Fenerbahçe 3-3 AZ Alkmaar | |
UEFA Kupası 3ncü tur ilk maçında AZ Alkmaar’ı ağırlayan Fenerbahçemiz, önce 1-0,
ardından da 3-1’lik skorlarla iki defa yenik duruma düştüğü karşılaşmada 3-3’lük
beraberliği yakalayarak kötünün iyisi bir skorla sahadan ayrıldı ve galibiyet
umutlarını Hollanda’ya taşıdı. 3 Aralık 2006 tarihinde oynanan 6alatasaray maçının ardından Fenerbahçe ve taraftarlarının Saracoğlu’ndaki ilk buluşmasının yaşandığı sevgililer gününde, Fenerbahçe camiası ne yazık ki sevgililer günü tadında bir gece yaşayamadı. |
Tuncay varını yoğunu ortaya koydu. |
• | |
•KENDİ YORUMUNU EKLE! | |
Tumer iki golüyle umutları Hollanda'ya taşıdı. Alex'e bu mu reva görülmeliydi? "Hep Destek Tam Destek" ne kadar gerçek? |
Karşılaşmanın başlamasıyla birlikte Migros tribünün ortasında yaşanan
iğrençlikler polisin müdahalesine kadar geçen 5 dakika boyunca tribünde silah
seslerinin duyulmasına kadar giden çok çirkin görüntülerin yaşanmasına ve tüm
tribünlerinin dikkatinin dağılmasına sebep oldu. Migros tribününde ilk yarının
son haftalarında başlayan sorun anlaşılan devre arasında daha da büyümüş. Sonuç:
1’i ağır, 6 yaralı… Karşılaşmanın ikinci yarısında yaşadığımız çirkinlikler ise “Hep Destek Tam Destek” sloganının ne kadar yalan, ne kadar boş bir slogan olduğunu bizlere bir kere daha göstermiş oldu. Bir dakika içerisinde yediğimiz 2 golle bir anda 3-1 geriye düşmemizle birlikte tribünlerimizin yıllardır tanıdık olduğumuz çirkinliklerinden bir yenisine daha şahit olduk. Volkan ve özellikle Alex’e karşı dakikalarca süren yuhalamalar skorun 3-3’e gelmesinin ardından da dinmek bilmedi. Meğer asist ve golleriyle senelerdir Fenerbahçemize hayat veren Alex de Souza ne kadar çok kin beslenen bir oyuncumuzmuş da biz bilmiyormuşuz. Basının dolduruşuyla Alex’i hedef seçen sürü psikolojisi içerisindeki onbinler bizlere rezil bir gece yaşattılar. Skor 3-3 iken son dakikada kullanmak için gittiği kornerde bile kendisini yuhalayanların ne cüretle “ben Fenerbahçeliyim” diyebildiklerini çok merak ediyorum. Volkan “futbol bir hatalar oyunudur, herkes hata yapıyor” diye açıklama yaparken elbette hatalıydı. Onda Rüştü’nün kaleyi Engin’den devraldığı zamanki heyecanı aradık. Ama kendisinde o heyecanı ararken, onu yuhalayarak mı bunu kendisinden bekleyeceğiz? Kısaca rezil bir geceydi... Ta ki futbolcularımız tamamen kendi gayretleriyle skoru 3-1’den 3-3’e getirinceye kadar. Sonra ne mi oldu? Gırtlaklarını en çok Alex’i, Volkan’ı yuhalamak için yırtanlar attığımız 2 gole deli gibi sevindiler ve son dakikaya kadar Alex’i yuhlamaya devam ederek evlerinin yolunu tuttular. İşte taraftarlık bu ! Tribünler hakkında yaza yaza bu yazıyı sabah kadar bitiremem. Maçtan önce maça H.Ulusoy’un gelme durumlarından bahsediliyordu. Hemen aklımdan H.Ulusoy gelirse motivasyonumuzun bozulacağı ve tribünlerin Fenerbahçemizi desteklemek yerine H.Ulusoy’u protesto etmekle uğraşacağı için bunun zararımıza olacağını düşünüyordum. Keşke “Ulusoy maça gelseydi, en azından tribünlerin kendisine karşı bütünleşmesi sayesinde bir birlik oluşturabilirdik tribünlerimizde” diyerek tribünler hakkındaki yazacaklarımı bitiriyorum. |
Bir iki satır da maç hakkında yazıp bitirmek
istiyorum. Kıraç’ın 100ncü yıl marşımızı söylediği konserle başladığımız gece böyle bitmemeliydi. Ama ne tribünler istiyordu bunu, ne de Eduardo Gonzalez isimli İspanyol hakem müsveddesi. Kalede Volkan, sağ bekte Ümit, defansın ortasında Deniz ve Edu, solda Uğur, önlerinde Appiah ve Tümer, sağ kanatta Mehmet, sol kanatta Tuncay ve ileride Alex-Deivid onbiri ile başladığımız karşılaşmaya Alex ve Tuncay ile tehlikeler yaratarak giriş yaptı Fenerbahçemiz. Ancak 15nci dakikada öyle bir yedik ki, ceza sahamız içerisinde göstere göstere yapılan paslaşmalar sonucu AZ Alkmaar’dan De Zeeuw boş kaleye topu gönderdi. Yediğimiz golün ardından durgunlaştı Fenerbahçe. Ta ki 28nci dakikada Ümit’in şutunda tesadüfen önüne düşen topla Tümer’in attığı gole kadar (1-1). Skorun 1-1’e gelmesinin ardından Fenerbahçemiz, sağdan Ümit’in ve Mehmet’in, soldan Tuncay’ın bindirmeleri ile yüklenmeye başladı ki 37nci dakikada inanılmaz bir fırsatta Deivid’in şutunda kale direklerini geçemedik. Fenerbahçemiz ikinci yarıya da aynı onbirle ve aynı gazla başladı. Ve tabi ki defansta da aynen ilk yarıdaki gibi açıklar vermeye devam ederek. 48nci dakikada Deivid’in Alex’in asistinde golle burun buruna gelmesinin ardından Fenerbahçemiz Alkmaar kalesine yüklenmeye devam ederken ilk yarıdaki o uyuz İspanyol hakem yine sahnedeydi. Tuncay’a verdiği aptalca kartın yanında, oyunu hızlandırmaya yönelik tüm girişimlerimizi önlemeye çalışmasıyla geceye damgasını vururken, özellikle ikinci yarıdaki kararlarıyla tribünleri çığırından çıkarttı. Fenerbahçemiz Boukhari’nin sol çaprazdan attığı golle 62nci dakikada 2-1, 1 dakika sonra da yaptığımız santranın hemen ardından Appiah’ın kaptırdığı topta sağ çaprazdan Jenner’in şutuyla 3-1 yenik duruma düştü. 1 dakika içerisinde gelen 2 gol Deniz-Edu’lu defans ikilisinin önünde Tümer-Appiah ikilisini oynatmanın faturasıydı. Aynen ilerleyen dakikalarda skoru 3-1’den 3-3’e getirmemizi de bu oyuncuları oynatmanın sağladığı gibi. 66ncı dakikada Uğur’un yerine Olcan’ı oyuna alan ve Ümit’e tek başına sol kanadı, Mehmet’e de sağ kanadı veren Zico bu değişiklikle birlikte gelen 2 golde pay sahibiydi şüphesiz, aynen yediğimiz gollerde de pay sahibi olduğu gibi. Önce 66’da Alex’in ortasında Tuncay’ın golüyle skoru 3-2’ye taşıyan Fenerbahçemiz, dakikalar 75’i gösterirken de Tümer’in karşılaşmadaki ikinci golüyle beraberliği yakaladı (3-3). Karşılaşmanın kalan dakikalarında Fenerbahçemiz bir taraftan Deivid’in ceza sahasında düşürülmesine seyirci kalması dahil sayısız yanlı karara imza atan İspanyol hakem soytarısıyla, bir taraftan da oyuncularımızı yuhalamaktan vazgeçmeyen seyircilerle mücadele etti. |
Deivid şanssızlığını yenemedi. Olcan'ın ayağı uğurlu geldi. "Taraftar yanımızda olmalıydı." |