22.05.2009
Değişim Kiminle Gelecek?

Aziz Yıldırım mı, Şadan Kalkavan mı?

Fenerbahçe futbol takımının son bir yıl içindeki sert düşüşüyle uzun bir aradan sonra Aziz Yıldırım'ın karşısına ilk kez bir aday çıktı. Kimileri Aziz Yıldırım karşısında Şadan Kalkavan'a hiç şans vermese de başta Aziz Yıldırım olmak üzere birçok kişi bundan emin olamıyor. Zira kendisi Kanal D'de katıldığı programda üstüne basa basa kongre üyelerini oy vermeye çağırdı. Bunun başlıca sebebi ise uzun süren tek aday ve tek adamlık döneminde kış uykusuna yatan hatta bittiği iddia edilen grupçuluk faaliyetlerinin son nefesini vermemiş olma ihtimalidir. Bu endişeyi doğuran ise Aziz Yıldırım'ı istememeye dayalı seçim propagandaları. Sezon içerisinde tribün grubu Kill For You'nun 750 oyunu Aziz Yıldırım'a rakip olacak adaya ayırmasıyla uyanan bu anlayış bence 3500 üyesi olduğu iddia edilen Birleşik Fenerbahçeliler Vakfı Başkanı Aziz Yılmaz'ın Şadan Kalkavan'ı destekleme kararıyla hortladı.

Grupçuluk Geri Döndü

Çıkar çatışmalarının ön plana çıkması ve "Aziz Yıldırım olmasın da kim olursa olsun" mantığıyla yürütülen bu tip seçim propagandalarının 13 bin üyeye ulaşılmış Fenerbahçe'de çoktan bitmiş olması gerekirdi. Son olarak kongre üyelerine Aziz Yılmaz tarafından gönderilen seviyesiz ve ispatlanmadan ortaya atılan suçlamalarla dolu mektup grupçuluğun can çekişse de var olduğunu gösteriyor. Aziz Yılmaz'ın "Sessiz Çoğunluk" olarak nitelediği hedef kitlesinden beklentisi Aziz Yıldırım'a karşı birleşilmesi. İki ayrı pdf dosyası halinde Aziz Yılmaz'ın kongre üyelerine gönderdiği mektubu yayınlıyoruz.


Şadan Kalkavan dururken Aziz Yılmaz'ın böyle bir mektupla oy istemesi, muhtemelen kendi grubunu da Şadan Kalkavan'a oy vermek için yönlendirecek olması "Grupçuluk geri mi dönüyor?" sorusunu akıllara getiriyor.

Şadan Kalkavan ve kurmayları.

KENDİ YORUMUNU GÖNDER!

Daum gelene kadar "sezon ortasında teknik direktör değiştirmek yarardan çok zarar verir" düşüncesi yerleşti.

Teknik direktör değişikliği sancılıdır, bunu şişirilmiş hedeflerle bu sene bir kez daha gördük.

Başkan 10+3 için yetki istiyor.

Aziz Yıldırım Döneminde Değişen ve Değişemeyenler; Teknik Direktör İstikrarı

Fenerbahceliyiz.biz Blog sayfalarında son haftalarda seçimle ilgili başlattığımız yazı dizisinde Resmi Faaliyet Raporları kaynak gösterilerek Aziz Yıldırım dönemiyle ilgili bazı tespitler ve eleştirilerde bulunduk. Genel olarak Amatör Branş, Tesisleşme ve Ekonomik Büyüme konusundaki adımlar takdir toplarken futbol takımının transfer politikası başlıca eleştiri konusu olmuştu. Teknik Direktör tercihleri ve istikrarı için cesur kararlar alınamadığı, şampiyon olamayan teknik direktörle yolların ayrılması veya devam etmek için yeterince taviz verilmediği noktasında bir tıkanma yaşandığı gerçektir. Başkanın Löw pişmanlığından sonra Daum ve Zico konusunda kendisine göre haklı sebeplerle yola devam etmemesi sorumluluğu yönetimin sırtından almıyor elbet. Kafalardaki soru şu; neden Fenerbahçe 11 yılda kendi Alex Ferguson'unu bulamadı. Bu sürecin ilk 5 yılında yani Daum'a kadar "sezon ortasında teknik direktör değiştirmek yarardan çok zarar verir" düşüncesi 2000 ve 2003 müsibetleri neticesinde yerleşti. Sonraki dönem "teknik direktör istikrarının önemi" konusunda çok ciddi dersler içermektedir. Yeni dönemde bu hususa dikkat edilmesi gerekir.

Alınan ve alınması gereken derslerden bahsetmişken Aziz Yıldırım'ın yazının başında belirttiğim endişesiyle ortaya koyduğu gereksiz hedeflerden de bahsetmeden olmaz. 3 yıl üst üste şampiyonluk. Bu hedef muhtemelen büyük bir revizyon geçirecek takımı ilk senesinde yeni teknik direktör, yeni futbolcularıyla büyük bir baskı altına alıp, camiada beklentileri olmadık yere artırmaktadır. Önümüzdeki sezon ikinci olursak ne olacak? Yeni sezona yine yeni teknik adamla mı başlayacağız? Bu açıklamalar sezon başında yepyeni bir hocayla yola çıkmasına rağmen Şampiyonlar Ligi Kupası'nı kazanmayı hedefleyen bazı yöneticilerimizin vaatlerini çağrıştırdığı için endişe veriyor. Not düşmekte yarar var.

Kongreyi kulübe başkan atayan kurum, başkanı da branşlara yetkili atayan atanmış kişi olarak ele alırsak; Aziz Yıldırım'ın şimdiye kadar teknik direktör konusunda oturtamadığı istikrar kongre tarafından başkanlık konusunda sağlanmıştır. Yönetim istikrarı kulübün genel gidişatı için ne kadar yararlıysa, futbolda teknik direktörün istikrarı da Aziz Yıldırım'ın en çok eleştiri aldığı branş olan futbol takımının başarısı için o kadar önemlidir. Bu tablo aslında bu kulübün asıl sahipleri olan kongre üyelerinin kulübün başına uygun gördüğü Aziz Yıldırım ile şu ana kadar bir yönetim istikrarı sağladığını gösteriyor. Böylece müthiş bir ekonomik büyüme, tesisleşme ve SPOR kulübü hüviyetine bürünmemizi sağlarken oturmamış bazı taşlar olabilir. Aziz Yıldırım'ın da kendi altında istikrarlı bir yapı oluşturması, taşların oturması için onları yerinden oynatmaktansa tahammül ve sabır göstermesi başarının temelinde yatıyor.

Futbolda başarısız sonuçlanan bir sezonun sonuna rastlayan seçimde kongrenin Aziz Yıldırım hakkında bir karar vermesi bekleniyor. Umuyorum ki, Aziz Yıldırım'ın teknik direktör istikrarını korumakta gösteremediği cesareti, kongre yönetim istikrarını sürdürerek gösterecektir. Çünkü 11 yıl ve sarfedilen çaba gözardı edilemez. Yönetim istikrarı Fenerbahçe Spor Kulübü'nün bir branşında yapılan hatalarla kırılacak kadar basit değildir. Bu Fenerbahçe Aziz Yıldırım'a bağımlıdır anlamına da gelmiyor. Aziz Yıldırım'ın teknik direktörüne tahammül göstermesi isteniyorsa bence Aziz Yıldırım bir şansı, yani kongre tarafından tahammül gösterilmeyi fazlasıyla hakediyor.

Şadan Kalkavan'ın Projeleri

Bunun da ötesinde tek aday olan Şadan Kalkavan'ın seçim vaadi olarak ortaya somut hiçbir şey koymaması olası bir bayrak değişiminin çözümden çok soru işareti doğuracağını gösteriyor. Zamanında Selim Soydan ile birlikte Fatih Terim'i hoca olarak Fenerbahçe'ye getirmeye çalışan Şadan Kalkavan kulüp iyi yönetilmediği için aday olduğunu söylüyor. Hangi soruna nasıl çözüm getireceği hakkında en ufak bir ipucu yok. Çıkıp Fatih Terim'i getireceğim dese, katılmam ama o da bir adımdır. Fikir verir. Fakat yapılan sadece hasar tespiti. Ortada ya ciddi bir tanıtım problemi var ya da sunacak birşey yok, tamamen "Aziz Yıldırım'ı sevmeyen bize atsın" mantığından yola çıkarak atılan bir adım. Maalesef ikinci alternatif gerek Aziz Yılmaz'ın kişisel husumeti nedeniyle başlattığı grupçuluk faaliyetleri ve gerekse Şadan Kalkavan'ın "Aziz Yıldırım'dan memnun olmayanların oylarını bekliyoruz" açıklamalarıyla oldukça güçlendi. Oysa ki, başkanlık koltuğu ancak kongreyi Aziz Yıldırım'dan daha iyi başkanlık yapabileceğine ikna etmekle hakedilir. Buna Aziz Yıldırım'dan memnun olanlar da dahil. Öyle projeler, çözüm önerileriyle ortaya çıkılır ki, Aziz Yıldırım'dan memnun olan da en azından "Kalkavan da bu işi Yıldırım kadar yapabilir" diyebilir. Maalesef ortada kulak kabartılacak bir rakip yok, tek endişe değişim vaadeden bir başkanın eski bir alışkanlık olduğunu sandığımız grupçuluğu hortlatarak hiçbir proje ortaya koymadan yönetim istikrarını baltalamasıdır.

Yukarıdaki tablo değişimin Fenerbahçe'de ağır işleyen bir süreç olduğunu ve eski alışkanlıklardan da kolay kolay kurtulamadığımızı gösteriyor. Mevcut başkan Aziz Yıldırım başkanlık süresince hedef konu olan futbol yönetiminde değişimi belli bir yere kadar getirmiş ancak tıkanma yaşanan yerde bu sezon yaşanmıştır. 10+3 sloganıyla Aziz Yıldırım'ın bu yönde adım atmasını umuyoruz. Şadan Kalkavan cephesinde ise değişimin ana unsuru şu aşamada başkanlık koltuğuna oturan kişinin değişmesi olarak algılanıyor. Soru işaretleriyle dolu seçim propagandası ve Aziz Yılmaz grupçuluğuyla değişimden çok geri dönüşü çağrıştırıyor. Bu da Fenerbahçe'deki değişimi biraz yavaş da olsa Aziz Yıldırım'ın gerçekleştirebileceğini gösteriyor...

Copyright © 2008 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır.