16.08.2009
Kadıköy'de Görkemli Açılış

Fenerbahçe 3-0 Sivasspor

Kadıköy'deki ilk lig maçı öncesinde gündem bilet fiyatlarıydı. Yüksek bilet fiyatlarına rağmen belki de ligin ilk maçı olması nedeniyle Migros tribününde emniyet tarafından boş tutulan bölüm dışında pek boşluk gözükmedi. Takımın ortaya koyduğu doymak bilmeyen, mücadeleci futbol da herşeyi unutturdu ve uzun zamandır özlemle beklenen heyecan verici ve rakibi zor durumda bırakan takımımızın keyfini çıkardık.

Geçen sezon şampiyonluğa çok yaklaşan Sivasspor ise gerek kaybedilen oyuncular, gerekse de eksikler nedeniyle geçen seneki görüntüsünden çok uzaktı. Buna rağmen özellikle Kamanan ve Ersen Martin ikilisiyle hafife alınmayacak bir hücum hatları vardı. Maç 0-0 devam ederken Kamanan ile iki, Ersen Martin ile de bir pozisyonda gole yaklaştılar. Ancak maçın genel gidişatına bakıldığında orta sahada hakimiyeti tamamen rakibine kaptırmış, Fenerbahçemiz'in iştahlı oyunu karşısında üç pas üst üste yapamayan bir takım görüntüsüyle takviye ve zamana ihtiyaç duyduklarını gösterdiler. Bu gidişatı tersine çevirmek için önümüzdeki hafta oynayacakları Galatasaray maçı önemli bir fırsat olabilir.:)

Carlos Döndü, Alex Gitti

Fenerbahçemiz'de ise ilk 11'de Carlos'u tekrar görmek sevindiriciydi. (Volkan, Gökhan-Önder-Bilica-Carlos, Kazım-Cristian-Emre-Santos, Alex, Güiza) Ancak maçın hemen başında Alex'in Carlos'a benzer şekilde bir kas sakatlığı geçirip oyun dışı kalması erken bir değişikliğe sebep oldu. Alex'in en az iki hafta sahalardan uzak kalacağı söyleniyor. Alex'in yokluğunda en çok eksikliğini hissettiğimiz konu oluşturduğumuz baskının olması gerektiği kadar pozisyon zenginliği getirmemesi oldu. Özellikle ilk yarıda kanat oyuncularının oyuna yeterince katılmamaları nedeniyle de hücumlar uzaktan çekilen şutlarla sonuçsuz kaldı.

Emre direkleri dövdü, asistiyle takımını öne geçirdi, kornerden attığı gol de hediyesi oldu.

Fenerbahçe - Sivasspor Maçından Fotoğraflar için TIKLAYIN...
KENDİ YORUMUNU GÖNDER!

Gökhan çalışkanlığıyla, hücumdaki etkinliğiyle alkış topluyor.

Andre Santos attığı golle hayran bıraktı...

Kaptan Emre

İkinci yarıda başta Carlos ve Gökhan'ın rakip kaleye iyice yaklaşmalarıyla artan pozisyonlarımız golü getirdi. Carlos ve Gökhan'ın bu kadar ofansif oynadığı yerde Kazım ve Santos gibi oyuncular da bir forvet oyuncusu kimliğine büründüler. Neticede maçta eşitliği bozan gol Emre'nin pasıyla penaltı noktasında kaleciyle karşı karşıya kalan Kazım'ın ayağından geldi. Alex oyundan alındıktan sonra kaptanlık bandını kolunu geçiren Emre kendisine duyulan güveni boşa çıkarmamak için canla başla mücadele etti. Maçın berabere sürdüğü dakikalarda sağ ayağıyla attığı bir şutun iki direği çarpıp dışarı çıkması takım için de şanssız bir andı. Ancak yaptığı asistle takımının öne geçmesinde büyük payı olan Emre'nin daha sonra kullandığı bir kornerde şans yüzüne güldü ve top doğrudan ağlarla buluştu. Geçen sezon takımın orta sahasındaki en özel futbolcu olan Emre yine de özelliklerini 90 dakika gösterebilecek kadar güçlü olmadığı için beklentilerin altında bir yıl geçirmişti. Ancak bu sezon hem Daum yönetiminde geçirdiği hazırlık kampı hem de hücumu düşünen bir takımın lider oyuncularından biri olarak kabul edilmesi onun sezona çok daha verimli başlamasını sağladı. Neticede bu durum takımla birlikte oyuncuların da performansının arttığının göstergesi.

Maçın sonucunu belirleyen gol de uzatma dakikalarında Andre Santos'tan geldi. Orta sahadan alıp çalımlarla Sivasspor savunmasını yerle bir eden, ve isabetli bir vuruşla ağları havalandıran Santos'un golüyle coşku tavan yaptı. Kadıköy'de özlenen bir başlangıç yapan takımımız Alex'in 80 dakika forma giymediği bir karşılaşmadan da temposuyla etkili bir oyunla galibiyet çıkarabildiğini gösterdi. Bu durum takımın özgüvenini de olumlu etkileyecektir. Geçen sezon Emre, Alex ve Deivid'den bir tanesinin dahi olmaması takımı çok etkiliyordu. Şimdi ise özellikle orta alandaki derinlik sayesinde bu kırılganlık ortadan kalkmış gibi gözüküyor.

Lugano Yola Geldi

Son olarak Lugano'nun kadroya dahil edilmesiyle savunma hattında da bir derinlik oluşturduğumuzu söyleyebiliriz. Tabi Lugano transferi futbol takımının ihtiyacı ötesinde, yönetimin gösterdiği dirayet ve istediğini yaptırma azmi sebebiyle alkışı hakediyor. Beşiktaş Nobre'nin yıllık ücretini 2.5 milyon € yaptıktan sonra başta Tello ve Holosko olmak üzere diğer futbolcular da ücretlerinde zam istemeye başlamıştı. Fenerbahçe yönetimi ise bu konuda işi çok daha ciddi yaptığını gösteriyor. Bu işlere "bir milyon € daha versen ne olur?" isyankarlığıyla yaklaşmak çok yüzeysel kalıyor. Neticede 4 milyon € gibi uçuk bir taleple masaya oturan Lugano aylardır takım arıyor kendisine. Sonunda dönüp dolaştı ve geldiği yer Fenerbahçe oldu. Aurelio da geçen sezon menajerinin oyunlarıyla Fenerbahçe'den para koparma derdiyle yönetime bir oyun oynadı. Kötü geçen sezonun ardından yönetim tutumu nedeniyle suçlansa da bu konuların menajerlik oyunu oynar gibi sürekli futbolcuların menajerlerine teslim olarak halledilmeyeceği ortada. Yaptıkları hataları eleştirirken yönetimimiz bu konuda ortaya koyduğu tutarlı ve ısrarlı duruş nedeniyle de tebrik edilmeyi hak ediyor bence.


Fenerbahçemiz Sivasspor karşısında ikinci yarıda zirveye çıkan temposuyla galibiyete ulaştı ve taraftarının önünde güzel bir başlangıç yaptı. Önümüzdeki hafta oynanacak Sion ve Diyarbakırspor maçları öncesinde takımımız umut verdi. Kadıköy'de ortaya koyduğumuz iştahlı oyunu deplasmanda oynanacak bu maçlarda da tekrarlayıp her iki maçtan da galibiyetle ayrılarak kazanmayı alışkanlık haline getirmemiz dileğiyle...

Copyright © 2008 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır.