02.11.2009
Cesaret

Kayserispor 1-1 Fenerbahçe

Deplasmanda Kayserispor ile 1-1 berabere kalan ve son dakikalarda yediği baskı nedeniyle bir puana sevinir vaziyette evine dönen Fenerbahçemiz'de Galatasaray maçının yarattığı atmosfer nihayet dağıldı. Galatasaray galibiyetinin coşkusuyla kulaklarımızda dolaşan ağızlardaki şekil bozukluğu da giderilmiş oldu. Alex'in yokluğunda maça baskılı başlayan Fenerbahçe hücumda çok üretken olamasa da Kayserispor'un da oyunda hakimiyet kurmasına izin vermedi. Üstüne bir de Cristian'ın attığı ilginç gol gelince bu sezonun deplasman maçlarındaki kimliğimize tekrar büründük.

Fiziksel Düşüş

Geçen hafta Galatasaray gelibiyetinin kilidi olarak güçlü orta sahanın altını çizmiştik. Bu hafta Alex'in yerine Mehmet Topuz'un forma giydiği bir ilk 11 ile benzer bir direnç beklentisindeydik. Maçın son yarım saatine girilirken maalesef takımın direncinde büyük bir düşüş yaşanıyor. Galatasaray maçında da aslında benzer bir düşüş gerek oyuncuların olağanüstü çabası gerekse de Keita'nın aptallığı yüzünden başımıza iş açmamıştı. Bu hafta farkı ikiye çıkarma beklentisiyle girdiğimiz son yarım saatte Kayserispor eşitliği sağladıktan sonra bir gol atıp öne geçmeyi umarken son dakikalardaki Kayserispor baskısını gördükten sonra 1 puana razı olduk. Daum'un takımlarında görmeye alışık olmadığımız bu fiziksel istikrarsızlık maç içerisinde takımı oldukça zorluyor.

Cristian'ın Fenerbahçe formasıyla attığı ilk gol Hamidou'nun hediyesi oldu.

KENDİ YORUMUNU GÖNDER!


Güiza'nın yardıma ihtiyacı var.

Doktor'u aradık...

Haldun Böyle Buyurdu

Sebepleri araştırılması gereken fiziksel düşüşün yanında hafta içi Galatasaray yöneticisi Haldun Üstünel'in açıklamalarının hakemler tarafından nasıl UEFA talimatları gibi uygulamaya koyulduğundan da bahsetmeden geçemeyeceğim. Beyimiz hakemlerden özellikle büyük takımların maçlarında cesur kararlar vermelerini istemiş. Açıklamanın üzerinden bir hafta geçmeden hakemlerimizde müthiş bir özgüven artışı gürüldü. Bizim maçımızdan hemen önce Sivasspor ile karşılaşan Galatasaray'ın maçı bitirmesini sağlayan gol Sivas kalecisi Petkoviç'in topu uzun süre elinde tutması neticesinde verilen çift vuruştan geldi. Bu kuralın Türkiye'de ilk uygulandığı kulüp de Fenerbahçe'dir. Aradan geçen onca yılda uygulandığına da pek şahit olmadık. Pierre van Hooijdonk Fenerbahçe'deyken defalarca rakip kalecilerin zaman çaldığını hakemlerin gözüne sokarcasına takip etmiş ama hakemler cesur olmayı Haldun Üstünel'in açıklamalarına kadar akıllarına getirmemişler. Neticede Galatasaray böyle cesur bir kararın ardından maçı soyunma odasına girerken bitirmiş oldu.

Kayserispor-Fenerbahçe maçında Cangele'nin kazandırdığı penaltıyı da tebessümle takip ettik. Ceza sahasında çekme olduğunu ispatlamak için Ligtv'nin süper slow motion teknolojisi kullanma gereği duyulmayan onlarca pozisyonu buraya dökme niyetinde değilim ancak bu verilen kararla penaltı çıtası oldukça düşmüş oldu, belirtmekte fayda var. Diğer taraftan Haldun Üstünel'in açıklamalarının etkisini görmek için bu çıtanın iki hafta önce Mustafa Sarp Serkan Balcı'nın üstüne çıkınca, Servet Lugano'yu boynundan tutup yere indirmesine penaltı verilmediğine dikkat çekmek istiyorum. Zira "cesur" olarak nitelendirilen bu kararların bir takım lehine yoğunlaşması gibi bir durum söz konusu. Benzer şekilde Kayserispor maçında durum 1-0 lehimize iken Güiza'nın kaleciyle karşı karşıya kaldığı ofsayt olmayan pozisyonda Fenerbahçe lehine hata yapma korkusuyla kalkan bayrak Haldun Üstünel'in altını çizdiği cesaret kavramıyla çelişen bir hareket oldu. Ne hikmetse Galatasaray lehineyse cesur ol felsefesinin ilk örneklerini ilk haftadan izlemeye başladık. Bu haftalık böyle olmuş deyip geçelim. Neticede alınan bu cesur kararların Galatasaray menfaatine olması tamamen tesadüftür!!!

Hücum Hattı "Sakat"

Maçta dikkat çeken bir diğer husus sakatlıktan yeni çıkan Güiza'nın bitkin haliydi. Takım arkadaşlarının Güiza'nın hareketsizken ne kadar etkisiz olduğunu gördükleri halde ona olumlu kullanamayacağını bile bile zor toplar atmakta ısrar etmeleri kayıpları arttırdı. Bu top kayıpları takımın fiziksel düşüşünün altında yatan etken bile olabilir. Diğer taraftan Alex ve Semih'in sakatlıktan hala kurtulamamış olması Daum'u Kazım'ı daha fazla kullanmaya yöneltebilir. Güiza en iyi yaptığı iş olan defansın arkasına koşuları mevcut haliyle Alex takımdayken bile yapabilir mi meçhul. Kısa sürede kendisini toparlaması gerekiyor.

Kayserispor beraberliğine rağmen yolumuza lider olarak devam ediyoruz. Bir yandan bu maçı kayıp olarak görsek de Galatasaray maçının rahat geçmesinin yarattığı illüzyonu dağıtmak için erken uyarı mahiyetinde bir sonuç oldu. Takımımız inşallah önümüzdeki iki haftalık arayı en güzel şekilde değerlendirip Avrupa Ligi'nde Steaua karşısında alacağı galibiyetin ardından sakatların da iyileşmesiyle lige tekrardan bomba gibi girecektir.

Copyright © 2009 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır.