15.08.2007
Şampiyonlar Ligi'ne 1 Adım
Fenerbahçe 1-0 Anderlecht
Gurbetten maç yazısı yazmak zor görünüyor. Ama maçı izleyebilmek de en az o kadar zor. Öyle ki, bir bahis şirketine duacı olabiliyorsunuz:)

Fenerbahçemiz Avrupa'nın en büyük futbol organizasyonu Şampiyonlar Ligi'ne katılmak üzere Belçika şampiyonu Anderlecht'i Şükrü Saracoğlu Stadı'nda ağırladı. Maçı takip ettiğimiz internet sitesinde görüntüden önce stat atmosferini birebir yansıtan tribün sesleri yayına girdi. Hep bir ağızdan ve coşkuyla söylenen tezahüratlar bir anda Anderlecht'in Arjantinli futbolcusu Nicolas Pareja'nın "Fenerbahçe taraftarı beni korkutmuyor, Boca Juniors taraftarı Fenerbahçe taraftarından 10 kat daha fanatik." cümleleri aklıma geldi. Birisi Arjantinli'ye Fanatizm ve Holiganizm arasındaki farkı anlatsa fena olmaz.


Alex "kafa"sını konuşturdu.

Şükrü Saracoğlu'ndan Nefis Fotoğraflar için TIKLAYIN
KENDİ YORUMUNU GÖNDER!

Deniz Feneri ilgi çekiyor...

Tribünlerde turkuaz çılgınlığı...

Deivid'in performansı dikkat çekiyor.

Bu arada tribünlerdeki Turkuaz forma çılgınlığı da iyice kendini belli etmeye başladı. Tam sapsarı tribünler için hedefimize ulaşmak üzereyken bir anda turkuaz hakimiyeti baş göstermeye başladı. Neyse, belki bu şekilde kırmızılar biraz daha azalır.

Teknik Direktör Zico antrenman eksiğini tamamlayan Lugano ile iyileştikten sonra Belediye maçı öncesi tekrar sakatlanan Alex'e ilk 11'de yer verirken sahaya çıkan 11'de 4 hücum oyuncusu göze çarpıyordu. İsimlere bakınca solda Tümer, sağda Deivid ileride ise Alex ile Kezman'ın yer alacağı bir görüntü vardı ancak Tümer ve Deivid'in kanatlardan ziyade ortaya yöneldiklerini gördük. Maçın çok büyük bölümünde isabetli paslarla topu mümkün olduğunca ayağımızda tutup oyunu rakip alana yıkma düşüncesindeydik. Açıkçası garanti paslarla adım adım rakip kaleye yönelen bu oyunumuz kanat oyunlarının artmasıyla özellikle Türkiye'de çok işimize yarayacaktır. Böyle bir durumda ortadan fırlayan Aurelio bir kaç pozisyonda kanatlardan etkili olmamızı sağladı ve bunlardan birinde de Alex'e maçın skorunu belirleyen golün asistini yaptı.

Lugano'nun gelişiyle birlikte savunmada yine basit hatalar yapsak da daha düzenliydik. Deniz ve Aurelio'nun orta sahadaki mücadelesine Deivid'in yükselen formu ve mücadelesi eklenince orta sahamız da daha dengeli göründü. Serdar ikinci yarıda yaptığı iki önemli kurtarışla turun kapısını açan bir sonuç almamıza vesile oldu. Roberto Carlos deparları ve kendinden emin duruşuyla Fenerbahçe taraftarlarının izlemekten zevk aldığı nadir savunma oyuncularından biri oldu diyebiliriz. Oyuna Deniz'in yerine giren Selçuk'u tekrar sağlıklı bir şekilde sahalarda görmek de sevindiriciydi.

Neticede çok önemli bir turun ilk yarısını 1-0 üstünlükle geçtik. Kendi sahamızda gol yemeden aldığımız galibiyet tur için bizleri umutlandırıyor. Umarım Belçika'da ihtiyacımız olan skoru alıp Şampiyonlar Ligi'ne katılırız. Bu arada Türkiye Ligi'ni de unutmamak da fayda var. Medyanın bilinçli müdaheleleriyle takımımız Avrupa'da başarılı olmak gibi neresinden tutsanız elinizde kalacak bir hedef uğruna baskı altına alınıyor. Hatta kimi yazarlar "Fenerbahçe taraftarı Avrupa'da iki tur atlamayı Türkiye Ligi'ne tercih ettiğini iddia ediyor", "Fenerbahçe zaten ligde yıllardır şampiyon oluyor" gibi mesnetsiz ifadeleriyle Türkiye'de alınacak herhangi bir başarıya şimdiden değersiz damgası vuruyorlar. Tıpkı Fenerbahçe ligde farkı açınca ortaya çıkan "Lig kalitesiz" tartışmaları gibi Lig Şampiyonluğunun değerli sayılması için Fenerbahçe'nin ligde şampiyonluğu kaptırması gerekiyor.
Fenerbahçe taraftarı da, takımı da bu oyuna gelmemeli. Her kulvarda aynı ciddiyetle mücadelesini verip, Şampiyonlar Ligi'ne, paraya, gelişime, kaliteli futbolcu, kaliteli futbol, ülke ve kulüp tanıtımına giden kapıyı açan Türkiye Ligi Şampiyonluğuna dört elle sarılmalıdır. İnşallah Avrupa'da da başarılı olacağız, ama medyanın oyununa gelmeyelim...

Copyright © 2007 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™