14.05.2007
"Yönetim Bu Takım Senin Eserin!": Şampiyon FENERBAHÇE
Fenerbahçe 2-2 Trabzonspor

Türkiye Süper Ligi’nin 32’nci haftasında İzmir Atatürk Stadı'nda Trabzonspor'la 2-2 berabere kalan Fenerbahçemiz, geçtiğimiz hafta İnönü’de devirdiğimiz Beşiktaş'ın bu hafta da deplasmanda Bursaspor'a 3-0 yenilmesi, Galatasaray'ın da Sivasspor ile 1-1 berabere kalmasıyla ligin bitimine 2 hafta kala şampiyonluğunu ilan etti.

Fenerbahçemiz 2 kez yenik duruma düştüğü karşılaşmada bitime 5 dakika kala Deivid’in golüyle beraberliği yakalarken, bu golün hemen ardından Sivas’taki karşılaşmanın son dakikasında kiralık oyuncumuz Gürhan’ın ayağından gelen gol 17’nci şampiyonluğumuzu müjdeliyordu.

Fenerbahçe - Trabzonspor : 2-2

Hüseyin’in kafasından gelen şok golle karşılaşmaya 1-0 yenik başlayan Fenerbahçemiz, bu şokun uzun sürmesine izin vermedi ve Tuncay’ın golüyle 4’ncü dakikada skoru 1-1’e getirdi.

İlk yarıda tutuk bir görüntü sergilemesine karşın Deivid’le net pozisyonlar yakalayan ancak bu pozisyonları gole çeviremeyen Fenerbahçemiz, devre biterken Yattara’nın kafasından gelen golle yeniden yenik duruma düştü.

2006-07 Turkcell Süper Ligi Şampiyonu
KENDİ YORUMUNU EKLE!
Deivid attığı golle milyonları sevince boğdu.

Tuncay şok golün cevabını verdi.

Alex şampiyonluk pastasında büyük pay sahibi.

Serdar, Önder-Edu-Lugano-Ümit, Tuncay-Appiah-Deniz-Tümer, Alex, Deivid onbiri ile başladığımız karşılaşmanın ikinci yarısına da aynı onbirle çıktık. 64’te Tümer’in yerine Semih’in oyuna girmesinin ardından bir büyük mucize gerçekleşti ve Semih’in Trabzon ceza sahasında kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda yere indirilmesinin ardından Fenerbahçemiz lehine bir penaltı verildi. Karşılaşmanın hakemi M. Kamil Abitoğlu Fenerbahçemizin bu sezon kullandığı ilk penaltıyı da çalan isimdi. Ancak penaltının çalınmasının ardından yine alışık olduğumuz görüntüler yaşandı: sarı kartlı Hüseyin göz göre göre oyundan atılmadı ve Fenerbahçemizin sahada iyice baskılı bir görüntü sergilemesinin önüne geçildi.

İlk mucizenin ardından ikinci büyük mucizeyi de Alex’in penaltıyı farklı auta atmasıyla yaşadık. Bu dakikanın ardından şuursuz bir şekilde Trabzon üzerine giden Fenerbahçemiz, kaderin bir cilvesi olarak her kötü sonucun günah keçisi olan Deivid’in muhteşem golüyle skoru 2-2’ye getirirken şampiyonluk adına büyük bir adım atıyordu.

Attığımız golün ardından kulakların yöneltildiği Sivas’tan da beklenen gol haberinin gelmesi milyonları sokaklara döküyor ve tüm Türkiye bir bayram yerine dönüyordu. Puan kayıplarının yüksekliği ile akıllarda kalacak bu sezonun şampiyonu 5 dakika içerisinde gelen gollerle ilan ediliyordu: FENERBAHÇE.

100'ncü Yılda Gelen 17'nci Şampiyonluk :

15 Şubat 1998 tarihinde oturduğu başkanlık koltuğunda tüm engellemelere rağmen elde ettiği başarılarla Fenerbahçemizi imrenilen, gıptayla bakılan bir kulüp haline getiren Başkanımız Aziz Yıldırım 13 Mayıs 2007 akşamı yaşadığı 4’ncü şampiyonluğun mutluluğunu gözyaşlarıyla ifade ediyordu.

