UEFA Kupası H Grubundaki 2’nci karşılaşmasında Serie A ikincisi
Palermo’yla karşılaşan Fenerbahçemiz İtalyan rakibini sahadan silerek
3-0’lık galibiyet elde etti.
Taraftarıyla birlikte 2006-2007
sezonunun şu ana kadarki en güzel performansını sergileyen Fenerbahçemiz gelecek
için bizlere umut verdi.
Karşılaşmanın ilk yarısını 19’ncu
dakikada Appiah’ın attığı golle 1-0 önde kapatan Fenerbahçemiz,
60’ncı dakikada Lugano ve 80’nci dakikada Tuncay’ın
attığı gollerle İtalyanları bozguna uğrattı.
Bir gün önce oynadığı
Şampiyonlar Ligi’ndeki 5’nci karşılaşmasında da galibiyetle tanışamayan
galatasaray’ın Türk Ulusuna yaşattığı hüznü de bu galibiyet unutturmuş oldu.
Fenerbahçemiz bizlere; genci, yaşlısı, galatasaraylısı, beşiktaşlısı tüm
vatandaşlarımızın gurur duyduğu bir gece yaşattı.
Beşiktaş maçında alınan beraberliğin ardından
orta sahadan Tümer’i, forvetten Deivid’i yedeğe çeken Zico;
Fenerbahçemizi, Volkan, Önder-Edu-Lugano-Uğur, Deniz, Mehmet-Appiah-Tuncay, Alex,
Kezman onbiri ve 4-1-3-1-1 dizilişi ile sahaya sürdü.
İlk
Yarı :
4 gün önce oynanan beşiktaş karşılaşmasının aksine senenin en
güzel taraftar desteği eşliğinde başladı Fenerbahçemiz karşılaşmaya. Top
Palermo’ya geçtiği anda bütün Kadıköy’ü inleten bir şekilde Saracoğlu
tribünlerinden yükselen uğultu, top Fenerbahçemize geçtiği anda kesiliyor, bu
defa Kadıköy’ü inletme sırası tezahuratlarımıza geçiyordu. Bu görüntüler
Palermo’nun telaş içerisinde hareket ettiği dakikaları da beraberinde getirdi.
Sırasıyla Kezman, Edu ve Alex’in girdiği pozisyonlarda rakip kaleyi
yoklayan Fenerbahçemiz; Kezman’ın sağdan önündeki defans oyuncusunu geçerek
Appiah’a verdiği topta gelen golle 1-0 öne geçerken, bu golle birlikte
2’nci defa bir İtalyan devini devirmeye olan inanç bir kat daha
artıyordu.
İlk yarı boyunca taraftarından aldığı güçle, maça olan inancı
artan, inancı arttıkça taraftarına daha çok güç veren Fenerbahçemiz Kezman ve
Lugano’yla girdiği önemli pozisyonlardan farkı arttıracak golü
çıkaramadı.
İkinci Yarı :
Fenerbahçemiz ikinci yarıya ilk
yarıdaki kadroyla çıkarken, oyundaki üstünlüğünü de ilk yarıdaki gibi korudu.
60’ncı dakikada bir kornerle başlayan atakta; Edu’nun kafayla
indirdiği topla kaleciyi de geçen Lugano Fenerbahçemizin 2’nci golünü
kaydetti.
Karşılaşma boyunca taraftarının desteği arkasından eksilmeyen
Fenerbahçemiz bu muazzam görüntüden aldığı destekle coştukça coştu.
Kezman’dan aldığı topla 3’ncü golümüzü atan Alex’in bu golünün
sayılmadığı gece, Alex’in asistinde Palermo kalecisini 80’nci dakikada topu
tavana asarak avlayan Tuncay’ın golüyle kapandı.
Karşılaşma Sonrası :
Karşılaşmaya muhteşem bir taraftar desteği
altında başlayan Fenerbahçemiz, devre arasında ve karşılaşmanın sonunda muhteşem
bir destek altında soyunma odasına gidiyordu. Kadıköy'de bu görüntülerin
yaşanmasında, 4 gün önceki beşiktaş maçına göre tribünlerin bu kadar farklı
olmasında en büyük etkinin bilet fiyatlarından kaynaklandığını düşünüyorum.
Beşiktaş maçında; 45 YTL verip kale arkası bileti alanların performansını
izledik, bu gece ise 22 YTL alıp kale arkası bileti alanların performansını
izledik diye düşünüyorum. Derbilerdeki bilet politikasının tekrar gözden
geçirilmesi gerekir diye düşünüyorum.
Taraftarıyla bütünleşen Fenerbahçe, şimdi 10 gün içerisinde sırasıyla
Trabzonspor(D), Celta Vigo (D) ve galatasaray’la karşılaşacak. Palermo
maçından sonra sıradaki ilk maçımız olması sebebiyle gs’ı da karşılaşma
sırasında tribünlerde anmadan edemedik.
İngiltere’de oynanan grubun bir
diğer karşılaşmasında Newcastle United’ın Celta Vigo’yu 2-1 mağlup etmesinin
ardından grupta; 1’nci Newcastle’ın 3 maçta 9, 2.nci
Fenerbahçe’nin 2 maçta 3, 3’ncü Palermo’nun 3 maçta 3,
4’.cü E.Frankfurt’un 2 maçta 1 ve 5.nci Celta Vigo’nun 2
maçta 1 puanı bulunuyor.
Fenerbahçemiz gruptaki son iki
karşılaşmasında 30 Kasım’da Celta Vigo’yla berabere kalır, 13
Aralık’ta E.Frankfurt’u yenerse bir üst tura çıkmayı başarmış olacak.
Taraftarın bu muhteşem desteği devam ettiği ve takımımız da bu mücadeleyi
sürdürdüğü takdirde bunu başaramamamız mümkün değil.
Bu desteği ve
mücadeleyi futbol takımların güçleriyle deviremeyeceğini anlayanlar elbette
geçmişte olduğu gibi yakın zamanda da yine gayri-meşru yollara başvuracaklardır.
Aynen bu hafta sonu oynayacağımız Trabzon karşılaşmasına Bülent
Demirlek’in atanması gibi. Geçen sene Türkiye Kupası Finali’nde kupayı
beşiktaş’a veren Demirlek şimdi de gs maçı öncesi pimi çekilmiş bomba olarak
trabzon’a gönderiliyor. Futbol Federasyonunun hırsızlıkla yargılanan değerli
başkanının artık son kozları bunlar. Fenerbahçemiz bu kozlarla da baş
etmesini bilir…
Ulusoy iki günde kalesinde 6 gol gördü...
Çarşamba günü eti-budu belli bir Fransız takımından 3 yiyerek Avrupa’ya veda
eden gs’ın ardından, Fenerbahçemizin İtalyan rakibi karşısında aldığı 3 gollü
galibiyeti şüphesiz tüm Türkiye’yi sevince boğdu. Şimdi tüm Türkiye’nin
Fenerbahçemizden beklediği; bu geceki hırsı, mücadeleyi, azmi ve arzuyu
oyuncularımızın sene boyunca sürdürmeleri ve sene boyunca Avrupa’da devamlı
olarak adından söz ettirecek, bu gecekine benzer skorlar
alması.
