19.09.2007
"Mamma Li Turchi"
Fenerbahçe 1-0 Inter Milan
Şampiyonlar Liginde sezonun ilk karşılaşmasına çıkan Fenerbahçemiz, Şükrü Saracoğlu'nda ağırladığı İtalya Şampiyonu Inter Milan'ı Deivid'in muhteşem golüyle yenerek sadece Türkiye Liginde son 2 haftadır hayal kırıklığına uğrattığı taraftarlarını değil tüm Türkiye'yi sevince boğdu. 

Geçtiğimiz sezonun 32'nci haftasında oynadığımız Trabzonspor karşılaşmasında şampiyonluğu ilan etmemizi sağlayan golü atan ama Fenerbahçe taraftarıyla yine de bir türlü yıldızı barışmayan Deivid de Souza attığı bu golle şanlı Fenerbahçe tarihine adını bir defa daha yazdırdı.


Dakika 43 : Maxwell'in belini kıran Alex de Souza sağdan sıfıra iniyor ve Deivid'i görüyor. Deivid de voleyi çakıyor... 

Maçtan Fotoğraflar için TIKLAYIN
KENDİ YORUMUNU GÖNDER!


Beşinci defa ligimizdeyiz.

Bugün unutulmaz.

İtalya Şampiyonu şüphesiz başına geleceklerden habersizdi.

"
Her şeyi başarabiliriz."

"Glorious Team of Magnificient City"

Fenerbahçemiz sahaya Volkan, Önder-Lugano-Edu-Roberto Carlos, Deniz-Aurelio, Deivid-Alex-Vederson, Kezman onbiri ile çıkarken, rakip Inter'in onbiri Julio Cesar, Zanetti-Rivas-Samuel-Maxwell, Stankovic-Dacourt-Cambiasso-Solari, Suazo-Ibrahimovic'ten oluşuyordu. Inter'de sonradan oyuna giren Figo, Jimenez ve Crespo'nun çabaları da fayda etmedi. 

Fenerbahçemizin 90 milyon Euro'luk maddi değerine karşılık 300 milyon Euro'luk bir maddi değere sahip kadrosuyla grubumuzun mutlak favorisi olarak gösterilen Inter Milan'ı skor tabelasında 1-0'la geride bırakan Fenerbahçemiz, bununla kalmadı ve şutlarda 20'ye 8, isabetli şutlarda da 6'ya 1'lik bir istatistikle rakibini geride bırakarak adeta şov yaptı. Fenerbahçemiz futboluyla "glorious team" pankartını haketti... 

3-5-2 veya 4-4-2 değil, Motivasyon...

14 gün önce Oftaşspor karşısında 4-4-2 dizilişi ile bırakılan 2 puanın ardından yaşanan taktiksel değişiklik ve senelerdir 3-5-2 oynamamış Fenerbahçemizin Rizespor karşısında bir anda sahaya 3-5-2 dizilişi ile çıkarak yeni bir puan kaybı daha yaşaması eleştiri oklarını bir anda bu değişikliğin mimarı Zico'ya ve Fenerbahçemize çevirmişti.

Ancak problemin dizilişte değil konsantrasyonda olduğu açıktı. Geçen sene de ligin zayıf diye nitelenen takımlarına karşı çok kötü futbol sergilediği karşılaşmalar çıkaran ve umulmadık puanlar kaybeden Fenerbahçemiz derbilerde ve Avrupa Kupası karşılaşmalarında coşuyordu. 

Bu sene de bu görüntüsü değişmeyen Fenerbahçemiz Türkiye liginde rahat geçirdiği tek karşılaşmayı yedek oyuncularıyla alıyor,as futbolcularıyla çıktığı tüm lig karşılaşmalarında sorunlar yaşıyordu. Buna karşın Avrupa Kupası'nda Anderlecht maçlarıyla başlayan ve dün akşam Inter Milan maçıyla devam ettiğini gördüğümüz süreçte ise inanılmaz bir futbol sergiiyor, otorite diye geçinenlerden tam not alıyordu.

Taraftar farklı mı? Nerede motivasyon?...

Dün geceki taraftarın önünde sahaya çıkmakla, Rizespor karşılaşmasındaki taraftarın arasındaki farkı umarım herkes farketmiştir. Bahsettiğim sayısal fark değil elbette, nicel fark. 2007-2008 sezonu başladığından beri Kadıköy'de ilk defa tribünde "taraftar" kelimesini hak eden bir çoğunluk vardı dün gece. 

Nasıl ki futbolcularımız bir motivasyon sorunu yaşıyorsa, aynı sorunu yaşayan taraftarlarımız da Türkiye liginin "kolay" diye nitelenen maçlarında taraftarlık kimliğini üzerlerinden çıkarıp "seyirci" kimliğine bürünmüyorlar mı? Özellikle maraton üst tribünde "seyirci" olmayı tercih edenlerin istekleri doğrultusunda, "taraftarlık" yapmak isteyenleri maçları oturarak izlemeye yönlendiren "steward"lar yerleştirerek soruna bir nebze de başkanımız Aziz Yıldırım katkıda bulundu belki ama acı olan gerçek şu ki; "tiyatro"daymış gibi futbol izlemeyi hedefleyenler haftalardır "tiyatro gibi bir futbol" izlediler. Ve tabi ki bizler de...  

Avrupalı Fener 

Taraftarlarımızın daha karşılaşma başlamadan önce tribünlerimizde oluşturduğu muhteşem atmosfere ayak uyduran Fenerbahçemiz "yeni sol açığı Vederson"un sol kanatta Roberto Carlos'la mükemmel bir uyum sergilemesiyle sol kanadı takır takır işletirken, sağ kanadı da Önder'le kullanmaya çalıştı. Önder'in ileri geri bindirmelerinin sayısal çokluğuna rağmen, isabet oranı düşük ortaları nedeniyle etkisi yetersiz kaldı.   

Alex, Roberto Carlos, Deivid ve Deniz'in üstün performansları ile sivrildiği karşılaşmada Inter Milan'ın forvet oyuncuları İbrahimoviç ve Souza hiçbir varlık gösteremedi. Figo ve Crespo'nun oyuna girmesinin ardından İnter bir nebze toparlansa da Fenerbahçemize pozisyon vermeye devam etmekten kurtulamadı. 

Inter farktan kurtuldu 

Inter'de sivrilen isimler ise kaleci Cesar ve defans oyuncusu Rivas oldu. Karşılaşmanın ilk dakikasından son dakikasına kadar rakip kalede gol aramaya devam eden Fenerbahçemiz önce Deivid'in şutlarıyla rakip kaleyi yokladı, Aurelio'nun kaleyi bulmayan şutu, Vederson'un 30 metreden attığı şutlar, Kezman'nın ıskaladığı toplar ile Inter kalesini devamlı baskı altında tuttu. Nitekim bu baskı golü de getirdi ve Fenerbahçemiz devrenin bitimine 2 dakika kala Alex'in asistinde Deivid'in golüyle ilk yarıyı 1-0 önde kapattı.

İkinci yarıda da sahada fırtına gibi bir Fenerbahçe vardı. Roberto Carlos'un frikiğinde oluşan karambolde Kezman, Alex'in  asistiyle kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda direğe takılan Roberto Carlos, Roberto Carlos'un bir diğer frikiğinde uçarak vurduğu kafada topu yetişemeyen Aurelio, Alex'in frikiğinde üst direği döven Edu, Önder'in sağ kanattan ortasında kafa şutu kaleci Cesar'a takılan Alex ve sonra Lugano ve sonra Semih... Bir türlü ikinci golü bulamadı Fenerbahçe. 

Fenerbahçemizin bunaltan futbolu karşısında Roberto Mancini Figo, Jimenez ve Crespo'yu da sahaya sürdü ama ne fayda... 

Bir türlü beğenilmeyen Deivid dün bir kahramandı, hemen hemen her maçta yuhalanan Deniz dün bir kahramandı. Fenerbahçe taraftarlarının en büyük vefasızlığı yaparak geçen sene yuhaladığı Alex dün bir kahramandı. Onların hepsi Zico'nun takımının bir parçasıydı, onların hepsi taraftarı olduğumuz takımın başarısı için ter döken savaşçılardı. İtalya şampiyonu onların önünde diz çöktü, kimi sinirden topu yedi, kimi yedek kulubesini yumrukladı...

Roberto Carlos'un varlığının önemini maç içerisinde tekrar tekrar hissettim. 109ncu Şampiyonlar Ligi karşılaşmasına çıkan Roberto Carlos'un dilerim dileği gerçekleşir ve Fenerbahçemiz Şampiyonlar Ligi'nde bu sene Real Madrid'le de karşılaşır. Roberto Carlos'un Vederson'la uyumu gelecek için umut veriyor. Geride Lugano-Edu ikilisi, önlerinde Deniz-Aurelio ikilisi Avrupa'nın her takımında oynayabilecek bir futbol sergiliyorlar. Capello'nun da dediği gibi bu futbolu genele yayarsa Fenerbahçemiz gerçekten Avrupa'nın sayılı takımlarından biri olur.

23 Eylül Pazar 20.30 : Bursaspor-Fenerbahçe

Şampiyonlar Ligi'ne muhteşem bir giriş yapan Fenerbahçemizin ligde bu haftaki rakibi Bülent Korkmaz'ın çalıştırdığı Bursaspor. Ligde rakiplerinin puan olarak gerisinde kalan Fenerbahçemizin kayıp yaşamaması gereken bir karşılaşma. Motive olan Fenerbahçemiz Bursa'dan 3 puanla döner.  

Durgun görünen Kezman 67nci dakikada yerini Semih'e bıraktı.

"Yurtta Fener, Cihanda Fener"

Çok kaçırdık.

Dosta güven, düşmana korku veren ikili.


Copyright © 2007 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™