01.03.2008
Akıllar "Avrupa'da Başarı"da...
Ankaragücü 0-0 Fenerbahçe 
Kadıköy'deki Sevilla maçının ardından yedek kadroyla çıktığı karşılaşmada Kadıköy'de Bursaspor'a yenilen, ardından da Cüneyt Çakır'ın katlettiği karşılaşmada Türkiye Kupası'na veda eden Fenerbahçemiz bu hafta da Ankara deplasmanında 2 puan bıraktı.

Ocak ayının başında izlediğimiz İst.B.Ş.Bld. ve Şanlıurfa karşılaşmaları gerçekten sıkıntı dolu dakikalara sahne olmuştu Fenerbahçe taraftarları için. Ardından Ocak ayının ikinci yarısındaysa apayrı bir Fenerbahçe izledik: Antep'e 5, Sivas'a da 4 attık aynı futbolcularla. 

İçerideki GS maçına böyle bir ortamda çıkınca da herkes fark bekledi Fenerbahçe'den. Sonuç: 0-0. Derken Sevilla maçı geldi çattı. Kadıköy'deki büyük maçlarda sağladığı motivasyonu bu maçta da sağlamayı başardı Fenerbahçemiz ve Sevilla'nın da bileğini büktü !

Derken rahat geçeceği düşünülen Bursa maçı, tur atlayacağımız düşünülen Galatasaray maçı ve zor geçsede kayıpsız döneceğimiz düşünülen Ankaragücü karşılaşması; hepsi kayıplarla tamamlandı ! 

Böyle bir ortamda şimdi Sevilla'ya gidiyoruz. Çoğunluğun düşündüğü sonuç Fenerbahçemizin eleneceği ! Ben tam tersini düşünüyorum: bence bu sıkıntılı durum Fenerbahçemize turu getirecek! Ama İspanya'dan turla dönmek demek, (Avrupa maçları öncesi as oyuncuları dinlendirme programlarımız gözönüne alındığında) ilerleyen haftalarda Türkiye Ligi'nde daha fazla puan kaybı demek ve belki de şampiyonluğu bırakmak demek !  

  Herşey Çeyrek Final için !

KENDİ YORUMUNU GÖNDER!

Hedefinde Sevilla olan Zico; geçen haftaki kayıplara rağmen bu hafta da Deivid ve Aurelio'yu dinlendirdi. 

Alex durunca 
Fenerbahçe de durdu.


Serdar kalesine geri döndü...

Ankaragücü'nü ligin ilk yarısında 2-0'la geçmiştik.

Geçen hafta aldığımız Bursaspor mağlubiyetinin ertesi günü Galatasaray'ın da Kasımpaşa'ya yenilmesi yaşadığımız puan kaybını bir nebze de olsa telafi etmişti. Ancak bu telafi; bu hafta da puan kaybı yaşama şansı veren bir telafi değildi şüphesiz. 

Hafta arasında Cüneyt Çakır'la karşılaştığımız karşılaşmadan 3 firemiz vardı Ankaragücü karşılaşmasında: Lugano, Gökhan Gönül ve kalecimiz Volkan. Semih Bursa maçından sarı kart cezalısı, Deniz ve Maldonado da sakat olunca zaten elde kısıtlı sayıda oyuncu kalıyordu ilk onbir için. 

Ve teknik direktörümüz Zico'nun onbirini okudum maç öncesi: kalede sakatlıktan yeni çıkan ve bu maç gerçekten süper oynayan ve takımımıza özellikle son dakikalardaki performansıyla 1 puanı getiren Serdar, sağda Önder, ortada Yasin-Edu, solda Vederson, önlerinde Selçuk, orta sahada Kazım-Kemal-Uğur, ileride Alex-Kezman onbiriyle sahaya çıkıyorduk. Açıkcası geçen hafta yitirdiğimiz kredinin ardından Kemal'in yerine Aurelio'yu, Kazım'ın yerine Deivid'i ilk onbirde görmeyi dilerdim.

Belli ki Zico Sevilla'ya kafasında teslim olmamış. Belki de yıllarca Daum'un dizilişlerine alıştığımız için Zico'nun bu radikal kadrolarına alışmakta güçlük çekiyoruz. Ama Fenerbahçe-Ankaragücü karşılaşmasının hemen ardından başlayan Deportivo-Sevilla maçına baktığımda da farklı bir görüntü değil karşımızdaki. Bütün as oyuncularıyla sahada Sevilla...

Dilerim Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmayız... Bazıları bize evdeki bulgur yeter diyorlar. Eğer bedeli ertesi sene şampiyonlar ligine gidememek olacaksa Avrupa'da başarı kabul edilen çeyrek finalleri, yarı finalleri falan istemiyorum ben! 

Gelelim Ankara'daki maça:

Ankara'da iyi marke edilen bir Alex vardı sahada. Anlaşılan Bursa maçındaki puan kaybının temelinde Alex'in olmaması olduğunu çözmüştü Hakan Kutlu, sıkı markaj uygulatıp onu sildirmekti amacı. Önder'in rakip ceza sahasında üstüste iki kornerde formasından çekilmesine seyirci kalan Halis Özkahya hakkında maçı seyrederken söylediklerim dışında ilk yarıdan tek hatırladığım Uğur ve Vederson'un topu her ayaklarına aldıklarında rakip aut çizgisine burunlarının dikine top sürmeleriydi... Demek ki Halis Özkahya'nın başarısızlığı kadar, Hakan Kutlu'nun da başarısı vardı skorun 0-0'da kilitlenmesinde.

İkinci yarı çok daha hareketli geçti. Ama sadece bizim açımızdan değil. Hatta çoğunlukla Ankaragücü açısından... Birçok pozisyonda yüreğimiz ağzımıza geldi kalemizde golü göreceğiz diye. Sahanın kötülerindendi Kemal, 62'de yerini İlhan Parlak'a bıraktı. Kenarda Deivid ve Aurelio olduğu için ben onlardan birinin girmesini bekliyordum ki; bu defa 74'de Uğur Boral yerini Ali Bilgin'e bıraktı. 

Açıkcası maçın bitimine 15 dakika kala Zico'nun Deivid karşısında Ali Bilgin'i tercih etmesine anlam veremedim. Deivid'in sırası ancak 86'ncı dakikada gelebildi. İlhan'ın indirdiği bir topta ceza sahasında bekletmeden vuran Kezman'ın şutu, Yasin'in kornerden gelen topa vurduğu kafa ve Deivid'in Serkan'da kalan şutu bu gecenin cılız ataklarıydı. Benim adıma gecenin hayal kırıklıkları Zico, Kemal ve Ali Bilgin'di. Serdar ise özellikle oyunun son yarım saatinde 5 dakika arayla kalemizde yaşadığımız tehlikelerdeki kurtarışlarıyla Fenerbahçemizin en diri ismiydi. 

Sonuçta Fenerbahçemiz kaybettiği 2 puana üzüldüğü, kazandığı 1 puana sevindiği bir maçı geride bıraktı. 2 haftada 5 puan kaybettik. Aslında telafisi zor, ama istersek ederiz !

Hafta arasındaki Galatasaray maçı hakemi C.Ç.'nin yönetimini beğenen tüm gs'li ve bjk'lilerin yarınki karşılaşmalarında Cüneyt Çakır'ın kararları gibi kararlarla dolu bir karşılaşma yaşamalarını diliyorum ! 

Önce Türkiye, Sonra Avrupa !

Sevilla'yı yendik, kadroda dönüşüm yapacağız, oyuncuları dinlendireceğiz derken büyük kayıplar yaşadık. Arada bir de Cüneyt Çakır karşımıza çıkınca kötü bir dönem geçirdik. 

Sevilla maçından beri sevinemeyen takımımız umuyorum ki sıradaki sevincini Sevilla maçıyla yaşayacak ve bizlere de yaşatacak. Fenerbahçemiz için hayırlısını diliyor, futbolcularımıza başarılar diliyorum. 

Türkiye Ligi için ......... : Bu ligin en iyi takımı biziz, artık taraftarsız da kalmış olsak(*) biz şampiyon olacağız. (* Bu sorun anladım ki artık düzelmeyecek!)

Şampiyonlar Ligi için . : Sevilla karşısında yarım gol avantajlıyız. Orada gol atmayı başarırsak inanıyorum ki turla döneceğiz!

Korkuyorum ............. : Sevilla'yı eleyip maç trafiğinin yoğunluğunda oyuncuları dinlendireceğiz derken Türkiye'deki Şampiyonluğu kaybetmekten korkuyorum!


Copyright © 2008 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™