04.04.2010
Hep İnandık!

Fenerbahçe 2-0 Kayserispor

İlk yarıdaki Galatasaray maçı bir rehavet sürecinin başlangıcıydı. Zira hemen sonraki maçta Kayserispor deplasmanında beraberliği zor kurtarmış, ve peşpeşe gelen puan kayıplarıyla bütün avantajımızı yitirmiştik. Ancak bu sefer Galatasaray maçı takımı yüreklendiren bir maç oldu. İlk yarıdaki Galatasaray maçından ikinci yarıdaki Galatasaray maçına kadar geçen sürede yaşanan bütün olumsuzluklardan dersler çıkartılmışcasına mücadele eden bir takım vardı Kayserispor'un karşısında. Şampiyonluğu kutlamak için değil, onu getirmek için tribünleri tıklım tıklım dolduran sıkça eleştirdiğimiz Fenerbahçe taraftarının da bu inançlı havada payı büyük. Tribünlerden aldığı mesajı "Bizler İnandık, Sizde İnanın" pankartıyla tekrar tribünlere ileten takım efsanenin dönüşünü müjdeler gibiydi. İnanmayan kalmasın...

Önce durdur, sonra vur!

Fenerbahçemiz sakatların iyileşmesi ve yavaş yavaş form tutmasıyla 4-5 haftadır belli bir ritme soktuğu futbolunu zenginleştirmeye başladı. Önce defans ikilimiz Bilica-Lugano'nun bir araya gelmesiyle gol yememeye başlayan takım Mehmet Topuz, Emre, Özer gibi orta sahanın üretken ayaklarının sakatlık sonrası hamlıklarını üstelerinden atmalarıyla maçlarda gole daha yakın oynamaya başladı. Ligde 5 haftadır kalesinde gol görmeyen Fenerbahçemiz sadece Gençlerbirliği deplasmanında direkten dönerek 2 puan bıraktı. Tabi o maçtaki şanssızlığın üzerine gidip Antalyapsor, Gaziantespor ve hatta Galatasaray maçlarındaki şansımızı inkar etmek nankörlük olur. Ancak yine de saçma goller yemeyen takım olmak gol bulma ihtimali yüksek olan bir takım için maç kazanmanın formülünü içeriyor. Bunun için de oyuna odaklanmak ve savaşmak gerekiyor. Fenerbahçemiz de son haftalarda rakiplerini tutmayı başarırken Kayserispor karşısında vurmaya başlayınca yüzler de ister istemez gülüyor.

Alex iki asistle başroldeydi.

Fenerbahçe - Kayserispor Maçından Fotoğraflar için TIKLAYIN...
KENDİ YORUMUNU GÖNDER!


Gökhan Fenerbahçe formasıyla ikinci golünü attı.

Lugano 90'a astı.

Gururumuzsunuz!

Fenerbahçemiz sahaya ideal sayılabilecek bir 11 ile çıktı. Volkan, Gökhan-Lugano-Bilica-Santos, Mehmet-Selçuk-Emre-Özer, Alex, Güiza ilk 11'indeki tek soru işareti bu hafta sadece son antrenmana çıkan Güiza'nın ilk 11'de şans bulmasıydı. Galatasaray maçının kahramanı Selçuk sakatlığı geçen Emre'yle orta sahada formda bir ikili görüntüsü verirken Mehmet Topuz çalışkanlığına oranla yetersiz kalan üretkenliğini biraz daha arttırmayı başardı. Özer hala omzundaki sakatlığın yarattığı korkuyu üzerinden atabilmiş değil. Ancak Daum ona şans vererek en azından maç kondüsyonunu yüksek tutmayı amaçlıyor. İdeal defans dörtlüsü savunmada orta sahanın da katkısıyla hatasız oynarken hücumdaki etkiliğimiz Gökhan ve Santos'un ileri çıkışlarıyla doğru orantılıydı. İleride Alex ayağına gelen birkaç pozisyonda beklenen vuruşları yapamasa da iki gole de asistleriyle imzasını attı. Tek soru işareti olan Güiza yarım saat sahada kaldı ancak ikili mücadelelerde zayıf kaldı. Bir pozisyonda sakatlanarak yerini Fenerbahçemiz'in ilk golünün sahibi olan Gökhan Ünal'a bıraktı. Gökhan Ünal oyuna girdikten kısa bir süre sonra Alex'in mükemmel pasıyla Süleymanou ile karşı karşıya kaldı. O pozisyondaki rahatlığı ve çıkardığı plase Gökhan'ın özgüvenindeki yükselişin de göstergesiydi. Hafta boyunca as takımla çalışmasının ardından şans bulup golle buluşması da hem Gökhan hem de Fenerbahçe için sevindirici. Umarım sezon sonunda sözleşmesi sona erecek olan Semih, Gökhan'ın varlığını kendisine engel olarak görmez ve Fenerbahçe için çalışmayı sürdürür.

