08.03.2009
Durmak Yok!
Kayserispor 0-2 Fenerbahçe |
Sivasspor maçlarında ortaya konan mücadeleyle tekrar yarışa ortak olduğunu gösteren Fenerbahçemiz Kayserispor karşısında da bu mücadelesini sürdürerek Trabzonspor
ve Sivas'ın puan kaybettiği haftada zirve yürüyüşünü devam ettirdi. Kayseri Kadir Has Stadı'nın açılış maçı olan karşılaşmayı Semih ve Alex'in golleriyle 2-0 kazanan
futbol takımımız Volkan Demirel'in gördüğü kırmızı kart nedeniyle 35 dakika 10 kişi mücadele etti.
Volkan, Gökhan-Lugano-Edu-Carlos, Deivid-Deniz-Emre-Uğur, Alex, Semih ilk 11'i ile sahaya çıkan takımımız 10. dakikada duran topta Roberto Carlos'un şert şutunu
tamamlayan Semih ile öne geçti. Bu gol Kayserispor gibi defansif bir takım karşısında işimiz kolaylaştı. Gol atmak için daha açık oynamak zorunda kalan
rakibimiz karşısında daha rahat paslaşıp az adamla etkili pozisyonlara girdik. Alex'in 28'de sağ ayağıyla attığı mükemmel golle çok büyük bir avantaj elde ettik.
Kayserispor'un topla oynamasına müsaade eden ama pozisyon bulmasına imkan vermeyen bir oyun anlayışıyla sonuca gitmeye çalıştık. Bunda da Volkan'ın atılmasıyla 10 kişi
kalana kadar çok başarılı olduk. Kayserispor'un topla oynama oranı yüzde 60 civarında dolaşıp, ceza sahasına orta gibi istatistikleri yüksek olmasına rağmen
kalemizde gördüğümüz pozisyonlar Volkan Babacan'ın oyuna ısınamadığı dönemlerdeki tehlikeli duran top organizasyonlarında ve 80. dakikadan sonra yorgun düşmemizle
oluştu. Kayserispor'un 8 dakika uzayan maçın son 15 dakikasında girdiği 2 pozisyonda savunmamızı, birinde ise direği geçemeyince yeni statlarının
açılışında Fenerbahçe'ye gol atamadan boyun eğmek zorunda kaldılar.
|
Carlos'un iki golde de payı büyük.
|
•
|
•
|
•
|
•KENDİ
YORUMUNU GÖNDER!
|
|
Volkan gördüğü kırmızı kartla takımını 10 kişi bıraktı.
"Daha farklı olabilirdi."
|
Volkan'ın Kırmızı Kartı
Erken gelen gol ile öne geçip, Alex'in usta ayağıyla farkı ikiye çıkaran takımımız kalan bölümde mücadelesiyle sonuca ulaştı. Bu mücadeleyi daha çetin kılan da
kalecimiz Volkan'ın kırmızı kartla oyundan atılması oldu. Her ne sebeple olursa olsun Volkan'ın kendine hakim olup bu kartı görmemesi gerekirdi. Zira bu maçta
bize zor dakikalar yaşatabileceği gibi önümüzdeki hafta da takımı yalnız bırakmak bu kadar kolay olmamalı.
Ancak Volkan'ın sert tepkisinin yanında Kayseri'nin genç savunma oyuncusu Eren'in dengesiz girişinin hakettiği cezayı almaması ve müdahalesinin ardından
özür dileme gereği bile duymadan hiçbir şey olmamış gibi sırtını dönüp gitmesi de sorgulanmalıdır. Volkan'ın sinirlerine nasıl hakim olması gerekiyorsa, Eren'in de
elleriyle topa girip hayati organlarını tehlikeye atmak zorunda kalan bir kaleciye tabanla kontrolsüz bir giriş yaptıktan sonra en azından özür dilemesi gerekir.
Ancak Tolunay'ın elinde yetişen bu genç futbolcular da bu karakterle yetiştirilmeye mahkum oluyorlar. Yapacak fazla birşey yok. Bunun sıkıntısını biz de zaman zaman
yaşıyoruz. Fatih Terim'in talebesi olarak meslektaşlarına saygı duymadan futbol oynamaya başlamış, hırs ile çirkeflik arasındaki dengeyi kuramayan bir futbolcu olan
Emre de bu izleri halen tamamen silebilmiş değil. Umarım Eren de yüksek oranda Tolunay'a maruz kalıp kimyası bozulan, rakiplerine saygısı olmayan bir futbol katili olmaz.
Kayseri Kadir Has Stadyumu
Türkiye yepyeni ve modern bir stat kazandı. Bu stat Kayserispor'a önümüzdeki yıllarda sınıf atlatacak bir yatırımdır. Tribünlerinde bir futbol kültürünün
oluşacağı, Kayseri'ye yeni bir sosyal aktivite imkanı sağlayacak bu yatırımın meyvelerini hem Kayserispor hem de Kayseri halkı kısa sürede toplamaya başlayacaktır.
Kayseri'nin yöneticisi, halkı ve işadamlarının katkısıyla gerçekleştirdiği bu projenin ardından akıllara bir başka soru geliyor. Kayserispor bu gücü bulabiliyor da,
Türkiye'nin UEFA kupalı Avrupa Fatihi koskoca Galatasaray camiası bu gücü bulmaktan aciz mi? İki sene öncesine kadar deprem riski taşıyan ve UEFA'dan
"maç oynanmaz" raporu verilen Ali Sami Yen Stadı gibi bir yerde kiracı olma hakkından feraget etmesi karşılığında devletin sırf Galatasaray istediği için bir stat
yapıyor olması düşündürücü.
Ama her ne olursa olsun, futbolun gelişimi için yeni statların gerekli olduğu fikrini bu ülkeye kabul ettiren bir takımın taraftarı olduğum için gurur duyuyorum.
Bu gurur kendi stadımızı kendi kaynaklarıyla yaptığımız için, bir türlü tapusuna sahibi olamadığımız halde Avrupa standartlarında bir stadı Türk futbolunun hizmetine
sunduğumuz için, bunu yaparken başka takımı tutan bir vatandaşın vergilerini kullanmadığımız için gurur duyuyorum. UEFA kupası alarak Türk futbolunda devrim
yaptığını sananlar bundan 10 yıl sonra yapımı tamamlanacak statlarla çehresinin değişeceğine inandığım Türk futbolunda gerçek devrimin Fenerbahçe'nin
"peşkeş değil, alınteri" olan Şükrü Saracoğlu Stadyumu'yla gerçekleştiğini kabul etmek zorunda kalacaklar. Tarihlerinin en parlak dönemlerinde Türk futbolunun
imkanlarının seferber edildiği bir takımın bu gün de Türk halkının cebinden beslenmesini yadırgamamak gerekir.
|
Basketbolda üst üste yenilgiler aldığımız bir dönemde bu sezon iki kez yenildiğimiz Efes'i 84-80 yenerek moral bulduk. Futbol takımımızın umut veren deplasman
galibiyeti ve basketbol takımımızın Efes'i mağlup etmesiyle çok keyifli bir haftasonu, bir pazar günü yaşadık. Futbol takımımızın yükselişinin iki kupaya uzanması,
basketbolcularımızın da alışılagelmiş playoff performansı seviyelerine çıkmalarını diliyor, herkesin mevlid kandilini kutluyorum.
|
Copyright © 2008 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™