28.02.2009
Dişe Diş, Kana Kan

Fenerbahçe 4-2 Sivasspor

Ligde iç saha maçlarında yükselip deplasmanda düşen grafiğimizin düşüş maçında Gençlerbirliği karşısında aldığımız yenilginin ardından gözler içerideki Sivasspor maçına çevrilmişti. Sivasspor'un konumu itibarıyla derbi maçı kabul edilebilecek bir karşılaşmada yarıştan kopmamak için var gücümüzle savaşıp Kadıköy'deki galibiyetlerimize bir yenisini daha ekledik. Yenilgi halinde 11'e çıkacak puan farkı ve lige havlu atma ihtimali nedeniyle maç bizi olduğu kadar rakiplerimizi de ilgilendiriyordu. Biz ise 6 puanlık bu maçtan alacağımız galibiyetle tekrar şampiyonluk yarışına dahil olmanın peşindeydik.

Geçen hafta gördükleri sarı kartlarla cezalı duruma düşen Roberto Carlos ve Kazım'ın yokluğunda sahaya Volkan, Gökhan-Önder-Lugano-Vederson, Deivid-Deniz-Emre-Uğur, Alex, Semih 11'i ile başlayan takımımız maçın 3'ncü dakikasında yediği golle yenik duruma düştü. Ancak 1 dakika sonra Emre'nin ısrarla rakip sahaya taşıdığı topla başlayan hücumda topu kanada indirdikten sonra Gökhan Gönül'ün ortasına Uğur Boral'ın yaptığı isabetli kafa vuruşu durumu eşitledi. Bu iki dakikalık süreçten çıkan en önemli şey futbolcularımızın kazanma arzusuydu. Tabi beraberlik golü gecikseydi nasıl bir sonuçla karşılaşırdık tahmin etmek kolay değil ama futbolculardaki istek bu maçın beklenenden kolay geçeceğini gösteriyordu. İlerleyen dakikalarda defansta oluşan bir anlaşmazlık nedeniyle kalemizde gördüğümüz gol futbolcuların zafere olan inancını bir kez daha test etme fırsatı verdi. Futbolcularımız bugüne kadar kendilerini sertliklerle sindiren Anadolu takımlarına yapmadıklarını Sivas'a yapıp, sertliğe sertlikle cevap verdiler. Tekme yemekten korkmadan toplara yaptıkları müdahalelerle Sivasspor'un sert futbolunu etkisiz hale getirdiler. Akabinde önce Gökhan Gönül'ün ikinci asistini yaptığı pozisyonda Semih ile beraberliği yakaladık, ardından Alex'in asistiyle Uğur Fenerbahçemiz'i öne geçirdi.


Emre ateşledi...

Fenerbahçe - Sivasspor Maçından Fotoğraflar için TIKLAYIN...
KENDİ YORUMUNU GÖNDER!

Deivid'in desteğe ihtiyacı var.

Uğur kafasını kullandı.

Deivid Meselesi

İlk yarıda Deivid yaptığı pas hatalarıyla dikkat çekti. Hücumda çoğu zaman ortadan oynamak istediği için o bölgede oyunu sıkıştırdığını düşünsem de, son zamanlarda eleştirilen, sözleşme yenilenmemesi gerektiği iddia edilen Deivid'in şahsen kafasının transfer görüşmeleri nedeniyle karışık olabileceğini düşünüyorum. Son haftalarda izlediğimiz Deivid formsuz ama tabi biz anlaşırsak formsuz Deivid ile anlaşmayacağız. Deivid yeri geldiğinde mücadele eden bir orta saha, yeri geldiğinde Alex'in mevcut kadro içinde alternatifi de olabilecek önemli bir oyuncu. Benzer şekilde Alex de sözleşme yenilemesi arifesinde birkaç hafta üst üste bocalamıştı. Bu dönemden geçen Deivid'e sabır gösterilmesi gerekiyor. Üstelik Deivid'in bu sezonun hemen başında ayağı kırılmış olmasına rağmen Fenerbahçe'nin toparlanmasında çok katkısı olmuştur. Fiziksel açıdan da beklenen mücadeleci oyununu sergileyebilmesi için biraz zamana ihtiyacı var. Bunu da en çok spor yaparken bir yeri kırılanlar anlayabilir.

Maçın ikinci yarısı mücadele azmi açısından çok farklı geçmedi. Ortadan Emre, Deivid, Alex ve Semih gibi oyuncuların pas trafiğiyle adam eksilterek kaleye yaklaşan Fenerbahçemiz rakip kalede etkili olmaya çalıştı. Kanatların hücuma katkısı tatminkâr seviyede olmasa da Emre'nin yükselen formu, Semih'in takıma katılmasıyla sahanın orta bölümünü çok iyi kullanan bir takıma dönüştük. Öne geçtikten sonra zaten kanatları verimli kullanmak rakip kaleye gitmek için çok da önemli değil. Hatta orta sahayı kalabalık tutmak rakibin oyununu bozup kontraataklarla pozisyonlar bulmayı kolaylaştırıyor. Biz de orta sahada bu seviyeyi koruyup oyunun sıkıştığı bölümlerde kanatları da aynı kalitede kullanmaya başladığımız an Fenerbahçe kapasitesini daha verimli kullanmaya başlar.

Yürüyerek Şampiyon Olmak Hayalmiş

Lugano'nun ligde attığı 6'ncı golle farkı ikiye çıkardıktan sonra Sivasspor'un direnci tamamen düştü. İlerleyen dakikalarda futbolcularımız mücadelelerinin karşılığını hem sonuç hem de taraftarların alkışlarıyla aldılar. Umuyorum ki, önlerindeki maçlara artık bu maçtaki mücadelelerini referans alarak çıkarlar. Bu maçın özeti şudur ki, Fenerbahçe futbolcusunun rakibinin sert oyunu karşısında yılması şimdiye kadar sonuç vermemiştir. Şimdiye kadar kaybedilen puanların büyük çoğunluğunun altında da bu neden yatmaktadır, Aragones'in futbol anlayışı değil. Rakipler bizi sindirmeye çalışıyorsa futbol oyun kuralları dahilinde biz de aynı şekilde karşılık vermek zorundayız. Bu inancı ortaya koyduğumuz zaman hiçbir rakibimiz bizden puan alamaz.
Önümüzdeki haftalarda istediğimiz sonuçlar her zaman gelmese de bu mücadeleyi görmek, yenik duruma düştüğünde, rakibinden tekme yediğinde yılmayan bir takım olmak dileğiyle...

Copyright © 2008 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır.