29.11.2008
İstikrar Kazandı

Fenerbahçe 2-1 Beşiktaş

Turkcell Süper Lig'in 13'ncü hafta karşılaşmasında geçen hafta Ankaragücü deplasmanında puan kaybetmiş ardından Şampiyonlar Ligi'nden elenmiş Fenerbahçemiz ile Beşiktaş karşı karşıya geldi. Bir hafta öncesinde gelişenler açısından Galatasaray derbisiyle büyük benzerlik gösteren maçın sonucu da bizim istediğimiz gibi oldu.

Aragones maça çok cesur bir kadroyla çıktı. (Volkan, Gökhan-Lugano-Edu-Carlos, Selçuk, Kazım-Deivid-Alex-Uğur, Güiza) İspanya milli takımından alışkın olduğumuz 4-1-4-1 sistemini hücuma dönük oyuncularla uygulatan hocamız bu derbiden de galibiyetle ayrılmayı başardı.

Denizli'den Hediye

Sahaya kanatlarda ikişer kanat oyuncusuyla çıkacağımızın açıklanmasının ardından 3-5-2 sisteminin savunucusu bildiğimiz Mustafa Denizli sisteminde değişikliğe giderek kanatları savunacak oyunculara yer verdi ve sahaya 4-4-2 dizilişiyle çıktı. Ayrıca Holosko, Bobo gibi Fenerbahçe savunmasının en çok tedirgin olacağı oyuncuların kenarda oturması maç öncesi açıkçası herkesi biraz olsun rahatlatıyordu. Zira Nobre, Lugano ve Edu'nun sevdiği tipte bir oyuncu.


Güiza karga avladı!

Fenerbahçe-Beşiktaş Maçından Fotoğraflar için TIKLAYIN...
KENDİ YORUMUNU GÖNDER!

Selçuk ligdeki üçüncü golünü attı.

"Bulduğumuz pozisyonlar bizim için önemli bir göstergedir."

Karşılaşmaya baskılı başladık ama gol yine bir duran toptan geldi. Selçuk'un attığı golle öne geçtikten sonra maç tekrar orta saha mücadelesine döndü. Gökhan Gönül'ün geri dönmekte geciktiği Kazım'ın da defansif görevi üstlenmemesi üzerine kanatta oluşan boşluktan gelişen atakta Nobre bomboş pozisyonda golü buldu. Neyse ki, Güiza ondan bekleneni yaparak Volkan'ın asistini şık bir vuruşla gole çevirdi. Ancak golden kısa bir süre sonra Güiza'nın altı pastan kaçırdığı gol belki de maçın kopmasını engelledi. Maç boyunca farkı ikiye çıkartamamış olmanın sıkıntısını çektik. Beşiktaş ilk yarının son bölümünde Cisse'nin iki sarı karttan atılmasıyla 10 kişi kaldı. Yine de fark tek olunca herkes daha fazla tedirgin oluyor. Özellikle Bobo ve Holosko oyuna dahil olunca savunma güvenliğini had safhaya çıkarmak zorunda kaldık. Yiyeceğimiz bir golü kalan sürede çıkartamayabilirdik.

İstikrar

Maçtan önce kadrolardan öte aklımda olan şey iki takımın istikrar için yaptıklarıydı. Yönetimimizi teknik direktörler hakkında aldıkları kararlar nedeniyle zaman zaman eleştirsek de sezon ortasında teknik direktör değişikliğinin zarardan başka birşey getirmediğini öğrendiklerini gösteriyorlar. Sezon başından beri birçok kez görevinden alınması çeşitli çevrelerce gündeme getirilen Aragones'e son yılların en başarısız sezon başlangıcını yapmış olmasına rağmen inandıklarını gösteren yönetimimiz bir tarafta; diğer tarafta ligde çok iyi gitmesine rağmen UEFA Kupası'ndan elendi diye bir sezon sabrettikleri hocayı sezon ortasında kovan Demirören yönetimi. Ertuğrul Sağlam takımını şampiyon yapamadığı halde ona güvenip yola devam etme kararı almışken bütün güven iki Avrupa Kupası maçından sonra mı kayboldu? Böyle birşey olması mümkün değil, olsa bile hata bunu sezon başında göremeyenlerdedir. Bu arada Ertuğrul'un en çok eleştirildiği konulardan biri derbilerde silik futbol oynatmasıydı. Mustafa Denizli'nin tercihine saygı duymak lazım tabi ama Beşiktaş camiasının da Ertuğrul'un yerine Mustafa Denizli'nin göreve devam etmesinin ne değiştirdiğini ya da neler kaybettirdiğini sorgulaması gerekiyor.

Beşiktaş'ın iç işleri bizi ilgilendirmese de rakiplerimizin yaşadıklarından bizim camiamız da dersler çıkartabilir. Bu maç da bana göre istikrardan yana olanın ödüllendirildiği, istikrarsızlık abidesinin cezalandırıldığı bir maç oldu. Türk futbolunda hücum futbolunun usta isimlerinden biri olarak kabul edilen Mustafa Denizli'nin basireti bağlandı ve hem kendisinden beklenmeyen, hem de başarılı olmadığı bir futbol tarzı oynattı takımına. Sezon içinde teknik direktör değiştirip başarılı olmaktan medet umanlar da evlerine hayal kırıklığı içerisinde döndüler.

Hem istikrarın, hem Fenerbahçe'nin kazandığı bir maç haliyle iki kat sevindirici oluyor. Üstelik artık şampiyonluk yarışına ciddi anlamda katılmış bulunuyoruz. Artık futbolcularımıza düşen bu mücadele azmini tüm rakiplere karşı gösterip puan kaybetmeden yoluna devam etmeye çalışmalarıdır. Özellikle ilk yarının sonuna kadar oynanacak Denizli, Antalya ve Konyaspor maçlarından kayıpsız ayrılmamız halinde devre arasının ardından oynanacak Trabzonspor maçında lider olma şansımız dahi olabilir. Daha yeni yeni tam kadroya yakın bir kadroyla antrenman yapan bir takım olarak futbolcularımızdan beklenen sıradaki üç maçı ligin son üç haftası oynanıyormuş gibi istekle oynamalarıdır. İstediğimiz futbolu oynayamayabiliriz ama bu istek, mücadele ve kazanmak sizin elinizde...

Copyright © 2008 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır.