20.09.2008
Kadıköy'ün Havası Başka

Fenerbahçe 3-0 Gençlerbirliği

Ligin ilk üç haftasında alınan iki mağlubiyet ve başarısız Şampiyonlar Ligi başlangıcının ardından Gençlerbirliği karşısında moral arayışındaydık. Kadıköy'de tribünlerin büyük bölümünde kombineli taraftarlar yer alırken, Migros tribününde büyük boşluklar göze çarptı. Anlaşılan bilet fiyatlarının pahalılığına, takımın sezona kötü başlaması eklenince tribünde boşluklar artıyor. Tv başından maçı takip ederken insanın en çok hoşuna giden zor günde takımına daha çok sahip çıkan taraftarlar oluyor. Bazıları işler iyi gitmezken elini eteğini çekerken, birileri sahada çubukluyu taşıyanların ihtiyaç duyduğu şeyin destek olduğunun farkında.

Tribünlerin sesinin biraz daha gür çıkması herkesin havasını değiştiriyor. Dünyanın öbür ucunda ekran başındaki taraftarın da, sahada top koşturan futbolcunun da o maçı daha çok istemesini sağlayan itici bir güç oluyor bu. Ama sebebi her ne olursa olsun Kadıköy'de Fenerbahçe bir farklı oluyor. Bu gece Fenerbahçe'de bu coşkuyu tetikleyen değişiklikler de vardı. Kalede Volkan Demirel'in cezası nedeniyle ilk lig maçına çıkan Volkan Babacan, zamanında kestiği toplarla son haftalarda yaptığı defansif hatalardan dersler çıkarttığını gösteren Roberto Carlos, Yasin'in yüzünü kara çıkarmasının ardından herkesin dilindeki Önder'i stopere koyan Aragones, gereksiz hareketlerini azaltmaya çalışan Uğur Boral, Aragones'ten kesik yiyen Kazım'ın yerine ilk 11'de şans bulan Burak, maçın başında haksız bir sarı kart görmesine rağmen yıllardır ayağına top değmemişcesine istekli oynayan Emre, ilk 11'in garanti olmadığını anlayıp sonradan girip golü bulan Kazım ve ligdeki ilk golünü sonunda atan Güiza taraftarın heyecanını arttıran unsurlardı. Fenerbahçe'de değişmeyen tek şey ise Alex'ti. Attı attırdı, rakibi 10 kişi bıraktı ve gecenin yine en verimli ismi oldu. Allah nazardan saklasın.


Alex kaldığı yerden devam ediyor.

Fenerbahçe-Gençlerbirliği Maçından Fotoğraflar için TIKLAYIN...
KENDİ YORUMUNU GÖNDER!

90 dakika sahada kalan Emre istekli oyunuyla göz doldurdu.

Önder bulduğu şansı iyi değerlendirdi.

"Kötü başladık, ama düzeleceğimize inanıyoruz."

Maçın başında pozisyonlar bulduğu halde değerlendiremeyen Fenerbahçemiz'in soyunma odasına rahat gitmesini sağlayan golü Alex attı. Uğur'un son zamanlarda yaptığı gollük ortalara bir yenisini eklediği bu golde Alex bir orta saha oyuncusu olmasına rağmen aslında ceza sahası içinde ne kadar etkili bir golcü olduğunu bir kez daha gösterdi.

Roberto Carlos'un defansın arasına attığı uzun mesafeli pası gole çeviren Güiza maç boyunca ortaya koyduğu mücadelenin karşılığını almanın mutluluğunu yaşarken, tribünlerden yükselen Güiza sesleri de Fenerbahçe'ye hoşgeldin mesajı veriyordu. Ama daha yeni başlıyor. Henüz Fenerbahçeli olmadı ve olmanın yolunu da takım arkadaşları ona çoktan anlatmıştır. ;)

