Kazım kendine geliyor.
Allah Emre'yi nazardan korusun.
|
Galatasaray'ın her transferini dünyada yılın transferi statüsüne koymakta bir numara olan değerli basınımız Elano'nun bu golüyle zaten havalarda olan Galatasaray
camiasını iyice uçurmuş vaziyette. Rakibini skorlardan takip eden bazı Fenerbahçeliler de sonuçlara bakınca oluşan havanın yapaylığını kavramakta güçlük
çekiyorlar. Ama bu hava Fenerbahçemiz'in işine yarayacaktır. Zira Galatasaray Kadıköy'e pota takma niyetiyle gelince maçlar daha bir zevkli oluyor...
Fenerbahçe cephesinde sakatlıklar şimdiden sıkıntı vermeye başlasa da artan kadro derinliği sayesinde şu ana kadar herhangi bir kayıp yaşamadık.
Özellikle iki haftadır Alex'in yokluğunda belli bölümlerde istediğimiz futbolu oynayıp, galip gelmek için yeterli olacak pozisyonları buluyor olmamız mutluluk verici.
Alex, Deniz, Deivid ve Mehmet Topuz'un adale sakatlıkları nedeniyle takımdan uzak kaldıkları haftada Diyabakırspor karşısına Volkan, Gökhan-Lugano-Bilica-Carlos,
Kazım-Cristian-Emre-Santos, Semih-Güiza ilk 11'iyle çıktık.
Çağdışı Futbol
Karşılaşmanın ilk yarım saatlik bölümü Fenerbahçemiz açısından kabus gibi geçti. Ziya Doğan'ın
daha önce çalıştırdığı takımlardan alıştığımız tam sahada adam adama savunma yaptıran çağdışı futbol anlayışı son zamanlarda gördüğüm en acemi hakem performansını
sergileyen Suat Arslanboğa'nın
sertliğin dozunu kaçırması nedeniyle zıvanadan çıktı. Kötü bir zeminde oynanan karşılaşmanın bir de tekmeler eşliğinde seyretmesi
üç pas üst üste yapmayı zorlaştırdı. Fenerbahçeli futbolcular rakiplerinden kendilerini kurtarabildikleri sürece rakip sahada geniş boşluklar buldular.
Bu boşluklar da Ziya Doğan'ın savunma anlayışının bir ürünü olarak Diyarbakırspor'a çok daha pahalıya patlayabilecekken futbolcularımızın sertlik karşısında
dakikalar ilerledikçe geri adım atmalarıyla bize patladı. Defanstaki bir anlaşmazlık neticesinde komik bir gol yiyerek yenik duruma düştük. Diyarbakırspor'un
bu dakikaya kadar gösterdiği oyuna bakınca takımın geri dönüşü yapacağına inanmak daha kolay oldu. Bu düşünce Gökhan Gönül'ün çizgiden çıkardığı topun ardından
takımda başlayan silkinmeyle iyice pekişti. Nitekim devreyi kapatmadan geçtiğimiz sezondan beri iyi yapmaya başladığımız tek pas futbolunun bir ürünü olan
çok güzel bir golle, Gökhan Gönül'ün orta şut karışımı vuruşuyla beraberliği sağladık.
Dişe Diş
Bu golün ardından Diyarbakır tribünleri çirkinleşmeye başladı. Hakemin sahada artmasına izin verdiği sertlik adeta tribünlere de yansıyor ve nedeni bilinmeyen bu
nefret sahaya atılan şişe, çakmak ve taş parçalarında vücut buluyordu. Futbolcularımız tekmelerden şikayet edip hakemle veya rakiple uğraşmanın hiçbir getirisi
olmayacağını hatta aksine galeyana gelmeye hazır olan tribünleri hareketlendirdiğini farkedince işin seyri değişti. Sahada daha sakin olmaya başlayan takımımız
ikinci yarının başında tribünden atılan maddeler nedeniyle bir süre duran oyunun tekrar başlamasıyla gole gitti. Günün başarılı isimlerinden Emre'nin pasını
sağ çaprazdan ceza sahasına girerken sert bir vuruşla gole çeviren Kazım'la öne geçtik. Bu golün ardından çözülen Diyarbakır karşısında üst üste pozisyonlara giren
takımımızın Semih ile gole yaklaştı. Önce bir topu direkten sönen Semih'in ceza sahasında düşürülmesiyle kazandığımız penaltıyı yine Semih gole çevirdi ve
durum 3-1 oldu. Bu dakikadan sonra Kazım'ın da bir topu direkten dönünce liderlik koltuğunu gol fazlasıyla Galatasaray'a bırakmış olduk.
|