05.04.2008
Tokat!
Fenerbahçe 2-1 Kayserispor
Ligin 29. haftasında Fenerbahçemiz çok zorlu bir virajı daha kayıpsız dönmeyi başardı. İki Chelsea maçı arasına denk geldiği için geçmişteki benzer maçların sonuçlarını düşününce tedirgin yaklaştığımız bir maçtı Kayseri maçı. Üstelik Kayserispor da hafife alınacak bir takım olmadığını ligde birçok defa gösterdi. Ancak ligin sonlarına yaklaşırken taraftarın rehavete imkan vermeyecek şekilde tribünleri doldurması, teknik direktörümüz Zico'nun Alex, Deivid, Aurelio gibi hafta içi büyük efor sarfetmiş oyuncuları dinlendirmek gibi bir düşünceye girmemesi camia olarak şampiyonluğa ne kadar kitlendiğimizi gösteriyordu.

Roberto Carlos'un uzun süren sakatlığının ardından tekrar sahalara döndüğü karşılaşmada Chelsea maçında kafasına aldığı darbeyle beyin sarsıntısı geçiren Edu'nun yerine Yasin, Uğur Boral'ın yerine Vederson, kaleci Volkan'ın yerine de Serdar forma giydi. (Serdar, Gökhan-Lugano-Yasin-Carlos, Maldonado, Deivid-Aurelio-Vederson, Alex, Kezman) Maça da çok hızlı başladık. Chelsea maçının yıldızı Deivid'in ağırlığını koyduğu bölümde takım olarak Kayseri kalesindeydik. Ancak üstüste bulduğumuz pozisyonlarda Kayseri kalesinde devleşen İvankov geçit vermedi. İlk bölümde bir gol atıp rahatlama düşüncesinde olan takımımız bu amacına ulaşamayınca maçın geri kalan bölümünün de zorlu geçeceği anlaşıldı. Üstüne Kayserispor'un Saidou'nun bacağına çarpan topta golü bulması iki Avrupa maçı arasında kaybolup giden puanlara bir yenisini mi eklenecek sorusunu akıllara getirdi.

  Semih son dakikada güldürdü...

Maçtan Fotoğraflar için TIKLAYIN...
KENDİ YORUMUNU GÖNDER!

Deivid heryerdeydi.

"Futbol oynayarak koduk."

Yat yat, nereye kadar?

Karşılaşmanın ikinci yarısının daha ilk dakikalarında Kayserispor'un futbol oynamak gibi bir amacının olmadığı, kalan süreyi zaman geçirerek tamamlamak niyetinde oldukları anlaşıldı. 46'da Saidou ile başlayan bu furya kalecisinden en uçtaki futbolcusuna kadar bir oyun tarzı haline gelince devre arasında Tolunay'ın futbol karakterini futbolcularına çok iyi aşıladığını gördük. Temas olmayan pozisyonlarda dakikalarca yerde kalmaktan geri durmayan Kayserispor futbolcular haliyle dişe diş mücadelede yerden kalkmadılar. Oyunun durduğu her pozisyonda yerde yatan bir Kayserili'yi gören taraftarlarımız da uyandı açıkçası.

Bir taraf maç saatini yatarak geçirmek niyetinde olunca ikinci yarının ilk 10 dakikası su gibi geçti. Nitekim oyuncu değişiklikleri geldi. Önce formunu tam bulamadığı için fazla etkili olamayan Roberto Carlos yerini Kazım'a bıraktı, ardından da Semih Kezman'ın yerine oyuna girdi. Doğrusu Semih'in girişiyle oyunda bir anlık hareketlenme olsa da Tolunay'ın sırf Semih değişikliği üzerine sahaya iki yeni oyuncu sürmesi ilginçti. Açıkçası Kezman ile birlikte olunca Semih daha etkili olabilirdi diye düşünmedim değil.

