orta sahanın içine gömülmesi ve bu durumun aynı şekilde Tümer için de geçerli olması kanat organizasyonlarımızı büyük ölçüde bitirdi.

Sağ kanadı sadece Kerim’e, sol kanadı da sadece Ümit’e teslim eden bir dizilişle kanat organizasyonlarımızın bitmemesi de zaten mucize olurdu.

Ancak kanat organizasyonları biterken, ortaya yakın oynayan Tümer ve Mehmet’in sık sık driplingle orta sahadan rakip kaleye inme girişimlerinde bulunduklarını ve bu girişimler sonucunda girdiğimiz pozisyonları gördük.

Semih’in direkten dönen topu, Tuncay’ın ceza sahası çizgisinden rahat pozisyonda kullandığı ve gol olmayan şutu ile Mehmet’in ortasına vurduğu kafa ilk yarıda rakip ağları yoklayamadığımız önemli dakikalardı.

Bu dakikalar dışında durgun geçen karşılaşmaya renk getiren dakikalar ise Can ve Önder’in 40’ar metreden attıkları şutlar oldu. Nitekim, forvet oyuncularımızın gol yollarındaki etkisizliklerinden şikayetçi olan Can ve Önder’in şutları etkisini gösterdi ve Fenerbahçemiz ilk yarının son dakikasında Alex’in kafa golüyle 1-0 öne geçti.

İkinci Yarı :

İkinci yarıya da aynı onbir ve dizilişle çıkan Fenerbahçemiz, yine kanat organizasyonlarından yoksun bir futbol, yine orta sahadan aldıkları toplarla direk rakip kaleye inmeyi düşünen, oyunu kanatlara açmayan bir futbolla ikinci yarıya devam etti.

Tümer’in ve Mehmet’in bu şekilde driplinglerini izlemeye devam ettiğimiz ikinci yarıdaki golümüz de Tümer’den geldi.

Tümer’in ayağından bulduğumuz golün ardından forvette etkisiz bir gece geçiren Semih’in yerine Murat Hacıoğlu’nu oyuna alan Zico bu değişiklikle oyuna hareket getirmeyi başardı.

Ancak hareketlenen oyunla birlikte kalesinde golü gören de Fenerbahçemiz oldu.


İlk yarıda kalemizde çok pozisyon vermemize karşın gol yememiştik, ancak ikinci yarıda daha az pozisyon vermemize karşın kalemizde golü görmüş olduk. Yediğimiz bu gol aynı zamanda bu sene ligde yediğimiz ilk gol de olmuş oldu.

Yorum :

Fenerbahçemizin, bu oyun tarzıyla oynadığı takdirde Çarşamba günü turu geçeceğini sanmıyorum açıkcası. Yıllardır kanat organizasyonlarıyla rakipleri bunaltmasına alıştığımız Fenerbahçemiz bu özelliğini tamamen terk etmiş görünüyor. Bunun sonuçlarından bir tanesinin “Şampiyonlar Ligi’ne gidememek” olmasını hiç istemiyorum, ama sergilediğimiz futbolu görünce bundan korkuyorum ne yalan söyleyeyim.

Dilerim Çarşamba günü bambaşka bir Fenerbahçe izler, duran topları etkili bir şekilde değerlendirir ve Şampiyonlar Ligi vizesini alırız.

Aksi takdirde hem yeni bir forvet almak güçleşecek, hem de yüzüncü yılda lige olan konsantrasyonumuz bozulacaktır.

Semih de golünü Kiev'e saklamış.



Umarım, bugün İstanbul’a gelen ve Şükrü Saracoğlu atmosferini tribünden hisseden Lugano da, Çarşamba günü sahada yerini alır ve Fenerbahçemiz “Rebrov’lu Kiev’i” Ukrayna’ya boynu bükük gönderir.

Günün Sözü :

“Keramet Mehmet doğmakta değil, Vatan için Mehmet olmakta !”

Copyright © 2006 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™