13.03.2009
İnadına Fenerbahçe!

Fenerbahçe 1-1 Kocaelispor

Son haftalarda ortaya koyduğumuz mücadele ve üst üste aldığımız galibiyetlerin ardından tam "Fenerbahçemiz artık şampiyonluk potasına girdi" derken Kadıköy'de beklenmedik bir puan kaybı yaşadık. Ligde kalma mücadelesi veren Kocaelispor karşısında aldığımız beraberlikle rakiplerimize nefes aldırırken; Emre'ye 1, Volkan'a 2 maç ceza veren federasyonu ve bu cezanın verilmesi için hafta boyu uğraşan Fenerbahçe düşmanlarını sevindirmenin üzüntüsü içindeyiz.

Emre'nin Cezası

Türk futbolunda yeni kurallar her zaman Fenerbahçe üzerinden uygulanmaya başlanmıştır. İlklerin takımı olduğumuzdan mıdır, rakibine tehdit anlamında el hareketi yapan bir futbolcu kamera görüntülerinden 1 maç oynamama cezası aldı. Sebep "sportmenlik dışı hareket". Kendisini yere atıp takımına penaltı kazandıranların, elleriyle kendisine asist yapanların hareketleri ne zamandan beri sportmence kabul ediliyor. Bunların da sportmenlik dışı kabul edileceği zamanı iple çekiyoruz ama umarım uygulamaya geçirmek için yine Fenerbahçe'nin başına gelmesi beklenmiyordur. Ya da uygulansın, yeter ki Fenerbahçe bu kararların uygulandığı ilk ve son takım olmasın. Hakemi aldatan futbolcuya maçtan sonra da olsa ceza verilsin, mümkünse hakemler kendi lehlerine hata yapmıyor diye tehdit edenler de bu tehdidi hissetsin.


Emre'ye verilen ceza sonuç getirdi, 2 puan cepte...

Fenerbahçe - Kocaelispor Maçından Fotoğraflar için TIKLAYIN...
KENDİ YORUMUNU GÖNDER!

Kablolarını kesmekle az bile etmişler...

Deniz'in çabası galibiyete yetmedi.

"Topa sahip olamadık."

Ama bunu hissetmeleri için PFDK'nın ceza listesinde Semih'e top kaptırınca sinirlenip arkadan tekme tokat giren Mehmet Topuz'un adını da görmek gerekir. Volkan'ın omzuna 7 dikiş atılmasına sebep olan uçan tekmenin sahibi Eren'in de adını orada görmek gerekir. Hakem bunları görmedi veya kırmızı kart vermeye cesaret edemedi. Peki bu raporu yazanlar da mı görmedi bu hareketleri? Emre'nin Musa Çözen'in bir hareketiyle Türkiye'nin gözüne soktuğu ufacık hareketini görenler Mehmet Topuz'un Semih'e, Eren'in Volkan'a girişini hangi kriterlere dayandırarak Emre'nin yaptığından daha sportmence buluyorlar. Bu iki futbol katili 90 dakikayı tamamlarken hastanelik olan Volkan 2 maç, kırmızı kart görmediği halde Emre 1 maç ceza alıyor. Aslında Türkiye'de sadece Musa Çözen'in görüp her eve soktuğu bu hareket maç içinde iki futbolcu arasında yaşanan sıradan bir tartışma. Belki olayın muhattabı Cangele bile Emre'nin yaptığı hareketten habersiz. Ama işgüzar bir yayın yönetmeni bu görüntüyü ülkenin dört bir yanına yayıp pası kabzımala atıyor, o da gelişine yaptığı vuruşla bu görüntüyü tüm evlere zevkle sokuyor tabi. Tribünlerden ve sahadan sürekli güzellikleri yansıttığını iddia eden ligtv saha kenarında tedavi olan Emre'nin 1 saniyelik görüntüsüne 3 dakikalık özet görüntüde yavaş çekimde 10 saniye yer verip, hâlden canlı yayınlanan şov programında saatlerce tartışarak futbolun güzelliklerini mi yansıttığını sanıyor, yoksa Fenerbahçe'nin iyi gidişine çomak sokmak için en küçük ayrıntıyı bile kullanıyorlar mı? Sonra "Fenerbahçe taraftarı ligtv'ye neden karşı?", "Kablolarımızı neden kesiyorlar?" deniyor. Helal olsun boykot edenden, kablosunu kesenden.

Emre'nin bu hareketinin ceza alması için seferber olanların bir bildiği var elbet. Bildikleri de Emre'nin Fenerbahçe'nin orta sahasına farklılık katan bir oyuncu olmasıdır. Emre'nin yokluğunun üstüne Deivid'in de sakatlığı nedeniyle orta sahada fark yaratan unsurlar ortadan kalktı ve Deniz, Selçuk ve Josico gibi benzer özellikteki futbolcularla zaman zaman sıkıntılar yaşadık. Deniz'in olağanüstü mücadelesiyle tutunmaya çalışsak da bu mücadeleye takım olarak katılamayınca istediklerimizi ortaya koyamadık.

Volkan Babacan, Gökhan-Lugano-Edu-Carlos, Kazım-Deniz-Selçuk-Uğur, Alex, Semih ilk 11'i ile başladığımız maçın daha ikinci dakikasında Carlos ile bulduğumuz golle 1-0 öne geçtik. Ancak erken bulduğumuz bu gol maç boyunca gaza basmamızı engelledi. Maçın son dakikalarında yediğimiz golden sonra futbolcuların uyanışı ise sonuç vermedi. İlk yarının sonlarına doğru arkadaşlarının ileriye yeterince çıkmamasına sinirlenen Semih'in isyanına tribünlerin en olmadık kişi olan Volkan Babacan'ı ıslıklayarak eşlik etmesine anlam veremedim. Futbolcuyu ıslıklayıp yuhalayarak motive etmeye çalışmanın yararı olmaz, ya da birkaçını motive ederken diğerlerinin moralini bozmak ne kadar fayda verirse o kadar olur. Bu futbolcular en çok ihtiyaç duydukları zamanda bu taraftardan köstek gördüler, ama kötü oyunlarıyla kendi düştükleri durumdan yine kendi mücadeleleriyle sıyrılmayı başardılar. Kocaelispor karşısına sahaya bazıları kendilerini 2 haftada iddialı konuma getiren mücadelenin farkında olmadan çıkmış olabilir. Ama futbolculardan hesap soracak en son kişi 6'ncı haftada "bu lig burada biter" deyip Zico, Tuncay, Aurelio'yu, Belediye'den iki gol yedikten sonra 3'ü isteyip; GS'yi, BJK'yi, Sivas'ı yerle bir edince doyasıya sevinip kendisine pay çıkaranlardır.

Bu takım bu havayı dağıtacaksa tribünlerde kalbi bu renkler için atan, sadece galibiyet sevincini değil, kaybetmenin hayal kırıklığını, hüznünü de yaşayabilen; sesi her halta değil, gerektiğinde yükselen kitle ile ve futbolcusunun kendi isyanıyla başaracak. Fenerbahçe'yi egolarını beslemek için tutanlarla değil...

Fenerbahçemiz zorlu şampiyonluk yarışında inişli çıkışlı grafiğini iç sahadaki beklenmedik bir puan kaybıyla sürdürdü. İnşallah Sivas maçlarında gördüğümüz isyanı yarışın kalan bölümünde sahaya yansıtmayı başarır, tribünde tek yürek olmamakta direnen hesap sorma hastası taraftara; Musa Çözen'in kılı kırk yararak servis ettiği görüntülerle futbolu yönettiğini sananlara; milli dava ayaklarıyla avantaj elde etmek için tehditler savuranlara, bu tehditleri sindirebilenlere ve 'diğerleri'ne rağmen iki kupada şampiyonluğa uzanırız.

Copyright © 2008 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır.