Cuma günü çekilen kura ile Fenerbahçemizin tarihinde ilk defa çıkma başarısını gösterdiği Şampiyonlar Ligi Çeyrek finalindeki rakibi Chelsea olarak belirlenmişti. Forvetleri; Shevchenko, Drogba, Anelka ve Kalou, orta sahası; Makalele, Essien, Lampard, Ballack, Malouda, Shaun Wright-Phillips, Joe Cole, defansı; Ashley Cole, Carvalho, Alex, Belletti, Ferreira, kalesi; Petr Cech ve Cudicini gibi isimlere emanet edilen Chelsea şüphesiz Avrupa'nın en iyi kadrolarından birine sahip bir ekip. 

Tarihindeki en büyük başarılarını bir önceki teknik direktörleri Mourinho zamanında elde eden Chelsea'nin bugünkü kadrosunun Mourinho zamanındaki kadrodan bile daha güçlü bir kadro olduğunu söylemek pek de yanlış olmaz. Ancak şu andaki teknik yönetimin de bilgi ve beceri kıyaslamasında Mourinho'nun gerisinde kaldığı kesin... Dileriz Fenerbahçemiz Chelsea'nin teknik yönetimindeki bu gerilemeden ve İngiltere Ligi'ndeki bu seneki durumlarından yararlanabilir. Kadrosu kadromuzdan üstün olsa da, Chelsea'yi sahaya çıkaracağımız 11 oyuncunun rakip 11'e sağlayacağı üstünlükle devirmeyi başarır ve tarihimizde yeni bir ilke imza atarak yarı finale çıkma başarısını gösteririz. 

Kura böyle büyük rakiplerin katıldığı bir kura olunca ertesinde oynayacağımız Konyaspor karşılaşması da kuranın gölgesinde kalabiliyordu haliyle. İşte bu tehlikeli durumdu zaten çekindiğimiz. Nitekim Ceyhun'un attığı gole kadar duraklayan Fenerbahçemiz, o golle birlikte uyanışa geçerek gerçek kimliğine büründü de çekincelerimizi sona erdirebildi. Ve Fenerbahçemiz önce Semih'in, ardından da Kezman'ın iki golüyle üç puanı 3 farklı skorla elde etmesini bildi. 

  Fenerbahçemiz Şampiyonlar Ligi'nde ilk defa mücadele edeceği çeyrek finalde Chelsea'yi elediği takdirde Arsenal-Liverpool eşleşmesinde tur atlayan tarafla finale çıkma mücadelesi yapacak !  

Semih 20 dakikalık nöbetinde 2 gol buldu.

Kezman Semih'in açtığı kapıdan golleri sıraladı.

Alex yine derinlemesine paslarını konuşturdu.

Ligin zirvesinde bu hafta ilginç sonuçlar alındı. Beşiktaş Trabzon'a 3 atarak liderliğini devam ettirdi. Galatasaray deplasmandan tek golle 3 puan çıkardı. Sivas Manisa deplasmanından tek puanla döndü. Bu sonuçlarla liderin 3 puan gerisinde 4'ncülüğe düşen Sivasspor zirvenin bir anda en uzağında kalan takımmış gibi göründü. Ancak ben bu düşünceye katılmıyorum. İki hafta sonraki Beşiktaş maçımızı lider olarak tamamladığımız takdirde ertesi hafta Sivas deplasmanına gidecek olan Beşiktaş'ın orada galip gelebileceğini sanmıyorum. Beşiktaş-Galatasaray ve Gençlerbirliği-Beşiktaş maçlarında izlediğim Beşiktaş'ın bu ligde bırakın şampiyonluğu ikinciliğe bile ulaşamayacağını düşünüyorum. 

Gelelim Galatasaray'a... Galatasaray'la Fenerbahçemiz ligin bitimine 3 hafta kala oynayacak. Ertesi hafta bu defa Galatasaray Sivas deplasmanına gidiyor. Eğer Fenerbahçemizin Galatasaray'la oynayacağı karşılaşmaya kadar Sivas zirveden kopmazsa (ki bu güne kadarki performanslarıyla kopmayacaklarını gösteriyorlar) Sami Yen'den galibiyetle dönecek Fenerbahçemizin bu iyiliğini Sivasspor'un değerlendirmeyeceğini hiç sanmıyorum. 

Düşüncem odur ki; Sivaslılar Fenerbahçemizin hem Beşiktaş'ı, hem de Galatasaray'ı yenmesini ve bu rakiplere karşı birer galibiyet de kendileri alarak zirvenin eteğindeki yerlerine yerleşmek istiyorlar. Haklılar da... Sivas'ın ikincilik yolu açık... 

Gelelim Şampiyonlar Ligine :

Kısacası Fenerbahçemizin şampiyonluğu Beşiktaş ve Galatasaray'a yenilmemekten geçiyor. Şampiyonlar Ligi'nde ne yapacağımız ise bundan sonrası için tam bir muamma... Büyük maçlarda sergilediğimiz performans Fenerbahçemize olan güveni arttırıyor. Ancak rakipler artık Chelsea gibi, Arsenal gibi, Liverpool gibi, Manchester gibi rakipler olduğunda, karşılaşmaların deplasmanlarında nelerle karşılaşabileceğimizi bilememek de endişeleri arttırıyor. 

Fenerbahçemiz daha önce buralarda hiç yer almamıştı. Belki bu seneden sonra da 2-3 sene daha yer alamayacak. Baktığınızda Inter'in, Real Madrid'in, Bayer Munich'in, Juventus'un, Lyon'un bugün bizim olduğumuz yerde bulunmadıklarını / bulunamadıklarını görüyorsunuz. Fenerbahçemiz için hala önemli olan Şampiyonlar Ligi'nde her sene yer alabilmek ve her sene gruptan çıkmayı başararak buranın müdavimi olarak tanınmak olmalı. Futbolun büyükleri büyüklüklerini bu şekilde sağladılar, biz de aynı hedefte olmalıyız... 

Elemeli turlarda nasıl ki Türkiye'de Galatasaray bu sene olduğu gibi Fenerbahçemizi kasıtlı hakem kararları, hakem hataları vs ile yenebiliyorsa, nasıl ki geçen sene olduğu gibi Selçuk Dereli gibi bir soytarının hakemliğinde Beşiktaş Fenerbahçemizi eleyebiliyorsa, Gençlerbirliği Fenerbahçe'den turu alabiliyorsa; Fenerbahçemiz de bu örneklerdekilere benzer karşılaşmalarla Chelsea'yi eleyebilir, Liverpool'u, Arsenal'i yenebilir. Ama ya Manchester'ı ? Barcelona'yı? Onları da finalde yenebilir. 40 maç oynasa herhalde birinde ! İşte Fenerbahçeden Şampiyonlar Ligi'nde bu saatten sonra o maçı istiyoruz. O maçları istiyoruz. 40 maçta bir olabilecekleri yapmasını istiyoruz. 

Fenerbahçemiz Chelsea karşısında bir mucizeyi gerçekleştirebildiği takdirde Nisan ayı içerisinde 4 Şampiyonlar Ligi karşılaşması oynamış olacak ! Nisan ayının bereket getirmesini, bir bayrama dönüşmesini bekliyoruz. Martta tezek kuruya, nisanda seller yürüye! Mart yağar nisan övünür, nisan yağar insan övünür!