14 Mayıs 2006 tarihinde Denizli’de yaşadığımız büyük şoka rağmen,

100’nci yıla girerken kadrosunu neredeyse yarı yarıya yenilemesine rağmen,

Avrupa tecrübesi olmayan bir teknik direktörle lige başlamamıza rağmen,

Migros tribünde ilk yarının ortasında başlayıp sene sonuna kadar devam eden rant kavgasına rağmen,

14 Şubat 2007 tarihinde Alex’in Şaracoğlu’nun ortasında dakikalarca yuhalanmasına rağmen,

Alex’i Şaracoğlu’nun ortasında dakikalarca yuhalayanlara rağmen,
Başta Selçuk Dereli olmak üzere eyyamcı, Fenerbahçe düşmanı, kukla; kısaca hakemlikle zerre kadar alakası olmayan Fenerbahçemizin penaltılarını çalmak için Türkiye’nin altının üstüne gelmesini bekleyen tüm hakemlere rağmen,

MHK’ya rağmen,

Profesyonel Disiplin Kurulu’na rağmen,

Tahkim Kurulu’na rağmen,

Haluk Ulusoy’a rağmen,

Demirören - Haluk Ulusoy ilişkisine rağmen,

Kutsal İttifak’a rağmen,

Quality Turkish Media’ya rağmen,

Tahir Kıran’ın ve Cihan Oskay adlı bir meczubun sene ortasında sergiledikleri iğrençliklere rağmen,

Akbabalar gibi Fenerbahçemizin başarısızlıklarını bekleyenlere rağmen,

Onların peşinden giden “taraftar görünümlü koyun seyirci”lere rağmen,

Deivid, Deniz, Ümit başta olmak üzere futbolcu düşmanı seyircilere rağmen,

15 Nisan 2007 tarihinde Saracoğlu’nda Manisa’yla berabere kaldığımız karşılaşmanın ardından takımına sahip çıkmayanlara rağmen,

Stad çıkışında her gördüğü kameraya “Yönetim Bu Takım Senin Eserin” diye böğürmeyi marifet sayanlara rağmen,

Liderliği hiçbir zaman bırakmayan takımın hocası için “İstifa!” sloganları atanlara rağmen,

Taraftarlığın anlamını unutanlara rağmen...

Zico Zico ŞAMPİYON olduk !!!

100’ncü yılda gelen bu anlamlı şampiyonluk tüm yurdu sevince boğarken, rahmetli İslam Çupi’nin bundan yıllar önce 5 Eylül 2000 tarihinde aşağıdaki satırlarla ifade ettiği Fenerbahçe’mizin büyüklüğü bir defa daha ortaya çıkıyordu.
10 yılda 4 şampiyonluk

Didi ve Parreira'dan sonra Fenerbahçe'yi şampiyon yapan 3'ncü Brezilyalı
Şampiyon bu hafta Sami Yen'de alkışlarla karşılanacak.


“Türkiye'de, Fenerbahçe Cumhuriyeti sağlıklı, başarılı ve ilkse bu ülkede herşey mutlu ve huzurludur. Esnafın yüzü güler, parakendeci ve toptancıların tezgahında mal kalmaz. Tiyatrolar, sinemalar, sazlar, barlar meyhaneler fuldur. Stadlar Türkiye'nin her vilayetinde lebaleptir. Fenerbahçe gittiği her kente kendi ile birlikte büyük bereketini götürür, i...ler diye uğurlanmasına rağmen.

Fenerbahçe Cumhuriyeti ortalıkta yoksa, Türkiye yoktur, futbol yoktur, bolluk yoktur, insanlar yoktur, canlılar güç nefes alır ve bu ülke kısa süre sonra yaşayan yer olmaktan çıkıp, mezarlık olur. Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz...”

Copyright © 2006 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™