08.02.2009
Çoklu Standart

İstanbul Büyükşehir Belediyespor 2-0 Fenerbahçe

Yenilmezlik serisini sürdürmekle, galibiyet hasreti arasında devam eden lig mücadelemiz 19. hafta mücadelesinde İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşısında bir kırılma daha yaşadı. Ligde Konyaspor maçından bu yana galibiyet hasreti çeken takımımız Atatürk Olimpiyat Stadı'nda karşılaştığı Belediye karşısında beklenen oyunu ortaya koyamayıp geçen sezon olduğu gibi bir kez daha Olimpiyat Stadı'ndan yenik ayrıldı.

İstanbul'da soğuk ve rüzgarlı bir gün yaşanırken Olimpiyat Stadı'nda maç yapmak bir takımın isteyeceği en son şeydir. Maç öncesi Büyükşehir Belediyespor'un kaptanı yaptığı açıklamada 3 yıldır Olimpiyat Stadı'nda oynadıkları halde böyle bir havaya alışkın olmadıklarını söylerken akıllar da iki hafta önce Galatasaray camiasının Sivas deplasmanı öncesi çığırtkanlığına gitti. Fenerbahçe'nin gerekli hazırlıkları yapıp yıllardır mücadele verdiği Sivas, Kayseri, Tokat gibi soğuk şehirlerimizin şartları sıra Galatasaray'a gelince futbola elverişsiz oluyor.

Maç yazısına Galatasaray ile başlamamın altında yatan sebep aslında dün kendi sahalarında aldıkları beraberliğin üstünden 24 saat geçmeden gelen tehdit açıklamasıdır. Galatasaray üzerine bir oyun oynandığını iddia edenlerin satır aralarına sıkıştırdıkları ifadeler Fenerbahçe'nin yenilgisine hazırlanan reçeteden başka birşey değildi.


Gökhan ayakta kalan isimlerden birisiydi ancak maçı tamamlayamadı.

İBB - Fenerbahçe Maçından Fotoğraflar için TIKLAYIN...
KENDİ YORUMUNU GÖNDER!

Alex Tjikuzu'nun markajı altında etkili olamadı.

Deniz ligde ilk kez ilk 11'de sahaya çıktı.



Çifte Standart mı? O da ne?

Açıklamalarda geçen "sertliklere tolerans, futbolu sindirmeye yönelik düdükler, futbolcularımızı pasifize etme çabası, ofsayttan atılan goller, verilmeyen penaltılar, futbol oynanması mümkün olmayan sahalarda maç yaptırmak" ifadeleri Belediye karşısında yaşananların bir kısmını özetlemekten öteye gitmiyor. Ancak işin ilginç tarafı bu ifadeler Galatasaray maçlarında çifte standart uygulandığı iddiasını kuvvetlendirmek için verilen örnekler. İki maç tökezleyip bu açıklamalara sarılan Galatasaray camiasının ifadelerinin bir gün sonra çökmüş olması tesadüf değil, zira biz bunları yıllardır yaşıyoruz. Ağlamadığımız için de istediğimizi alamıyoruz.

İstediklerimizi Yapamıyoruz

Peki futbolcularımız Büyükşehir Belediyespor karşısında sahada beklenen mücadeleyi ortaya koydular mı? Maalesef hayır. Haftalar geçtikçe bazı görevleri daha iyi yaparken bazı konularda ilerleme kaydedemiyor olmamız üzücü. Tıpkı Gaziantespor karşısında olduğu gibi kanatları etkin bir şekilde kullanamadığımız için rüzgarın da etkisiyle topu rakip ceza sahasına taşımakta zorluk çektik. Belediyenin Tjikuzu'yu Alex ile adam adama oynatması ve orta sahanın ortasını kalabalık tutarak o bölgede hatalar yapmamıza neden olması oyunu sıkıştırdı. Bizim vurduklarımız orta saha çizgisini geçemezken rakip futbolcuların dürttüğü toplar bizim ceza sahamızda bitti. Hal böyleyken topu yere indirip kanatlara yaymayınca, ilk yarıdaki oyunumuz rüzgarla kör dövüşünden öteye gidemedi.

İlk yarının son dakikasında Belediye'den Mahmut gördüğü kırmızı kartla takımını 10 kişi bıraktı. İkinci yarıda rüzgarla birlikte Vederson yerine Uğur da oyuna girince 10 kişi karşısında biraz daha pozisyon bulmaya başladık. Ancak Güiza ve Alex'in yerine Semih ve Kazım'ın girmesiyle de fazla değişen olmadı. Dakikalar geçerken gelmeyen gol ümitleri tüketti. 80. dakikada ofsayttan yediğimiz ikinci gol de maça son noktayı koydu. Geçen sezonun ilk haftasında aldığımız 2-0'lık yenilginin bir benzeri yaşandı. Olimpiyat Stadı'ndan bir kez daha 3 puan bıraktık. Maçta gördüğü sarı kartla Güiza, kırmızı kartla Gökhan Gönül Hacettepe karşısında cezalı duruma düştü.

Önümüze bakıp futbolumuzu geliştirmekten başka yapılacak fazla birşey yok. Galatasaray gibi ağlayıp meyvelerini bir gün sonra toplamak da bir çözüm olabilir ama daha uzun vadeli kazançlar için elimizdeki kadrodan maksimum verim alacak şekilde çalışıp maçları sahada kazanan bir takım oluşturmaya çalışmalıyız.

Copyright © 2008 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır.