19.10.2006
Elimiz boş ama, umutluyuz...
Newcastle United 1-0 Fenerbahçe
Son olarak ligde Ankaraspor karşısında alınan beraberliğin oluşturduğu güven kaybı camia içerisinde Newcastle maçına yönelik beklentilerin düşmesine neden oldu. Bu ortam teknik direktörümüz için biraz gergin bir ortam oluştursa da, Alex başta olmak üzere futbolcuların teknik direktörlerine sahip çıkarcasına açıklamaları ve Zico'nun futbolcularına kredilerini tüketmek üzere olduklarını hatırlatması takım içerisinde bir toparlanmayı beraberinde getiriyordu. Nitekim Newcastle karşısında ayakları yere basan bir dizilişle sahaya çıkan takımımız ve takım için çabalayan teknik direktörümüz Zico gelecek için umut veren bir maç çıkarmamızı sağladı.

İngiltere'den puanla dönemedik, özellikle yenen şanssız bir gol neticesinde gelen bu sonuç kesinlikle üzüntü verici. Ama bugün puandan önemli değişiklikler göze battı sahada. Tabii ki herşey toz pembe değil, fakat iki ayı aşkın bir süredir takımın sahada takım hüviyetinden uzak oyununa üzülerek şahit olan birisi olarak bugün 1-0 yenilgiyle sonuçlanan maçtan sonra geleceğe daha umutlu bakabildiğimi söyleyebilirim.

"Gruptan Çıkabiliriz."
KENDİ YORUMUNU EKLE!

Lugano'nun tatlı sert, hamleli futbolu alkış topluyor.

Appiah defansif açıdan hayal kırıklığı yarattı.


Kritik kurtarışlara imza atan Rüştü yenilgiye engel olamadı.
Takımda köklü değişiklikler

Sezon başından beri kanat organizasyonlarında kısırlık çeken 4-3-1-2 dizilişine her türlü skorda bağlı kalan Zico takımı Newcastle karşısına bir anda 4-1-4-1 gibi bir dizilişle çıkarıverdi.(Rüştü, Önder-Lugano-Edu-Ümit, Aurelio, Mehmet-Appiah-Alex-Tuncay, Kezman) 3 gün içerisinde bir sistem değişikliği ne kadar etkili sonuç verir, bu dizilişte antrenmanlarda bu haftadan önce ne kadar çalışmışlığımız var merak konusu ama bu hamlenin defansif anlamda kısa zamanda meyve verdiği açık. Zira iki oyuncuyla savunulan kanatlardan uzunca bir süre Newcastle'ın etkili organizasyon yapmasını engelledik.

Bunda bir etken Newcastle'ın hava toplarında etkili olabilecek Ameobi'nin yerine ilk 11'de Martins'e şans vermesidir kanımca. Zaten baskılı başlayacak olan rakibimizin Martins'in savunmamız içinde dar alanda işine yarayacak boşluğu bulması çok güçtü, kanatlardan gelen toplarda da Martins çaresiz kalırken Sibierski'nin çabası savunma dörtlümüzün hava hakimiyetinin yanında sonuç getirmedi.

Bir diğer etkense ilginç bir şekilde orta sahayı oluşturan 5li'nin geçtiğimiz sezon yakın görevlerde beraber oynamış ve birbirine alışık oyunculardan oluşuyor olmasıydı. Yani bu ani değişiklik en az hasarla atlatıldı. Sıkıntımız ise unutulmaya yüz tutan ofansif kanat organizasyonları oldu. O da inşallah zamanla aşılacaktır.

İlk yarım saatteki direncimiz, artan Newcastle baskısıyla ilk yarının sonlarına doğru biraz düşmeye başladı. Ligdeki son maçlarımızda yaşadığımız azalan direnç grafiği gözlerimizin önüne gelse de, devreyle birlikte takım kendisini biraz toparladı. Ama yine de fiziksel devamlılık konusunda bir sıkıntı olduğu açık. Öyle ki, Kezman'ın arkasındaki dörtlü ilk yarıda defansif anlamda önemli işler yaparken ikinci yarıda Aurelio ile mesafesini açmaya başladı. Alex'in bu devamlılığı sağlayamayacak olması aşikar ama Appiah'ın Alex ile hemen hemen aynı hüviyette bir defansif rol üstlenmesi bir hayal kırıklığıydı. Mücadelesiyle defansif anlamda Aurelio'ya yardımcı olacak bir Appiah bu sistemin işlerliğini artıracak, takımın sahada 5-0-5'e dönmemesi için önemli bir etken olacaktır.

Gol geliyorum der!

Sistemin doğurduğu ofansif Appiah portresi önliberoda Aurelio'yu süpermenliğe terfi ettirirken, kanat savunucularının forvet kimliklerini rafa kaldıramamaları sonucu rakip sağlı sollu ataklarla kalemize yaklaştı. Martins'in yerini Ameobi'ye bırakmasıyla kanat organizasyonları daha ciddi tehdit oluşturmaya başlamıştı. Bir kafa topunu son anda çizgiden mükemmel bir şekilde çıkaran ve genel olarak iyi bir oyun sergileyen Rüştü duran toptan gelen bir karambolde topa sahip olamayınca Sibierski topa dokunarak geceyi puansız bitirmemize neden oldu. Bu işler sadece umutla yürümüyor haliyle. İngiltere'den puanla dönmüş bir takımın taraftarı da, futbolcusu da, teknik heyeti de özgüvenlerini kazanmaya başlamış olabilirdi. Ama ellerimiz boş iken de, birşeyler görmenin verdiği kıpırdanma var. Umarım bu kıvılcım ligde en az ilk yarının sonuna kadar sürecek bir galibiyet serisiyle takımı ateşler ve istikrarın sağlanması yolunda katkı sağlar.


Umutluyuz, mutluyuz diyoruz ama dediğim gibi elde kazanılmış bir şey yok. Bunun devamını Kayserispor karşısında da görmek, alacağımız galibiyetle sonuç oyunu olan futbolda başarının asıl göstergesi olan 3 puanı hanemize yazdırmak istiyoruz. "Zico'yla bu iş yürümez" tezinin tekrar masaya çıkmaması için takım bütünlüğünün korunması ve bu defansif ciddiyetin yanında hücum aksiyonlarının zenginleştirilmesi şart. Şu an için ne desek boş. Gözler Zico ve futbolcularda. Kayseri maçıyla birlikte ligde bir diriliş gerçekleştirmek ve bayramı da bu coşkuyla karşılamak dileğiyle...

Copyright © 2006 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™