Gecenin en beklenmedik performansı da Maldonado'dan geldi. Hücumlarda pek sorumluluk almasa da garanti paslarıyla dikkat çeken oyuncumuzun orta sahada yaptığı pas hataları Aragones'in o bölgede arayışlarının süreceği düşüncesini getiriyor akıllara. Josico'nun sakatlığı, Selçuk'un belli bir standardı yakalayamaması, şahsen çok şey beklediğim Deniz'in UEFA listesine dahil edilmeyip hiçbir maç kadrosunda kendisine yer bulmaması önümüzdeki dönem için kafalarda kalan en büyük soru işareti olarak gözüküyor. Bu 4 oyuncu arasından birisinin sivrilip başarılı olması gerekiyor. Aksi halde Emre'nin olmadığı maçlarda orta sahada ciddi bir dinamizm eksikliği hissedilir. Hatta Semih'in de dönmesiyle, belki Gürhan'ın forma girmesiyle bu 4 oyuncunun da kenarda oturacağı maçlara şahit olabiliriz.

Diğer tarafta başta efsane futbolcularımızdan Rıdvan olmak üzere spor camiasının anlamamakta direndiği ve yanlış aktardığı bir olay olan Yasin-Önder tercihi hususu var tabi. Haftalardır yazılarımızda yeni teknik direktörlerin bazı şeyleri yanlış yapmadan düzeltmesinin zor olduğu düşüncesinin herkes tarafından göz ardı edildiğini görüyoruz. Rıdvan Dilmen'e göre Önder, Yasin ve Can arasından ilk tercih Önder olabilir ancak anlatıldığı gibi Zico'nun tercihi bu yönde değildi. Öncelikle kamuoyuna yanlış aktarılan olayın doğrusunu anlatmakta fayda var. Yasin geçen sezon stoper pozisyonu için ilk sırada yer alan yedek oyuncumuz iken Önder Gökhan Gönül'ün umutsuz yedeği olarak yedek kulübesini ısıtıyordu. Hatta sezon sonunda Önder Zico'nun kendisini kadroda düşünmediğini öğrenip Spartak Moskova'ya gitmiş, Zico'nun ayrılmasıyla parasıyla Fenerbahçe'ye dönmüştü. Fenerbahçe'de görevi yeni devralmış bir teknik adam olan Aragones geçen sezon çok başarılı bir sezon geçirmiş takımda hangi futbolcunun neler yaptığını mutlaka takip etmiş ve neticede Yasin'e ilk tercih olarak üç maç şans vermiştir. İlkinde Belediye karşısında Edu'nun yerine forma giyen Yasin pas hatalarıyla dikkat çekse de idare etti. Hacettepe maçında Can'ın çok ön plana çıkmasıyla da Can'dan daha iyi ama vasat bir görüntü çizdi. Geçen sezon başarılı olmuş bir defans oyuncusunu bu iki maçtaki performansına göre kesmesi çok doğru bir davranış olmazdı. Porto karşısında bulduğu şansı da değerlendiremeyen Yasin Gençlerbirliği karşısında yerini Önder'e bırakmış oldu. Her teknik direktör gibi bazı şeyleri kendisi görerek kararını vermek istiyordu ve kendisine göre doğru bir tercih yaptı. Zico'ya göre Yasin daha doğruydu, Aragones'e göre Önder. Bir de Aragones'in başından beri Önder'i tercih edip benzer skorlar aldığını varsayalım. Yapılacak eleştirileri duyar gibiyim. "Geçen sezonun başarılı savunma oyuncusu Yasin varken, denenmişi varken, Önder'e şans vermek niye? Üstelik Önder'in geçen sezon o bölgede çıkardığı başarısız maçlar varken."

Bunca lafın özeti şudur ki; Aragones takımı zamanla tanıyacak, tanıyana kadar da hatalar yapacak. Değerli basınımız az yaptığı birşeyi yapıp yapıcı eleştiriler peşinde koşarsa haklı oldukları konulardaki görüşlerine daha çok değer verilir, belki de hatalarda daha az ısrar edilir.

Kadıköy'de zorlu geçen ama rahat sonuçlanan maçın ardından önümüzdeki hafta oynayacağımız zorlu Sivasspor deplasmanına çeviriyoruz gözlerimizi. İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçının ardından Hacettepe maçına çıkış maçı olarak bakmıştık. Zira o maç bir seri yakalamak için çok daha uygundu. Bu sefer bunu Anadolu'nun önemli deplasmanlarından birinde Sivasspor'a karşı yapmaya çalışacağız.

Copyright © 2008 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™