04.10.2009
Rekor de Souza

Fenerbahçe 3-0 Gençlerbirliği

Hafta içinde Avrupa kupalarında sezonun ilk galibiyetini Sheriff deplasmanında Alex'in tek golüyle aldık. Steaua-Twente maçının berabere sonuçlanmasıyla Avrupa Ligi'nde gruplardaki durumu toparladık. Güiza, Santos, Gökhan gibi oyuncularımızı dinlendirme fırsatı da bulduğumuz karşılaşmanın ardından ligde tarihi bir maça çıktık. Bize ait olan "sezona en iyi giriş yapan takım" ünvanını geliştirmek için ligin kalburüstü takımlarından Gençlerbirliği'ni Kadıköy'de geçmemiz gerekiyordu. Antalyaspor maçında gördüğü sarı kartla cezalı duruma düşen Kazım'ın yerine Mehmet Topuz'un forma giydiği maçta Emre'nin dönüşüyle ideale yakın bir kadro çıktı sahaya. (Volkan, Gökhan-Lugano-Bilica-Vederson, Mehmet-Cristian-Emre-Santos, Alex, Güiza)

Genelde soldan Vederson üzerinden ataklar geliştirmeye çalıştık maçın başlarında ancak golü getiren sağ kanattan gelişen ilk hücum oldu. Gökhan Gönül'ün ortasını Alex'in önüne indiren Güiza golde pay sahibi olurken Alex sağ ayağından çıkarttığı şutla Gençlerbirliği'nin belalısı olmaya devam etti. Bu maçla birlikte şimdiye kadar çıktığı 10 Gençlerbirliği maçında 9 gol kaydeden Alex'in maçtaki ikinci golü için biraz sabretmemiz gerekti. Öne geçtikten sonra gözünü sıradaki iç saha maçında rakibimiz olacak Galatasaray'a diken Fenerbahçe tribünleri için bu süre pek de sancılı geçmedi. Zira sahadaki oyunun da etkisiyle keyifler yerindeydi. Son yıllarda yeni küfürlü tezahürat yazıldığına pek nadir rastlanan Fenerbahçe tribünlerinde Galatasaray maçı için klasikler devreye girince ucundan ister istemez küfür de duyduk. Olacak o kadar, 'Avrupa Fatihi'nin itibarına gölge düşürmemekte fayda var.

Alex rekora götürdü.

Fenerbahçe - Gençlerbirliği Maçından Fotoğraflar için TIKLAYIN...
KENDİ YORUMUNU GÖNDER!


Volkan hatasız oynadı.

Emre geri döndü.

Golle birlikte coşan tribünlerin temposunun düştüğü dakikalar ikinci yarının ortalarına denk geldi. Bu dönemde de Gençlerbirliği etkili ataklar geliştirirken kalede Volkan geçit vermedi. 2-3 pozisyonda Volkan'ı zorlayan şutlarla gole yaklaşan Gençlerbirliği'nin baskısını yine Alex kırdı. Ani gelişen Fenerbahçe hücumunda günün etkisiz isimlerinden Santos'un soldan çıkardığı pasla ceza sahası önünde çapraz koşu yaparken buluşan Alex önce ters pozisyonda yakalanan savunmayı geride bıraktı ardından kaleci Serdar'ın koruduğu köşeden topu ağlarla buluşturdu. Böylece ligdeki gol sayısını 3'e çıkartarak partneri Güiza'yı yakalamış oldu.

Golden sonra Santos'un yerine Carlos, 80'den sonra da Mehmet Topuz'un yerine Özer ve Güiza'nın yerine de Semih oyuna girdi. Herkes tarafından merakla beklenen Özer de kısa sürede olsa forma giyme şansı buldu. Semih bu kısa sürede iki gol pozisyonundan yararlanamadı ancak 2-0'ı bulduktan sonra Gençlerbirliği'nin de maçın başındaki direnci gösteremediğini belirtmekte yarar var. Son dakikada kornerden gelen topa bomboş yükselen Lugano skoru belirledi.

Tek farklı ve son dakikalarda gelen galibiyetlerle geçen haftaların ardından Emre'nin katılımıyla takım nispeten rahat bir galibiyet elde etti. Emre ile birlikte Cristian'ın gün geçtikçe artan formunun bu oyunda önemli katkısı var. Alex'in verimini arttıran, defansın zaaflarını daha az gösteren, kanatlardan sıklıkla bindirmeler yapan bek oyuncularını rahatlatan bu ikiliyi Allah nazardan saklasın. Bütün bu olumlu yanlara rağmen elbette aksayan bir çok unsur da var. Solda Andre Santos'un halsizliği, Uğur Boral'ın yeterli görülmemesi nedeniyle tercih sürekli kötünün iyisinden yana kullanılıyor. Sağ tarafta da aynı şey geçerli. Kazım iki yıllık performansı nedeniyle ümitsiz vaka halini aldığı için bu sezon yaptığı başlangıç etkileyici görülse de istikrarlı bir oyun göremiyoruz. Kazım'ın tercih edilmesi de şüphesiz bugün gördüğümüz Mehmet ve genelde yabancı kontenjanına takılan Deivid'in tam olarak kanat oyuncu olmamalarından kaynaklanıyor. Özer de yeni yeni şans bulmaya başladı. Ancak kanat oyuncularımız beklerden gelen oyuncuların formuna ayak uydurabilirlerse Fenerbahçemiz seviye atlayabilir.

Semih ve Güiza için de sağ ve sol açık için söylenenler tekrarlanabilir. Genelde Güiza oynadığı için yedek kulübesindeki futbolcuya duyulan sempati nedeniyle sürekli Semih'i destekleme hali maalesef sağlam temellere dayanmıyor. Semih'in daha fazla oynaması işimize daha çok yarayabilir ancak Güiza son vuruşlarda ne kadar etkisizse Semih de geçen seneki güçlü görüntüsünden o kadar uzak. Güiza'nın sürekli yaptığı için hakettiği şekilde takdir edilmeyen etkili koşuları son vuruşlardaki acemiliği yüzünden boşa giderken ve genel olarak top hakimiyetindeki zaafiyetten dolayı kaleye uzak yerlede topla buluştukça takımın kayıplarını da arttırıyor. Formsuz oyuncularımızın bir an önce kendilerinden beklenen çıkışı yapmalarını umuyorum. Hem Güiza'ya hem Semih'e ihtiyacımız var.

Galatasaray'ın bugün kaybettiği 3 puanla farkı 5'e çıkarttık ve önümüzdeki milli maç arasına daha rahat giriyoruz. Dönüşte ligde zorlu maçlar bizleri bekliyor. Bir hafta içinde önce deplasmanda Gaziantepspor ve Steaua maçları ardından evimizde Galatasaray karşısında olacağız. Takımda olduğu gibi taraftarda da rehavet en son istediğimiz şey. Eksiklerimizin farkında olup, büyük beklentilere girmeden işimize bakarsak inşallah seriyi uzun süre devam ettireceğiz. Ayaklar yere sağlam basmazsa zaten devrenin ikinci yarısındaki nispeten zorlu maçlar daha da zorlu geçer. Durmak yok, seriye devam...

Copyright © 2008 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır.