18.10.2009
Biraz Gerilim

Gaziantepspor 2-1 Fenerbahçe

Her takım gibi bizim de bir gün yenileceğimizi bilmek için kâhin olmaya gerek yok. Gaziantepspor deplasmanına giderken de deplasmanın zorlu oluşunun yanında Alex, Lugano, Güiza, Deivid ve Deniz'den yoksun yola çıkılması puan kaybı endişesini beraberinde getiriyordu. Daum bu deplasmana sezonun en önemli maçı ünvanını takarken de sezon başından beri en kötü günlerinde bile bir şekilde üç puan almayı başaran takımına önemli bir mesaj iletme niyetindeydi. Aslında bu mesajı takımın aldığını maçın ilk yarısında açık bir şekilde gördük. Volkan, Gökhan-Önder-Bilica-Carlos, Kazım-Cristian-Emre-Vederson, Mehmet Topuz ve Semih ilk 11'i maça bu ciddiyetle çıkıp ilk yarıda eksikleri mümkün olduğunca hissettirmediler. Alex'in bölgesinde görev alan Mehmet Topuz Semih'e yakın oynayıp başarılı pas alışverişleriyle orta saha hücum bağlantısını başarıyla kurdu, gol bölgelerinde sıkça gözüktü. Emre'nin de istikrarını korumasıyla ilk yarıda toplu bir görüntü çizdik.

Bu bölümde Semih ile golü bulduktan sonra beklentinin aksine işimiz kolaylaşmadı. Çünkü sahadaki oyuncu yapısı Gaziantepspor'u zor duruma düşürecek kontra ataklar geliştirmeye uygun değildi. Alex'in yokluğunu orta sahamızın yorulmaya başlamasıyla ve golü bulup geriye çekildikten sonra hızlı çıkmayı beceremeyince hissetmeye başladık. Gaziantepspor dakikalar ilerlerdikçe baskısını arttırdı, biz ise cevap veremedik. Gaziantepspor'un ikinci yarının ortalarında kurduğu baskıyı kırmak ve topu ileride tutmak amacıyla Daum Vederson'u çıkartıp yerine Andre Santos'u oyuna soktu. O dakikaya kadar sol kanadımızdan etkili olamayan Gaziantepspor'un golü bu kanattan geldi.

Semih'in golünden sonra vites düşürdük.

KENDİ YORUMUNU GÖNDER!


Vederson'un yerine oyuna giren Santos bekleneni veremedi.

"Yenildiysek hep beraber yenildik."

Golün ardından kıpırdanan Fenerbahçe'de golden önce savunma güvenliğini arttırmak için günün savruk isimlerinden Gökhan Gönül'ün yerine oyuna dahil olan Bekir'den bir anda hücumcu bek olması beklendi. Gaziantepspor kalesine etkili paslaşmalar neticesinde gitmeye çalışan Fenerbahçemiz'de bir pozisyonda ortası dağlara taşlara giden Bekir hedef tahtasına geçmiş oldu. Bu posizyondan sonra kendi sahamızda golle sonuçlanan faule sebebiyet verince yenilginin faturası Bekir'e çıkmış oldu. Sezon başından beri çok az süre almış bir futbolcu için bu çok ağır bir yük. Umarım kısa zamanda kendini toplayabilir.

İçinde bulunduğu pozisyonların sonuçlarına bakarak maçın sonucunu bir oyuncuya bağlamak biraz ağır oluyor. Eğer suçlu futbolcular bulacaksak buna yakın adaylardan biri de bu aralar kimsenin fazla toz kondurmadığı Andre Santos olur. Onun için de ilk golü yediğimiz pozisyonda Erman Özgür'ü takip etmeyip oyunun gidişatını değiştirdiğine yönelik benzer suçlamalarda bulunabiliriz. Hatta bu gol Bekir'i de etkisiz eleman haline getirdi bile diyebiliriz. Zira savunma yapan bir takım için Bekir faydalı bir oyuncu olabilirken takım bir anda hücuma kalkınca Lugano, Bekir, Önder gibi teknik kapasitesi düşük oyuncular fazlalık olmaya başlıyor. Uzun lafın kısası suçlayacak futbolcu aramanın sonu yok. Neticede önceki maçlarda oyuna giren oyuncular sonucu bizim lehimize değiştirirken bu maçta tersi oldu. Santos ve Bekir, Vederson ve Gökhan'ı arattı. Günün özeti budur.

Bu zorlu maçı artık geride bırakmak için yeterince ciddi iki sınav var önümüzde. Takımımız önce Avrupa Ligi maçı için Steaua deplasmanına gidecek. Ardından da tüm Türkiye'nin merakla beklediği Galatasaray maçı pazar günü oynanacak. "Önemli olan Avrupa" muhabbeti ağzından eksik olmayanların bile gözü pazar günü oynanacak maçtan başkasını görmüyor. Fenerbahçemiz
8 galibiyetle lige yaptığı etkileyici girişe Gaziantepspor karşısında son verdi. Yenilgiler için "iyi oldu" demek zor ama bazen takımların kendilerine gelmek için böyle uyarılara ihtiyaçları olabiliyor. Yeni bir teknik direktörle, yeni transferlerle açılan bir sezona girerken elde edilen baş döndürücü galibiyet serisi gerek takım içinde gerekse camiada fazla iyimser bir tablo oluşturmuştu. Geride kalan 9 haftayı bir lütuf olarak görmek lazım. Gaziantepspor maçı da 8 galibiyetlik rekor başlangıcın üzerine Galatasaray maçı öncesinde camiaya biraz gerilim vermiş oldu.

Artık Kadıköy'de iki takımı da çok daha ciddi bir maç bekliyor. Her iki takım da geçtiğimiz haftalarda uyarı mahiyetinde puan kayıpları yaşadılar ama son tokadın acısını yaşayan Fenerbahçemiz inşallah 9 yıllık hüsran serisine son verme niyetiyle Kadıköy'e gelecek olan Galaktikos edasındaki Galatasaray'a bir kez daha Kadıköy'den çıkış olmadığını gösterecek.

Copyright © 2008 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır.