25.04.2009
Ak Koyun Kara Koyun

Fenerbahçe 1-2 Ankaragücü

Hafta içinde Sivasspor karşısında eksik kadrosuna rağmen kazanmak zorunda olmamanın verdiği rahatlıkla istediğini almayı başaran takımımız bu sefer seyircisinin önünde küme düşme potasında yer alan Ankaragücü'nü ağırladı. Rakip savunmayı açıp gol bulmamızı sağlayacak oyuncuların yokluğunda en son isteyeceğimiz şey maçın başında bir gol yiyip geriye düşmekti, o da Iglesias'ın attığı golle gerçekleşti. Sivasspor karşısında ekstra gayretiyle orta saha hücum bağlantısını yetenekleri elverdiğince kurmaya çalışan Deniz Barış'ın sakatlanması alternatifsiz kadromuzdan bir as oyuncuyu daha götürdü yerine sakatlığı henüz tam olarak iyileşmeyen Alex oyuna girdi. Aslında Fenerbahçe'nin durumunu özetleyen tablo da bu oldu. Ankaragücü'nün bulduğu penaltı golüyle iki farklı yenik duruma düşen maç boyunca çırpınan Deivid'in bulduğu golle ümitlenen ama daha fazlasını üretemeyen bir Fenerbahçe izledik.

Bu durumdan herkes kendisine dersler çıkarmakla yükümlüdür. Sakatlıklar ve cezaların sebepleri; Emre, Alex, Semih, Gökhan hatta Deivid'in yokluğunda yerlerine forma şansı bulanların onları aratması, sezon başında koyulan hedeflerle beklentilerin yükseltilmesinin neler doğurduğunun üzerinde ciddiyetle durulmalı, gelecek planları bunların ışığında yapılmalıdır.


Deivid çok çalıştı, golünü de attı ama golü galibiyet için yeterli olmadı.

Fenerbahçe - Ankaragücü Maçından Fotoğraflar için TIKLAYIN...
KENDİ YORUMUNU GÖNDER!

Deniz de sakatlandı.

Taraftarlık şampiyonluk kutlamak değildir.

Bir spor kulübü olan Fenerbahçe'nin diğer branşlarında yapılan bütün olumlu hamleler vitrin branşımız futbolda alınan bazı kararlar nedeniyle gölgede kalmaktadır. İşin kötü tarafı yaklaşan seçimleri tamamen kendi çıkarları için etkilemeye çalışanlar bu günlük başarısızlıklardan destek alarak Fenerbahçe'de kaos ortamı yaratmaktadırlar.

Taraftar, futbolcu, teknik kadro ve yönetim; bu unsurlardan hiçbiri futbol takımının başarısızlığından kendisini soyutlayamayaz. Fenerbahçe yönetimi sezon ortasında kötü giden sonuçların ardından gerekeni yapıp hatalarını kabul ettiler ve hatalarından dersler çıkarmak için çalışıyorlar. Hatalarına rağmen geride kalan 11 yılda bizlere yaşattıkları, kulübe kazandırdıklarıyla tahammül gösterilmeyi hakediyorlar. Teknik kadromuz tanımadıkları bir ülkede tanımadıkları bir takımla kötü sezon geçirseler de her fırsatta başarısızlıktaki sorumluluğu üstlenme cesaretini gösteriyor. Futbolcularımız her defasında Fenerbahçe formasına yakışır bir oyun ortaya koyamadıklarını kabul ediyorlar. Camiada kendisini başarısızlıklardan soyutlamış olan tek grup zeytinyağı gibi üste çıkan taraftarlar oluyor. Ankaragücü maçında tribünlerin bir kısmı tarafından dillendirilen "en büyük taraftar futbolcular sahtekar", "yönetim istifa" gibi sloganların altında suçu başkalarına atmaktan başka birşey yok. Bu da camiada kendisini sorgulamayan tek unsurun tribünler olduğunu gösteriyor.

Ne olursa olsun Fenerbahçe tribünleri hiçbir zaman bu düşüncedeki insanların hakimiyet kurduğu bir tribün olmamıştır, olmayacaktır. Bu nedenle genelleme yapmamaya çalışıyorum. Ancak taraftarlık, başarıya ortak olup, başarısızlıkta aradan sıyrılmak değildir. Taraftarlık sevmediğin bir kişi yüzünden takımın gol yemesine sevinmek, yediğin her golde sevincini katlamak değildir. Taraftarlık üzülmesini de bilmektir.

Ama her işte bir hayır olduğundan yola çıkarak bu başarısız sezonun gerekli dersler alındığı takdirde bize önümüzdeki yıllarda büyük bir ivme kazandıracağını düşünüyorum. Bu sezonun şimdiden bize getirdikleri ise kendi kişisel nefretleri sebebiyle Fenerbahçe'ye zarar veren grupları ortaya çıkarması olmuştur. Gerçek Fenerbahçe taraftarları Fenerbahçe'nin futbolcusuna kendi sahasını dar eden, her fırsatta Fenerbahçe kongresinin oylarıyla görevde bulunan bir yönetimi kendi çıkarları doğrultusunda hedef alan, 2-0 öne geçen rakibin 3'üncü golü bulması için tezahürat yapan ve bütün bunları yapmak için tıpkı İstabul Büyükşehir Belediyespor maçında olduğu gibi kötü günleri seçenleri asla unutmayacaktır.

Bütün bu çirkinliklerin yanında Fenerbahçe tribünlerinde kalpleri bu renkler için çarpmayanların farkına varan ve ıslıklarıyla onların seslerini bastırmaya çalışanların varlığını bilmek güzel. Fenerbahçe taraftarı bu sezonu Türkiye Kupası'nı kazansak dahi mutlu bitirmeyecek. Bu üzüntüyü bile yaşayamıyoruz üzücü olan o.

Haftaya Beşiktaş maçı lige havlu atmış olsak da önem taşıyor. Beşiktaş karşısında Semih ve Volkan'ın cezası bitiyor ancak takımımızda sakat ve cezalılar kervanına eklenen yeni isimler Deniz ve Önder oldu. Deniz, Emre, Alex ve Gökhan dörtlüsünden hazır olarak takıma katılan her oyuncu İnönü'den galibiyetle çıkma ihtimalimizi arttırır.

Copyright © 2008 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır.