Sıra Dışı
|
Fenerbahçe 3-1 Denizlispor | |
|
Taraftarımızın önünde çıktığımız en son lig maçı 10'uncu haftada oynanan Galatasaray maçıydı. 3 aylık aranın ardından ilk seyircili lig maçına buz gibi bir günde
çıktık. Ligin ilk yarısının sonlarına doğru kötüleşen stadyum zemini devre arasında Hollanda'dan getirtilen çim solaryumu
sistemiyle güçlendirilmeye çalışıldı. Yoğun yağış altında oynanan Denizlispor maçında özellikle dere tarafındaki yarı sahanın Fenerium tribününe yakın olan
kısmındaki geniş su birikintileri futbol oynamayı zorlaştırdı. Devre arasında solaryum sisteminin denendiği deniz tarafındaki yarı sahanın nispeten iyi durumda
olması galibiyet kadar olmasa da mutluluk verici. En kısa zamanda zeminin düzeltilmesini bekliyoruz. Bugün puan kaybetseydik bunda zeminin payı büyük olurdu,
neyse ki oyuncularımızdaki iştah herşeye rağmen ikinci yarıya galibiyetle başlamamıza yardımcı oldu.
Denizlispor karşısında kart cezalısı olan Gökhan Gönül ve Alex yerlerini Bekir ve Semih'e bıraktı. Bekir devre arasındaki Türkiye Kupası maçlarında da sağbek olarak bolca şans bulmuş ve bu maça özellikle hazırlanmıştı. Semih ile Güiza'nın en son çift santrafor oynadıkları maçta Kasımpaşa'ya 3-1 yenilmemiz Daum'u orta sahada daha temkinli olmaya itmişti. Öyle ki, cezalı Alex'in yokluğunda Özer'i de ilk 11'de kullanmayarak dirençli bir orta saha tercih etti. Mehmet Topuz, Cristian, Emre ve Vederson'dan oluşan dörtlü hem ağır saha şartlarıyla hem de rakiple mücadele etmekte doğru tercih olduklarını gösterdiler. |
|
Devreyi Trabzon'da golle kapatan | • | |
| •KENDİ YORUMUNU GÖNDER! | |
|
|
Volkan, Bekir-Lugano-Bilica-Santos, Mehmet-Cristian-Emre-Vederson, Semih-Güiza ilk 11'i rakibe pozisyon vermemekte oldukça başarılıydı. Pozisyon zenginliği ise
ikinci yarıda Özer'in oyuna dahil olmasının ardından arttı. Oyunu rakip kaleye yıkmayı başaran takımımız saha şartları neyi gerektiriyorsa öyle oynadı pozisyonlar
buldu ama Denizlispor kalecisi Özden kalesinde geçit vermedi. 77'de Santos'un cepheden kullandığı serbest vuruşla öne geçmemiz bir dakika önce Bekir'in yerine
oyuna giren Gökhan Ünal ile üçlenen forvet hattını işlevsiz hale getiriyordu. Belki bu bölümde Daum bir değişiklik yaparak orta sahayı toparlama niyetindeydi ancak
Denizlispor'un 82'de Youla'nın şık golüyle öne geçmesi eğrisini doğrusuna getirdi. Denizlispor'un nadir gerçekleştirdiği akınlardan birinde gol bulup bitime 10 dakika kala
eşitliği sağlaması ekran başındakilerin morallerini bozdu belki ama sahadakilerin pes etmeye niyeti yoktu. Bu ağır zeminde son 10 dakika ayakta kalan takım olmaları
devre arasında işlerin bu sefer daha iyi gittiğinin işaretidir umarım.
Son Vuruş Kalan sürede günün başarılı isimlerinden Güiza'nın imzası vardı. Önce Özer'e çıkarttığı sert orta ile takımının öne geçmesinde pay sahibi olan İspanyol forvet son noktayı da takipçiliğiyle koyarak günü bir gol bir asistle kapattı. Son golde uzun mesafeden atılan topa etkili bir vuruş yaparak kaleciyi zor durumda bırakan yeni transferimiz Gökhan Ünal'ın katkısının da altını çizmekte fayda var. Neticede şok bir golle puan kaybetmenin eşiğine geldiğimiz maçı son 10 dakikada verdiğimiz tepkiyle aşmayı başardık. Rakiplerimizi zor hava şartlarında oynayacakları maçlarda alacakları sonuçları beklemeye başladık. Eksikler Maçın ardından şüphesiz bu galibiyetin bilançosu döküldü ortaya. Hakem Bünyamin Gezer'in 10 sarı kart çıkarttığı karşılaşmada kart sınırında bulunan 5 oyuncumuzdan 4'ü cezalı duruma düştü. Önümüzdeki hafta Sivasspor deplasmanında Lugano, Emre, Cristian ve Santos'un forma giyemeyecek olmaları üzücü. Özellikle Emre ve Cristian'a çıkan kartlar tartışmalıydı. Sevindirici olan ise Gökhan Gönül ve Alex'in cezalarını tamamlamış olmalarıdır. Lider tamamladığımız ilk yarının ardından ikinci yarının açılış maçını zor hava ve saha şartları altında galibiyetle kapatmak sevindirici ancak sevinirken bu maçta kaybedilecek puanın sürpriz bir puan kaybı olacağını da akıldan çıkartmamak gerekir. Zira normal şartlarda bu sezon ligin en güçsüz ekiplerinden biri olan Denizlispor'u evimizde yenmemiz gerekir. Bu nedenle önümüzdeki zorlu deplasmanlara ve daha dirençli rakiplere karşı da en az bugünkü kadar mücadele etmemiz gerekiyor. Bu işler transfer yapmakla bir yere kadar olur. Bizim en büyük sıkıntımız yıllardır derbi niteliği taşımayan maçlarda ciddiyetsizlik nedeniyle yaşanan puan kayıpları. Bu kayıplar olmazsa zaten şampiyonluğu kimse kolay kolay bizden alamaz. |
Az ama öz, üşümüş ama mutlu Fenerbahçeliler :)
|
Yazıyı bitirmeden birkaç kelime de çokça eleştirdiğimiz taraftarlarımız için etmekte fayda var. Bu soğuk günde takımlarını yalnız bırakmayan az ama öz kitle derbi olmadığı halde yıllarca unutulmayacak bir maçı izlemenin mutluluğu içinde olmalılar. Zira futbolcularımız desteklerini cevapsız bırakmadı. Belki sıradan bir lig maçıydı ama çetin hava ve saha şartlarına rağmen tribün ve sahdaki coşku neticesinde söke söke alınan galibiyet yüreklerde sıra dışı bir tat bırakmış olmalı. |
