03.12.2006
Çifte Terbiye; "Biz Sizin Babanızız, Biz Ne Dersek O Olur"
Fenerbahçe 2-1 Galatasaray
Türkiye Süper Ligi’nin 16ncı hafta karşılaşmasında galatasaray’ı ağırlayan Fenerbahçemiz, ilk yarıda bulduğu gollerle elde ettiği 2-0’lık avantajı iyi kullandı ve rakibini 2-1’le geçti. Bu maçın ardından 5 maçlık zorlu bir dönemi tamamlayan Fenerbahçemizin en yakın takipçisiyle arasındaki puan farkı 7’ye çıktı.

Gündüz Abdi İpekçi’de oynanan Basketbol Ligi karşılaşmasında 75-64’lük skorla dağıttığımız galatasaray’ı, akşam da futbolda ezerek tüm Galatasaraylılara hiç unutamayacakları çifte terbiyeli bir gün yaşattık. Yüzüncü yılımızı onlar için de unutulmaz kıldık.

Tansiyon Yüksekti :

İtirafçı diye tanıtılan bir meczupun açıklamalarıyla ortamın gerilmesinin ardından, gs’ın 4 puan önünde çıktığımız bu karşılaşmanın önemi bir kat daha artmıştı.

Taraftar seninle...
Maçtan Fotoğraflar İçin TIKLAYIN!
KENDİ YORUMUNU EKLE!

Özlemişiz be...


İlk darbe Alex'ten.


Kezman da artık "Gerçek Fenerli"


Cömert davrandı.


Kezman'ı Fenerli yaptı.

İftiralarıyla Fenerbahçemizi karalamaya çalışanlara gereken cevap yönetimimiz tarafından verilmişti. Ancak bu karalamaları yapanlara asıl darbeyi menfaat sağlamaya çalıştıkları sarı-kırmızılı takıma Kadıköy’de hüsran yaşatarak indirecektik.

Muhteşem Atmosfer :

Sakat olan Ümit ve Mehmet’in kadroda yer almadığı karşılaşmaya Fenerbahçemiz; Volkan, Önder-Edu-Lugano-Uğur, Appiah-Deniz-Aurelio-Tuncay, Alex, Kezman onbiri ile çıktı.

Isınmalar sonrası, Fenerbahçemiz seremoniye çıkarken muhteşem bir atmosfer vardı Saraçoğlu’nda. Artık klasikleşen dev bayraklara, Maraton Alt Tribündeki “İFTİRA AT” pankartı ile, dört bir taraftan havaya püskürtülen kağıtlar ve yakılan meşaleler eşlik ediyordu. Atmosfer muhteşemdi…

İlk Yarı :

1999’dan beri Kadıköy’de galibiyet yüzü görmeyen ve bu süre içerisinde sadece 1 beraberlik alabilen Galatasaray, maç başladığında görüldü ki yine psikolojik olarak mağlup olacakları düşüncesiyle maça başlıyordu. Yıllar önce Okan Burak’un söylediği ve bu akşam Bülent Korkmaz’ın da NTV’de tekrarladığı gibi Şükrü Saraçoğlu belli ki Galatasaray’lıların bacaklarını bu akşam da tir tir titretmişti.

Tir tir titreyen bacaklarına karşın 24 dakika direndi sarı-kırmızılılar.

24ncü dakikada Tuncay’ın pasıyla bindirme yapan Uğur soldan içeri çevirince kale önünde topla buluşan Alex’e sadece dokunmak kalmıştı, Galatasaraylılara da kaderlerini kabullenmek… Bulduğumuz golün ardından korktuğunun başına geleceğini anlayan Galatasaray iyiden iyiye paniğe kapılınca Fenerbahçemiz “beş dakikada Beşiktaş” deyimini Galatasaray için uyguladı.

İlk golün sadece 2 dakika sonrasında Kezman’ın orta sahada kaptığı topu Appiah’a vermesi ve ceza sahasına girerken tekrar alarak uzak direk dibine göndermesiyle Fenerbahçemiz farkı ikiye çıkarırken, “az koy da, sen koy” düşüncesiyle Kadıköy’e gelen sarı-kırmızılılar bekledikleri “az”ın “çok”a dönüşeceğinden korktular.

