03.05.2009
İnönü'de "Aynı Nakarat" 

Beşiktaş 1-2 Fenerbahçe 

Turkcell Süper Ligi'nin 30'uncu haftasında İnönü'de Fenerbahçe rüzgarı esti. Lig lideri Sivasspor'un gündüz oynanan karşılaşmada G.Antep'e yenilmesiyle, bir anda Fenerbahçe'yi devirerek liderlik koltuğuna oturma hesapları yapmaya başlayan Beşiktaş'a Fenerbahçemiz güzel bir ders verdi. Guiza ve Semih'in gollerini, artık İnönü'de duymaya alıştığımız "şampiyonluk yarınlara kaldı" nakaratı izledi. Fenerbahçe'yi hafife almanın faturası Beşiktaş'ın karşısına çok daha ağır bir skorla çıkmak üzereydi ki, sırasıyla Emre ve Semih'in saha dışında kalması Beşiktaş'ı yaralı Fenerbahçenin gazabına uğramaktan kurtardı. 

Bu gece Aragones'in Fenerbahçesi başarılı bir sınav verdi. Geçen hafta Kadıköy'den yuhalanarak uğurlanan ve yönetimi istifaya davet edilen Fenerbahçe; Alex, Lugano, Edu, Önder gibi önemli eksiklerine karşın, şampiyonluk adayı bir takıma futbol dersi vererek İnönü'den 3 puanla ayrıldı. Fenerbahçemizden artık beklediğimiz; önümüzdeki seneye ilişkin umut veren işaretler içeren bu geceki oyununu kalan 4 lig ve 1 kupa maçında bizlere izletmeye devam etmesi ve sezonu 25 senelik hasreti gidererek kapatması... 


Aragones'in Fenerbahçesi bu olmalı...

Ligin İlk Yarısındaki Fenerbahçe - Beşiktaş Maçından Fotoğraflar için TIKLAYIN...
KENDİ YORUMUNU GÖNDER!

Guiza yine haşırttı. 

Semih tavana astı.

Galatasaray maçı öncesinde oynadığımız Eskişehir karşılaşmasında kaybettiğimiz Edu'ya, GS maçının ardından sakat Gökhan ve cezalı Volkan, Lugano ve Semih'i de eklememiz, puan kaybıyla beraber takımın yaşadığı motivasyon kaybının yanına kadro kurma sıkıntısını da eklemişti. 

Son iki haftada bu motivasyon kaybıyla sahaya çıkan Fenerbahçe'mizin sırasıyla Ankaraspor ve Ankaragücü karşılaşmalarında aldığı skorlar açıkçası bunun için çok da şaşırtmadı beni. Geçen hafta oynanan Ankaragücü karşılaşmasında düştüğü sıkıntılı anlarda taraftarının da yuhalamalarıyla karşılaşan Fenerbahçemiz bir anda çantada keklik gibi görülmeye başlandı. Beşiktaş için tehlike de işte zaten burada başladı...

Aragones'in cezası sona eren Volkan ve Semih ile sakatlıktan kurtulan Emre'yi ilk onbire aldığı karşılaşmada en önemli hamlesi Gökhan Gönül'ü defansın ortasında oynatmasıydı. Yasin'in yanında, sezon başındaki hatalarıyla güven vermeyen bir oyuncu haline gelen Can'ı oynatmayı göze alamayan Aragones o mevkiyi Gökhan Gönül'e, defansın sağını da Ali Bilgin'e teslim ederek Fenerbahçemizi; Volkan, Ali Bilgin-Gökhan Gönül-Yasin-Roberto Carlos, Deivid-Emre-Selçuk-Uğur, Semih, Guiza onbiri ile sahaya sürdü. 

Önceki senelerdeki maçların ilk dakikalarında kimi zaman karşılaştığımız o kısa süreli baskılı oyunu bile gösteremeyen Beşiktaş'ı adeta sahadan silen bir Fenerbahçe izletti bu onbir. Ta ki, Emre ile Deivid arasında yaşanan tartışmanın ardından sahadaki onbir bozuluncaya kadar... 

İlk dakikalardan itibaren ayağa hızlı paslarla rakip kaleye gitmeye başlayan; Guiza'yla, Selçuk'la rakip kaleyi yoklayan Fenerbahçemiz Guiza'nın yaptığı aşırtma vuruşla devreyi 1-0 önde kapatırken beklentim ikinci yarıda risk alacak Beşiktaş'a karşı farkın daha da artması yönündeydi. 

Emre ve Selçuk'un defans ile forvet arasındaki iletişimi Semih'le birlikte mükemmel bir şekilde sağlamasına, Gökhan'ın da defanstaki başarılı futboluyla eşlik etmesi Fenerbahçe'yi galibiyete yakın tutuyordu.  


İkinci yarıya da golle başlayınca devre arasındaki inancım kuvvetlenmişti ki, ekranlara Emre ile Deivid arasında yaşanan tartışma yansıdı. Saha içerisindeki iki oyuncusu arasında bu tür bir gerilimle bir takımın önde olduğu bir karşılaşmayı bile rahatlıkla bir anda rakibine sunabileceğini düşündüğümden Aragones'in Emre-Deniz değişikliğini çok yerinde buldum. Sahanın en iyi oyuncularından birini bu değişiklikle kenarı almak zorunda kalan Aragones, aldığı darbelerle yerden kalkamaz hale gelen Semih'i de Kazım'la değiştirince oyunun rengi bir anda değişti. 

Bu değişikliklere kadar olan bölümde topu kontrolü altında tutan Fenerbahçemiz, bu dakikadan sonra skoru koruma ve Kazım'ın da süratinden yararlanarak kontraataklarla gol bulma arayışı içine girdi. 

Ağlarımızda gördüğümüz gol Beşiktaş tribünlerinin son dakikaya kadar bir beraberlik golü için hevesle beklemesini ve takımlarını yuhalamamalarını sağlarken Fenerbahçemiz son 3 senede olduğu gibi İnönü'den bir defa daha galibiyetle ayrılmayı başarıyordu.

Son 3 senede sırasıyla Anelka, Kezman ve Alex tarafından susturulan Beşiktaş tribünlerini bu defa susturan sezonun suskun golcüsü Guiza oldu. Dileriz Guiza'nın gollerini, Fenerbahçe'nin bu futbolunu, Aragones'in oyundan aldığı oyunculara gösterdiği ilgiyi ve özellikle futbolcularımızdaki bu inancı bu sezon kalan maçlarda ve önümüzdeki sezonda görmeye devam ederiz. 

Önce Denizlispor'un defterini dürmek, ardından da Kupayı müzemize götürmek istiyoruz...

Copyright © 2008 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır.