22.09.2006
Biraz Nefes Alalım...

Konyaspor 0-1 Fenerbahçe
Türkcell Süper Ligi'nin 7. haftasını pek iç açıcı olmayan ama kadro yapısı bakımından daha dengeli ve en önemlisi de bu kritik süreç için ihtiyacımız olan 3 puanla kapatmayı başardık. Bu 3 puan, teknik direktörümüz Zico üzerinde artarak devam eden tartışmaların biraz durulması için vesile oldu.

Fikstürümüz haftalar geçtikçe zorlaşıyor. Yeni bir takım olduğumuz için bunu avantaj olarak kabul edebiliriz. Bu avantajı kullanabilmek için ilk haftalarda olabildiğince az puan kaybı yaşayıp zirvedeki yerimizi korumalı, çalkantılar yaşamadan taşların yerine oturmasını beklemeliyiz. Bu süreç beklenenden uzun veya kısa olabilir. Ama gerçek olan birşey var ki, takımımız henüz yolun başında.


Kežman attığı mükemmel golle galibiyetin mimarı oldu.



KENDİ YORUMUNU EKLE!

Tuncay orta sahada daha verimli oluyor.



Rüştü kritik kurtarışlar yaptı.
Yolun başında olan takımımızla son haftalarda gerek orta saha mücadelelerinde sürekliliği olmayan ve zaman zaman defansif anlamda zaafiyet göstermemize neden olan Tümer'in ilk 11 dışına alınması, gerekse de forvet hattında sırıttığı gibi mücadelesinden de faydalanamadığımız Tuncay'ın orta sahaya kaydırılmasıyla sahada daha dengeli bir görüntü çizmeye başladık. Sivasspor karşısında bu kadro yapısıyla hücumda etkisiz kalmış ve yenen golün ardından 2 puan kaybetmiştik. Bu dengeli kadro yapısı için alınan bu sonuç iyi bir başlangıç değildi. Puan kaybının yanında, hücum noktalarında pozisyon kıtlığı yaşanıyordu. Kanat organizasyonlarında ısrarcı olmadığımız için ortada yani rakibin kalabalık olduğu yerde sıkışan toplara, hücumdaki hareketsizlik eklenince, Alex'in sihirbazlık yapması, Kežman'ın şapkadan tavşan çıkarması gerekebiliyor.

Konyaspor karşısında Sivasspor maçından farklı olarak kart cezalısı Lugano'nun yerine Önder forma giydi. (Rüştü, Kerim-Önder-Edu-Ümit, Appiah-Aurelio-Tuncay, Alex, Kežman-Deivid) Maçın ilk 10 dakikasında fizik gücümüz de yerindeyken geçen maçtaki eksiklerin farkında olduğumuz görüntüsü verdik. Zira Tuncay-Ümit ikilisinin yardımlaşmalı kanat bindirmeleri, sağdan da Kerim'in olabildiğince gayret göstermesiyle rakip savunmayı ortada yata yata savunma yapmaktan alıkoyduk. En azından kanada açılan toplar yüzünden Konyaspor savunmacıları yerlerini kaybedip pozisyon hataları yapma tehlikesi yaşadılar.

Ancak bu ilk dakikalardaki anlayışımızı kısa sürede yitirdik ve yine Kežman'ın ayağına bakmaya başladık. O da beklentileri boşa çıkarmadı ve müthiş bir vuruşla galibiyeti getiren golü attı. Dakikalar ilerledikçe oyundan düşen takımımızı ve Zico'yu ipten alan kurtarışlara imza atan ve yağış altındaki maçı hatasız tamamlayan Rüştü'nün de hakkını teslim edelim.

Neticede yeni bir takım olduğumuz için çok ciddi bir viraj halini alan bu "deplasmanlar serisi"'nde 2. maçta  puan kaybı yaşamadık. Randers karşısında turu geçen taraf olmanın yanında, aynı kurguda sahaya çıkacak olan takımımızın oyununa her maç yeni beceriler kattığını görmek bizleri gelecek açısından umutlandıracaktır.

Maçın derinlemesine analizine girmeye fazla lüzum yok. Yeni futbolcular ve teknik kadrodan oluşan bir takımız. Türkiye Süper Ligi'nde sonuca gitmenin olmazsa olmazlarından kanat aksiyonlarından yoksunuz. Orta üçlünün kenarlarında forma giyen oyuncuların hücumda beklerin gösterdiği özveriye katkıda bulunmaları, yeni alternatifler yaratmaları beklenebilir. Aynı zamanda duran toplarda hücumda plansız, savunmada ise adam paylaşımında sıkıntı yaşayan bir takım görüntüsü içerisindeyiz. Bu görünen en bariz eksiklikleri çalışarak giderebiliriz. Ayrıca sakatlanarak yerini Selçuk'a bırakan Marco Aurelio'nun sakatlığı umarım ciddi değildir...

Yukarıda Rüştü'nün, Zico'yu ipten aldığını belirttim. Bu maalesef ülkenin gerçeği. Ancak ülkenin her gerçeği doğru kabul edilemez. Zico'nun yeni adım attığı bir ülkede üç ayını tamamlamadan yolcu edilmeye çalışılması iyiye işaret değil. Ülkemizin özellikle spor yönetimlerinde gözle görülür şekilde istikrar karşıtlığı seziliyor. Medya bu değirmencilik oyunundan nemalandığı için onların bu yöndeki çığırtkanlığı kendi menfaatleri açısından makul görülebilir. Fakat belli bir istikrar kurmadan başarının gelmeyeceğine kendi tecrübeleriyle kanaat getirmiş olması gereken insanlardan mantık çerçevesinde hareket etmelerini bekliyoruz.

Diğer taraftan 100. yılda inanılması güç hedefler koymak da yöneticilerimizi mantıklı hareket etmekten alıkoyabilir. Öncelikle bu gerçekçi olmayan tavırlardan kurtulmamız ve gelecek planlaması yapmamız gerekir. "100. yıl"'a gereğinden fazla yük bindirmenin olası bir kötü sonuçta aynı oranda büyük bir tepkiye dönüşebileceğinin herkes farkında olmalı. Bu doğrultuda adımlarımızı mantıklı atmalı, doğmamış çocuğa don biçme sevdasından vazgeçmeliyiz. Önce takım olmayı başarmamız gerekiyor. Bu nedenle; takım onun istediklerini
sahaya yansıtamadıkça yalnızlığa itilen Zico'ya en samimi duygularla destek verilmeli, "teknik direktör değişikliği" tabiri de en azından sezon sonuna kadar rafa kaldırılmalıdır.

Zico yalnızlığa mı itiliyor?


Aziz Yıldırım ve yönetiminin istikrardan uzak bir görüntü çizmesi korkutucu...

Konyaspor karşısında sonuç olarak alınmış 3 puan var. Liderliği maç fazlasıyla Vestel Manisaspor'dan geri aldık. Ligde iyi görüntü vermesek de halen zirvede, zirve mücadelesinin kalbindeyiz. İyi oynamadığımız bu kritik dönemde rakiplerimizden daha az puan kaybettik. Haftalar ilerledikçe futbolumuz zenginleşecek ve özlediğimiz Fenerbahçe'yi göreceğiz.

Copyright © 2006 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™