36ncı dakikada Alex’in Kezman’a vermek istediği topun defansa çarparak Tuncay’ın önüne düşmesiyle bir anda 3ncü golle burun buruna gelen Fenerbahçemiz, Tuncay’ın 2-0’lık skorun rahatlığıyla cömertçe harcadığı bu pozisyonun ardından durgunlaştı.

Şaş ve Diğerleri:

Tedavisi imkansız kişiler için eskilerin bir sözü vardır; “Anadan sıska, ne yapsın muska” diye. Hasan Şaş’ın yıllardır izlediğimiz görüntülerinin yanına, bugünkü görüntülerini de koyduğumuzda bu sözün Hasan’a cuk oturduğunu söylemek hiç yanlış olmaz herhalde.

Çirkeflikleriyle ilk yarıya damgasını vuran Hasan, skorun 2-0’a gelmesinin ardından adeta deliye döndü. Ayhan'ın Alex ve Kezman ile tartışması sırasında gerilen ortamda ortaya çıkan Hasan Şaş’ın Lugano’yla olan sürtüşmesi 2-0 biten devrenin ardından soyunma odasına giderken de devam etti. “Kukla hakem Selçuk Dereli”nin; tekme attığı pozisyonunu bile es geçtiği Hasan’a ikinci yarıda da seyirci kalacağından emindim. Ama Gerets bu çirkinliklere daha fazla tahammül edemedi ve Şaş’ı ikinci yarıya çıkarmadı.

Karşılaşmanın daha 5nci dakikasında Uğur'un dizine kasıtlı olarak basan Cihan'ın, sarı kartlı olmasına rağmen bütün kafa tutmalarına rağmen ikinci sarıyı yemeyen Ümit Karan'ın, soyunma odasına giderken Lugano'yla dalaşan Hasan Şaş'ın kırmızı kart görmeden ilk yarı sonunda soyunma odasına gidebilmelerinin tek sebebi sahadaki kukla hakemdir.

Devre Arası :

Devre arasında bir rezalet yaşandı Galatasaray tribünlerinde. Takımlarına olan hırslarını senelerdir olduğu gibi bu sene de tribünlerdeki koltuklardan almaya kalkan Galatasaray’lılar bulundukları tribünde hayvanlıklarıyla ortaya çıktılar. Koltukları kıran, tribündeki sağlık görevlilerinin sandalyelerini alarak tribüne getiren ve ellerine geçeni sağa sola fırlatan zavallılar, yaptıkları hayvanlıkları durdurmak için olaylara müdahale eden polisle de adeta bölücü örgüt mensubu gibi dakikalar boyunca çatıştılar.

İkinci Yarı :

İlk yarıda yakılan meşaleler ve devre arasında atılan sis bombalarının oluşturduğu duman tabakası altında oynanan karşılaşmanın ikinci yarısı Fenerbahçemizin skoru garantiye alan oyunuyla geçti.

İkinci yarı başlarken atılan bir ses bombasını dramatize ederek yere yatan Mondragon, kaybedecekleri belli olan bu maçın sorumluluğundan bir dengesizin attığı bu bombayla kendini ve takımını kurtardı. Maç sonrası artık Galatasaray’ın 7 puan geriye düşmesi değil, bu ses bombası konuşulacaktı.

Ligde Beşiktaş-Trabzon ve Galatasaray, UEFA’da Palermo ve Celta Vigo maçlarından oluşan 5 maçlık zorlu maratonun son 45 dakikasında 2-0’lık skoru korumayı tercih eden Fenerbahçemiz ikinci yarıda oyunu kendi sahasında kabullenen bir oyunu tercih etti.

2-1 :

Maç boyunca üçlü çekmek dışında bir tezahurat yapamayan Galatasaray taraftarları, Ergün’ün ortasıyla oluşan pozisyonda yediğimiz golün ardından, koltuk kırmayı bırakıp hevesle maça odaklandılar. Ancak senelerdir olduğu gibi maç bitiminde yine avuçlarını yaladılar.

