Geçen hafta Şırnak'ta verdiğimiz 15 şehitin ardından hafta arasında TBMM'nin TSK'ya Kuzey Irak'a harekat gerçekleştirme yetkisi vermesi Yunanistan karşılaşmasının ardından bu karşılaşmada da tribünlerin gündemindeydi.

Takımımızın sahaya "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" pankartıyla çıktığı bu karşılaşma için Telsim kale arkası tribünü "Siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın" ve "Şehitlerden milyonlarca bekçisi olan aşılmaz bir kayadır bu ebedi vatan" pankartlarını hazırlarken Migros tribünde GFB de "Önce Vatan; Unutmayız, Unutturmayız, Affetmeyiz" yazılı bir pankart hazırlamıştı. 

İkinci yarıda skorun garantiye alınmasıyla tezahuratlar da teröre lanet içerikli tezahuratlara dönüşmeye başlamıştı, aynen karşılaşmanın başında İstiklal Marşı sırasında olduğu gibi... Dört tribün sırayla söylenen "Vatan, Sana, Canım, Feda !", "PKK anneni .....", "Irak'a gireriz, annenizi ......." ve "Yönetim Irak'a Otobüs Kaldır" sloganları PKK'ya lanet ettiğimiz sözler olarak kulaklarımızda çınladı, tüylerimizi diken diken etti.  

GS'li bir federasyon başkanının, gs'lılar hariç neredeyse tüm Türkiye'nin kendisinden nefret ettiği bir kişiyi -"ben ders almam, ders veririm"ci Fatih'i- milli takımımızın başına başına geçirdiği günden beri milli takımımızda devam eden düşüşün Yunanistan karşılaşmasında da devam etmesi, teröre lanet ettiğimiz sloganların ardından bu defa; Samiyen'de duyduğumuz "Terim İstifa" tezahuratlarının devamı olarak; Kadıköy'de de gecenin son dakikaları tribünlerin "Faaaatiih Teriiiiiiim, Faaaatih Teriiim" tezahuratını cenaze marşı melodisiyle söylemesiyle son buldu. 

Teröre Lanet.

•KENDİ YORUMUNU GÖNDER!

Semih Kezman'ın yokluğunda iyi iş yaptı.

Appi yeniden aramızda.

100ncü Yıl Kutlamaları çerçevesinde gerçekleştirilen ve 2 Ekim'de Rusya'da başlayan 3500 km.lik maraton devre arasında sona ererken Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu yaptığı konuşmada Fenerbahçemizden övgüyle söz ederek taraftarlarımıza "100 yıllık şanlı maziye sahip bir kulübün taraftarı olarak ne kadar övünseniz azdır." dedi.

Avrupa'da başka, Türkiye'de başka oynayan Fenerbahçemizin karşılaşmasına Milli takımımızın kan kusturduğu karşılaşmaların ardından özlemle gittik... Türkiye Ligi'nde motivasyon sıkıntısı yaşıyorduk belki ama artık açmalıydık bunu. Çünkü haftalar ilerledikçe farkı kapatmamız gerekiyordu, ne de olsa artık derbiler de yaklaşıyordu. 

Kezman'ın Manisa'da gördüğü kırmızı kart nedeniyle cezalı olmasından yararlanan Semih formayı kapmış ve bırakmaya niyeti olmayan bir performansla karşımıza çıkmıştı Kadıköy'de. Hasta olan Önder'in yerine oynayan Gökhan ofansif bir sağ bek görüntüsü vererek taraftardan alkış aldı aynen Yasin'in aldığı alkışlar gibi. Nitekim milli takımından yorgun dönen Lugano'nun yerine forma giyen Yasin forma verildiğinde formanın ağırlığının altında ezilmeyeceğini bir defa daha gösterdi bize oyunuyla. 

Fenerbahçemiz onca aradan sonra çıktığı bu karşılaşmaya Volkan, Gökhan-Edu-Yasin-Roberto Carlos, Aurelio-Deniz, Deivid-Alex-Vederson, Semih onbiri ile çıktı kısacası. Roberto Carlos yine rakiplerinin birer-ikişer solundan atıp sağından geçiyor, topuk paslarıyla, çalımlarıyla rakiplerinin belini kırıyor, taraftarları mest ediyordu. 

"Otur Otur"

Maraton Üst E Blok ve A Blok, Telsim tribünde UniFEB ve Migros'ta GFB karşılaşmayı sürükleyen tirbünler oldu yine. Stadın diğer bütün trübünlerinde yaşanmakta olduğuna inandığım "kardeşim otursanaaa", "çök, çök, çök" muhabbetlerinin yaşandığı ilk on dakikada önce üst direğimizde patlayan topu ardından da kalemizde golü izledik. 

Ve aynen E Blok, A Blok gibi ayaklandık... Ve takım da ayaklandı, sağdan Gökhan'ın ortaladığı topta oluşan karambolde fırsatçı Semih skora dengeyi getirirken tribünler de dersini aldı ve bir daha ne "çökün kardeşim" duyuldu, ne de "otursanaaaaaaa"...

Dk 22: 2-1

E bloğun temposuna biraz olsun ayak uydurmaya çalışınca on dakika geçmeden bulduk 2nci golü bu defa. Semih'in sağdan kestiği topa dokunan Alex, attığı golün saha içinde en iyi anlaştığı kişi olduğunu her zaman söylediği Semih'le paylaştı Ay-Yıldızlı Türk Bayraklarıyla gözlerimizi alan LACİVERT tribün önünde. 

E bloğun River Plate tribünlerinden ithal tezahuratıyla coştuk bu dakikalarda. Roberto Carlos'un, Deniz'in, Aurelio'nun Konya kalesini yokladığı pozisyonları izledik sırayla. Tribünler gibi takım da gaza geldi, yaptığımız pres sonuç getirdi ve kaptığı topla kaleciyle karşı karşıya kalan Vederson farkı ikiye çıkardı dakika 36'da.

İkinci Yarı Golle Başladı : 4-1

İlk yarı bu skorla bitti ama ikinci yarıya yine hızlı başladı Fenerbahçe ve gecenin yıldıızı Semih'in pasıyla Konya kalesini iki defa yoklayan Deivid'in şutlarının ardından kazandığımız kornerde Aurelio ayağıyla kaldırdı, Semih kafayla indirdi ve Edu 4ncü golümüzü attı.