10.03.2007
Çare Sizsiniz; Ne Saran, Ne Kıran!
Fenerbahçe 3-0 Konyaspor
Geçen hafta Sivasspor karşısında Kadıköy’de yaşanan puan kaybının ardından bu hafta yaşanabilecek yeni bir puan kaybına tahammülü olmayan Fenerbahçemiz Süper Lig’in 24ncü hafta karşılaşmasında ağırladığı Konyaspor’u 3-0’la geçerek rahat bir nefes aldı.

Doğan görünümlü Şahin misali; Celtic görünümlü Konyaspor formalarıyla sahaya çıkan Konyaspor’lu oyuncuların ilk yarı boyunca Fenerbahçemize oyun kurma imkanı vermemeleri “bunlar sanki Celtic” dedirtti. Konyaspor’un performansı ilk yarıda tribünleri zaman zaman sıkıntıya soksa da, devre biterken attığımız ilk gol ve ikinci yarıda 54 ve 60ncı dakikalarda peşpeşe bulduğumuz iki gol, Konyaspor’u oyun disiplininden kopardı ve tribünlerdeki sıkıntıları da aldı götürdü.

Sivas maçının ardından stadda yaşanan tepkilerin, hafta arasında; gerek antremanlara giderek takımımıza destek veren taraftar gruplarının ekranlara yansıyan görüntüleri, gerekse de başkanımızın atv ekranlarındaki konuşmaları sayesinde kesilmesi bugün tribünlerin yeniden yapıcı bir görüntüye bürünmesini sağladı.

Alex sırtladı.
Maçtan Fotoğraflar için TIKLAYIN
KENDİ YORUMUNU EKLE!

Kezman golüne kavuştu.


Lugano ve Edu ikilisi geçit vermedi.
Her ne kadar karşılaşmanın ilk yarısında homurdanmaların yükseleceğinin hissedildiği dakikalar olduysa da hevesle bu anı bekleyenlerin dilekleri gerçekleşmedi. Attığımız 2nci golle birlikte homurdanabilme umuduyla bekleyen bu kişilerin umutları kesilirken, oyuncularımızın da kendilerine olan güvenleri tazelendi, yeniden yeşerdi.

Hakem demeye bin şahit gerektiren Aytekin Durmaz adında bir kişinin yönettiği karşılaşmaya Fenerbahçemiz; Serdar, Serkan-Edu-Lugano-Ümit, Appiah-Aurelio-Deniz-Tuncay, Alex, Kezman onbiri ile çıktı. Otoriter bir görüntü çizme çabası içerisinde; Deniz’in tereyağından kıl çeker gibi rakipten topu almasını, Aurelio’nun yaptığı itirazı, Kezman’ın gol sevincinde formayı kafasına çekmesini, Lugano’nun korner atışları sırasında oluşan karışıklıklardan birinin içerisinde yer almasını fırsat bilerek; münasip bir yerinden uydurduğu kartlarını oyuncularımıza birer birer gösteren Aytekin Durmaz nedendir bilinmez oyuncularımıza yapılan sertliklerde aynı otoriterliği gösteremedi.

Kukla hakemlerin yönettiği bu ligde biz de; bugün Alex’in aynı anda iki kişi tarafından makasa alındığı ama faul bile verilmeyen daha nice pozisyonlar yaşar, oyuncularımızın yerde kaldığı pozisyonlarda hakemlerin oyunu durdurmasını topu havaya dikerek protesto eden nice oyuncular ve bunlara seyirci kalan nice hakemler seyreder, ceza sahamız içerisinde kullanılan hakem ürünü nice serbest vuruşları izler, ama sonunda; koca bir sezon boyunca bir tane bile penaltı kullanmadan şampiyonluğa ulaşırız.

Serdar’ın çıkardığı net bir pozisyonun dışında karşılaşma boyunca kalemizde tehlikeli diyebileceğimiz bir pozisyon yaşamadık. Bunda Edu-Lugano ikilisinin rakip forvet oyuncuları topu ayaklarına almadan önce toplara müdahale etmelerinin ve uyumlu oyunlarının rolü büyük. İlk yarı orta sahanın sağında pek bir varlık göstereyemeyen Appiah, ikinci yarıda orta sahanın ortasına geçmesiyle birlikte oyuna ağırlığını koydu. Aurelio 45nci dakikada attığı golle galibiyetin kapısını aralarken, Tuncay ise geride kalan haftalara göre durgun bir görüntü çizdi. Ama Tuncay’ın alışık olduğumuz görüntüsüne göre durgun tabi.
Karşılaşmanın yıldızı şüphesiz Alex de Souza’ydı. İlk yarıda bir topu defansın müdahalesinin ardından direkten dönen, Appiah’ın kafa şutuyla sonuçlanan pozisyonu hazırlayışı ve sıfıra inerek sağ ayağıyla ortalayışıyla büyüleyen, Konya defansının ikili makaslarıyla yerlere indirilen Alex önce; ilk yarının son dakikasında kullandığı kornerde oluşan karambolde Aurelio’nun kafasından bulduğumuz golün hazırlayıcısı oldu. Ardından; ikinci yarıda önce kullandığı kornerde oluşan karambolde Kezman’ın attığı golün hazırlayıcılığını yapan Alex, ardından da Ümit’in kestiği topta kendi golünü attı.

Alex istatistiklerine istatistik katarken daha 2-3 hafta öncesinde kendisini yuhalayanlar hangi yüzle Alex’in attığı golden sonra sevinç çığlıkları atıyorlardı merak ediyorum. Alex gibi Kezman’ın da golle buluşması geceye güzellik kattı. Uzun bir aradan beri golden uzak kalan Kezman attığı golün yanında karşılaşma boyunca sergilediği hırsıyla da dikkatleri çekti. Nitekim karşılaşmanın bitiş düdüğünün çalmasıyla birlikte hak ettiği teşekkürü de tribünlerden aldı.

Kondüsyon eksikliğimizin güvensizliğimizle birleşmesi sonucu karşılaşmanın ilk yarısında rakip üzerine gidemeyen Fenerbahçemiz oyunu kendi sahasında kabullenmek ve ani hücumlarla Konya kalesine gitmek zorunda kaldı. Ancak ani hücumlarda topla erken buluşan Kezman’ın ileride yalnız kalması da bu atakları etkisiz kıldı. Aurelio ve Kezman’la bulduğumuz gollerin ardındansa karşılaşma oyun disiplininden kopmuş bir Konyaspor ile kontrollü oyunu tercih eden Fenerbahçenin karşılaşması haline döndü. 75nci dakikada Deniz’in yerine Mehmet’i, ardından da sakatlanan Appiah’ın yerine Tümer’i oyuna aldığımız dakikalarda üstüste yakaladığımız net pozisyonlarda ne yazık ki beceriksizce davrandık ve tabeladaki skoru 5’lere 6’lara çıkaramadık.

Hafta arasında önce Steven Sadettin Saran’ın Başkanımız Aziz Yıldırım’ın katıldığı program sırasındaki sözleri, ardından da “hain” Tahir Kıran’ın açıklamaları ile bir takım polimikler içerisine çekilmeye çalışılan Fenerbahçemizin, sergilenen bu görüntülerden etkilenmesini umanlar avuçlarını yaladılar. Şampiyonluk yolunda her karşılaşmanın final havasında geçeceği bir ortamda oyunlara gelmeden yolumuza devam etmeliyiz.



Aurelio kafasını kullandı.


Ümidimiz Sizsiniz!

Ben UEFA’dan da elenmemizin etkisiyle haftalar ilerledikçe artık daha iyi olacağımıza inanıyorum. Sahaya çıkarak Fenerbahçe formasını ıslatan oyuncularımız ve tribünde gırtlar yırtan taraftarlarımız... Evet bir aralar oynadığımız futbolla kötüydük, ve belki de hala kötü durumdayız, ama unutmayın ki daha iyi olabilmek için; “çare sizsiniz”...

Hep Destek, Tam Destek

Copyright © 2006 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™