13.01.2008
Geç Uyandık 
Fenerbahçe 2-2 İstanbul Büyükşehir Belediyespor
Geçtiğimiz hafta Türkiye Kupası gruplarında Alex'siz çıktığımız Kayserispor maçında beklenen oyunu sergileyememiştik. Buzla kaplı zeminde ayakta durmakta güçlük çeken futbolcularımız bir anlamda yenilmemeye oynamışlardı. Maç boyunca durgun gözüken takımımız Urfa ve Alanya(D) maçlarından önce Türkiye Kupası ikinci maçında puanını 2'ye çıkartmış oldu.

İkinci yarının Fenerbahçemiz açısından açılış maçı olan İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşılaşması da 75. dakikaya kadar düşük temposu, pozisyon fakirliğiyle haftanın sıkıcı maçlarından biri olmaya adaydı. Alex'in olmaması nedeniyle kısırlaşan futbolumuza, taraftar ve takımdaki rehavet eklenince böyle bir görüntü ortaya çıktı. Kadıköy'deki dirilişimizi sağlayan ise İBB oldu diyebiliriz.

Alex dışında ideale yakın bir kadroyla (Volkan, Gökhan-Lugano-Edu-Carlos, Deivid-Aurelio-Kemal-Uğur, Ali, Semih) çıktığımız karşılaşmada uzun süre her iki takım da kaleyi bulamadı. Belediye'nin etkili presi karşısında rakibin yorulmasını beklemeye başlayan takımımız rolantide götürdüğü maçı çevirmek için hamlelerini yapmışken kalesinde golü görünce herşey alt üst oldu.

  Alex olmadan Fenerbahçe'nin tadı yok.

Maçtan Fotoğraflar için TIKLAYIN...

KENDİ YORUMUNU GÖNDER!

Uyan Fenerbahçeli!

Ali Bilgin fırsatları tepiyor.

Kim Kime Destek Verecek?

Vasatı aşamayan Kemal'in yerine Kazım'ı, ikinci yarıda oyundan düşen Uğur'un yerine Vederson'u ve son olarak da risk alıp Ali'nin yerine İlhan Parlak'ı oyuna alan Zico tek ön liberolu çift santraforlu bir sisteme döndü. Önce; İlhan'ın oyuna girmesinden bir dakika sonra (74') kornerden gelen golle 1-0, sonra da (81') geriye düşmenin verdiği panik haliyle atak yaparken gelen kontraatak golüyle 2-0 yenik duruma düştük. O dakikaya kadar rakip futbolculardan çok televizyon başında maçı takip edenleri rahatsız eden bir davul sesinden başka katkısı olmayan tribünlerin birşeyler yapmasını bekler olduk. Maçın bitimine 15 dakika kala boşalmaya başlayan tribünler
doğrusu bir kavram karmaşası yaşattı. Takımımız sahada çırpınmaya başlamışken kalesinde gördüğü iki golle yıkılıyor ve taraftarı evinin yolunu tutuyor. Burada futbolcuların mı taraftarı ateşlemesi lazım yoksa, taraftarların mı futbolcuları?

Kendin Pişir Kendin Ye!

Maalesef yine aynı şey oldu, Belediyeli futbolculardan yediği tokatla kendine gelen takımımız tempoyu arttırdı, pozisyonlar ardı ardına geldi. Takım oynamaya başladıktan sonra da taraftarın gecikmiş desteği vardı. Sonrasında sırasıyla Edu ve Deivid ile bulduğumuz kafa golleri skorda dengeyi getirdi. Taraftar da alışık olduğumuz üzere gol attıkça çoşan profilin gereklerini yerine getirerek ayaklandı. Ama gerisi gelmedi. Hepimiz uyanmakta geç kaldık neticede. Üzücü olan taraftardaki uyanışın son zamanlarda hep futbolcularımızdan sonra gerçekleşiyor olması. Ümidimiz ise Belediyespor karşısından alınan bu 1 puan ve son dakikalardaki dirilişin ligin ikinci yarısına has bir diriliş olmasıdır. Sezon sonunda şampiyonluğu göğüslediğimizde bizi ilk haftalardan uyaran Belediye'ye -4 puanımızı almış olsalar da- teşekkür etmek dileğiyle...

Maçta öne çıkanlara, göze batanlara dikkat çekecek olursak; her iki takım kalecilerinin başarısız çıkışlarından bahsedebiliriz. Her ikisi de kendi kalelerinde yoktan pozisyonlar yaratmakta başarılıydılar. Ali Bilgin ise iki maçtır Alex'in yedeği olabileceği konusunda bizleri umutlandıramıyor.

Fenerbahçemiz ligde Büyükşehir Belediyespor ile yaptığı iki karşılaşmadan galibiyet elde edemedi. Şimdi önümüzdeki maçlara bakıyoruz. Ligde Antep ve Sivas'a karşı iki önemli deplasman maçına çıkacağız. Sevilla maçına kadar olan zorlu dönemi kayıpsız atlatmak için bu viraj çok önemli. İnşallah kupada gençlerimiz, ligde de Belediye'nin golleriyle uyanan takımımız başarılı sonuçlar alarak önlerine daha rahat bakarlar.

Copyright © 2008 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™