İkinci yarıda sakin bir oyun sergilemesine karşın Fenerbahçemiz; Galatasaray defansının uzaklaştırmak istediği topta Tuncay’la, Alex’in ortasına kafayı vuran Aurelio ile, ceza sahası dışından sağ ayağıyla kaleyi yoklayan Alex’le ve son dakikada da Tuncay’la rakip kalede tehlikeler yarattı.

Galatasaray ise; ikinci yarıda Fenerbahçemizin oyunu kendi sahasında kabullenmesinin de yardımıyla üzerimize geldi durdu. Yenmek için her yol mübah mantığıyla, Selçuk Dereli’nin desteğini de arkasında hissederek üzerimize gelen Galatasaray bizlere “İşini bilmedik çavuşlar, döner götünü avuçlar” sözünü hatırlattı adeta.

Sadece gs'den değil, Dereli'den de pres yiyen ve neredeyse bütün ikinci yarıyı karşılaşmanın son dakikaları oynanıyormuş gibi oynayan Fenerbahçemiz, uzatma dakikalarını ise rahatlık içerisinde geçirdi.

Karşılaşma boyunca Galatasaraylı oyuncuların provokasyonlarına ve kasti faullerine seyirci kalan, Kezman’ın her hava topunda indirilmesini zevk içerisinde seyreden Selçuk Dereli ise uzatma dakikalarının son saniyelerinde bile futbolcularımıza yapılan faulleri görmeme derdindeydi.

Sakatlanan Alex’in yerine 84ncü dakikada Tümer’i alan Zico oyuna başka müdahalede bulunmazken, Gerets ise ikinci yarıya çıkarken İliç’in yerine Sabri’yi, Hasan Şaş’ın yerine de Necati’yi oyuna aldı.

Maç Sonrası :

Saraçoğlu karşılaşmanın sona ermesiyle bayram yerine dönerken, 2000 Galatasaray’lının bulunduğu bölümde ise yine devre arasındakilere benzer görüntüler vardı.

1999 yılından beri yaşadıkları acılara bir yenisinin eklenmesini hazmedemeyen Galatasaray’lılar, bulundukları tribündeki koltukları kırarak Fenerbahçe tribünlerine atmaya çalıştılar. Ama bunu yapmaya çalışırken koltukların etraflarını çevreleyen ağ’ın delikleri içinden geçemeyeceğini hesaba katmadıkları için amaçlarında başarısız olarak, ağdan geri dönen koltukların başlarına düşmesiyle kendi kafalarını yardılar.

Fenerbahçemiz 5 maçlık maratonda; 3 derbiden toplam 7 puan, 2 UEFA karşılaşmasından da toplam 3 puan çıkarırken liderlik koltuğundaki yerini de sağlamlaştırmış oldu.

Yine sahnedeydi.

Savaşçı Deniz

Bu zevki o da yaşadı.


Her sene böyle koyarlar...

Diğerleri :

Geçen hafta derslerini verdiğimiz Trabzon’un bu hafta da kaybetmesi onları büyük bir kaosa sürükledi. Beşiktaş bu hafta bıraktığı iki puanla 8 puan gerimize düşerken, 4 puan arkamızdaki Galatasaray da bugün aldığı darbeyle 7 puan arkamıza düşmüş oldu. Dileriz puanları savurmaya aynen devam ederler…

100ncü yılımızda kaybettiğimiz puanlara rağmen, 7-8 puan gerimizde olan takımları artık daha fazla konuşmaya gerek olduğunu sanmıyorum.

Bugün konuşulması gereken; Deniz’in bu geceki muhteşem performansı, Alex’in liderliği, Kezman’ın dünya standartlarındaki oyunu ve sahada yüreğini koyarak mücadele eden oyuncularımız ile tribünlerimizde yaşanan muhteşem görüntülerdir.

At elin, it elin, bize ne! Biz bakarız keyfimize…

Copyright © 2006 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™