02.09.2007
Değişiyor muyuz?
Gençlerbirliği OFTAŞ 1-1 Fenerbahçe
Anderlecht maçında alınan galibiyetin coşkusunun üstüne Ankara deplasmanından 3 puan getirmek çok yerinde olacaktı. Ortaya konan futbol galibiyeti getirebilirdi ancak galibiyet için pek de yeterli değildi. Gerek top hakimiyeti gerekse pozisyon zenginliği açısından Gençlerbirliği OFTAŞ'a karşı bariz bir üstünlük kurduğumuz söylenemez.

Anderlecht maçında gösterdikleri mücadelenin ardından Ankara'ya götürülmeyen Deniz, Tümer ve Deivid'in yanısıra, Aurelio da yedekler arasındaydı. Orta sahanın ortasında Selçuk ve Kemal, önlerinde Alex forma giydi. Sağda Kazım, solda Uğur'un şans bulduğu karşılaşmada savunma dörtlümüz değişmedi. (Carlos,Edu,Lugano,Önder) Ancak rakibin sertliği alışkanlık haline getirmiş oyuncularından biri erken bir değişiklikle Edu'nun yerini Yasin'e bırakmasına neden oldu. İlk yarıda rakibin bir topu direkten döndü ancak neticede golü atan biz olduk. İlk yarısının sonlarında girdiğimiz iki gol pozisyonundan ikincisinde Kazım'ın sağdan ortaladığı topa Alex'in gelişine yaptığı vuruşla öne geçmiş olduk.


Alex boş geçmedi.

KENDİ YORUMUNU GÖNDER!

Carlos uzaktan bombaladı.

"İstediklerimizi yapamadık."

İkinci yarıda genel anlayışımız 1-0 önde olmanın getirdiği skoru koruma psikolojisiyle birleşince seyir kalitesi düşük bir maç izlemeye başladık. OFTAŞ elinden geldiğince gol aramaya çalışırken biz takım halinde iyi savunma yaptık. Takım o kadar defansif oynuyorki hücum yapma niyeti göremedik sahada. Oyun genelde hep kontrolümüzdeydi ancak top genelde bizim sahada oynanınca pek eğlenceli olmuyor tabi. Genelde anormal hatalar yapılmadıkça ne rakip pozisyon bulabiliyor, ne de biz. Neticede Ali Bilgin anormal bir hata yaptı ve önünde seken topu ıskaladı. Rakibin önünde kalan top gol oldu ve maçın bitimine 10 dakika kala durum eşitlendi.

Bu dakikadan sonra kendisini savunma yapmaya bu kadar programlamış takımımız mecburen daha açık oynamak zorunda kaldı. Kalan 15 dakika boyunca ancak bir atak esnasında üst üste ortalar ve yan paslarla rakibi ceza sahasında hapsettik. Onun dışında ileri çıkma gayreti gösteren ve yaptığı top kayıpları neticesinde kalesinde net pozisyonlar gören bir hal aldık. Sanki hücum yapmayı unutmuş gibiydik.

Maçın hakemi yediğimiz golden önce bir köşe vuruşunda Aurelio'nun yaka paça yere indirilmesine seyirci kaldı. Saldırma gayreti içinde olduğumuz bölümde rakibin defansımızı 5'e 2 yakaladığı pozisyonda doğru olanı yapıp ofsaytı verdi çok şükür. Ulusoy varken Fenerbahçe'ye karşı tavırlarda bir değişiklik beklemiyorum ancak yine de kötü oynarken hakemden de gol yemek hoş olmazdı. 1-0 öndeyken verilmeyen penaltımıza, saçma sapan kart kararlarına rağmen bu oyunla 1 puan aldığımıza şükretmek lazım.

Fenerbahçe karakter mi değiştiriyor?

Kendimi bildim bileli Fenerbahçe ve büyük bir gafletle aynı kategoriye konduğumuz diğer iki büyük takım özellikle kendi sahalarındaki maçlarda rakibini temposuyla ezer, yorar ve sonunda golü bulurdu. Son zamanlarda maçın belli bölümlerinde rakibini aptala çeviren coşkulu Fenerbahçe; rakibini bekleyen, kendi yarı sahasında yaptığı etkili presle onları hataya zorlayan ve bu hatalardan istifade ederek tek kurşunla rakibini deviren bir takım görüntüsü vermeye başladı. Henüz kesin bir kanaat getirmiş olmamakla beraber bu oyun tarzı Avrupa'da başarılı olmak uğruna katlanılan sıkıcı ama genellikle sonuca yönelik bir tarz gibi geliyor ve bana biraz Lucescu'yu hatırlatıyor. Avrupa'da ve Türkiye'de bu oyun şekli bizi ne kadar yukarılara taşır kestiremiyorum ama sürekli kazanmak zorunda olduğumuz Türkiye Ligi maçlarında hücum zenginliğimizi olumsuz etkilediği kesin.

Fenerbahçemiz'in futbol anlayışı umarım değerli basınımızın başımıza sardığı "Avrupa'da başarı" hedefi uğruna kaybedilen değerlerden biri daha olmaz. Avrupa'da başarı için kaybedilen teknik adam ve futbolcuların ardından yeni bir kayıp olmamasını ve tüm bu fikir cimnastiklerinin mesnetsiz ve sonuç bulmayacak öngörüler olmasını umuyorum.

Brezilya ekolü ve savunma futbolunun birleşimiyle hayal edemeyeceğimiz başarılar elde etme umuduyla...

Copyright © 2007 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™