Kayserispor'un yeni futbol anlayışı neticesinde birşeyler üretmeyi unutması diğer taraftan bize yaradı. Her ne kadar yaptığımız pas hatalarıyla daha az etkili olsak da topa sahip olma oranlarının %60lara çıkmasıyla Kayseri kalesine daha sık gelmeye başladık.

Tartışılan Penaltı

Baskımızı arttırdığımız bu bölümde sağdan yapılan bir ortada rakibinden kurtulup topa yönelen Deivid'e arkasından yapılan hafif itme hakem tarafından penaltı olarak değerlendirildi. Rakiplerimiz Fenerbahçe'nin penaltı kazanmamasına alışmış olacaklar ki, bu hareketin Fenerbahçe'nin penaltı kazanması için sertlik standartlarına uymadığını düşünerek haksız bir penaltı olduğunu iddia ediyorlar. Ne deseniz haklısınız, bize böyle penaltı çalındığını görmedik, ama bize...;)

Bu dakikadan sonra klasik bir Türk hakem performansına tanık olduk. Fenerbahçe lehine penaltı vermenin ağırlığı altına ezilen bir hakem en az 10 dakika uzatılacak bir maça 5 dakika ekleyebildi, zaman geçirmeden bir tane kart çıkarma cürreti gösteremedi. Bir tarafta top toplayıcı yüzünden kırmızı kart gören Gökhan Gönül, Beşiktaş bir ihtimal gol atsın da durum eşitlensin diye verilen zorlama 8 dakika uzatma, diğer tarafta zaman geçirmeyi futbol felsefesi olarak benimsemiş bir takıma çıkmayan 1 adet sarı kart ve lütfen verilen 5 dakika uzatma. -5 dakika uzatma ver, penaltı menaltı verme daha iyi. Maç yönetmekten ziyade, maçı "idare etme" zihniyetiyle sahaya çıkan ve eyyam klasikleri sergilemekten başka birşey yapmayan hakemleri daha çok tartışırız. Arkasında duramayacaksan hiç karar verme, futbolcular bu hafif hakemlik anlayışınız olmasa zaten art niyetten medet ummaz.


Türk futbolunun geleceğini karartan bu hakem performanslarına, Kayserisporlu futbolcuların çirkinlik gösterisini olabildiğince uzatması eklenince atılacak tokadın şiddetini de arttırıyor haliyle. 90+5'te Deivid'in ceza sahasına şişirdiği topa Semih'in kafayla dokunmasıyla gelen gol Kayserispor'un çirkin yüzünü tüm çıplaklığıyla ortaya koydu. Bir yerlerden gelecek primler soyunma odasının kapısından dönmüşcesine önüne gelene saldıran Kayserisporlu futbolcular ve teknik direktör Tolunay. İşin aslının bir puan mücadelesinin de ötesinde birşey olduğu izlenimi bıraktı. İlk yarıdaki maçta Edu'nun haksız bir pozisyonda atılmasıyla 60 dakika 10 kişi oynamak zorunda kalan Fenerbahçemiz 3 puan kaybetmiş olmasına rağmen başı dik, kimseye saldırmadan sahadan ayrılmıştı. Kayserispor'un çirkefliğin kitabını yazdığı bir maçın son dakikasında tokadı yiyince çileden çıkması da ancak Tolunay'ın karakterinde bir takıma yakışırdı.

Sezon başından beri ezeli rakiplerimizin çekirge misali son dakika karambolleriyle aldıkları galibiyetlerin bir benzerini bu sefer biz aldık. Bu galibiyet şampiyonluk yolunda çok büyük önem taşıyor, hem iki Avrupa maçı arasında puan kaybetme geleneğini bozduğumuz için hem de istediklerimizi çeşitli nedenlerden dolayı tam olarak yapamasak da galibiyete ulaştığımız için. İnşallah ligde 6 maça çıkardığımız galibiyet serisini sonuna dek devam ettirip bu sezon da hakettiğimiz şampiyonluğa ulaşırız.

Copyright © 2008 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™