Karşılaşmanın ikinci yarısında Alex'in kornerden gönderdiği topa yaptığı kafa vuruşuyla 90'ı bulan Lugano takımını ve tribünleri rahatlattı. Fenerbahçemiz çok iyi mücadele ettiği bir maçta iki farklı üstünlüğü ele geçirerek kalan sürede heyecan yaşamadı. Ligde uzun süredir maçın sonlarında gergin dakikalar yaşayan bir takım için bu üstünlüğün önemi büyük, özellikle mental açıdan. Maçın hakemi Yunus Yıldırım beklentidiği gibi sertliğe izin veren bir yönetim gösterdi. Ancak Fenerbahçeli futbolcuların gözü kara oyunları nedeniyle bu tarz bize çok büyük bir dezavantaj getirmedi. Zira Alex dahil bütün takım mücadele etmeye hazırdı.

Neticede bizim için ligin bitimine 5 hafta kaldı. Önümüzdeki hafta biz Ankaraspor maçını bay geçerken rakiplerimizi izleyip yara saracağız. Ardından ligde rakibimiz Beşiktaş olacak. Her hafta tablonun değiştiği bir ligde henüz kazandığımız birşey yok. Üstelik önümüzde Beşiktaş, Eskişehir ve Trabzonspor gibi ev sahibi olsak dahi zorlu iç saha maçları, Kasımpaşa ve Ankaragücü gibi kolay lokma olmayan takımlarla deplasman maçlarımız var. Ama söylenebilecek tek şey maçlarımızı kazanırsak şampiyon olmak için mucize beklemeyecek olmamızdır. Zira rakiplerimizden Bursaspor son haftalara girerken artan stres nedeniyle oldukça zor anlar yaşıyor. Fenerbahçemiz'in galibiyetle geçeceği önümüzdeki hafta Gençlerbirliği deplasmanından çıkaracakları bir galibiyet onlara bu zorlu maçlarda puan kaybetme lüksünü de verecek.

Sarı Melekler Yüzümüzü Güldürdü

Bu arada bayan voleybolunun Avrupa'daki bir numaralı kupası İndesit Şampiyonlar Ligi'nde Dörtlü Final karşılaşmalarına katılan Fenerbahçe'nin yenilmez armadası Bayan Voleybol Takımımız Fenerbahçe Acıbadem belki Cannes'dan kupayla dönemedi ama ortaya koydukları mücadele ve elde ettikleri ikincilikle göğsümüzü kabarttılar. Voleybol için hayatta ekran başına geçmeyenleri bile heyecanlandırmayı başaran voleybolcularımıza ve bu başarının altyapısını oluşturan teknik ekip, idari kadro ve voleybol şubesi çalışanlarına teşekkürü bir borç biliyoruz. İnanıyoruz ki, Türkiye'nin tek gerçek spor kulübü Fenerbahçe önümüzdeki yıllarda bu başarıların tesadüf olmadığını gösterecek ve inşallah elimizden kaçırdığımız kupaları ait oldukları yere, Fenerbahçe müzesinin baş köşelerine yerleştirecektir.


Tekrar futbolla kapatacak olursak, rakiplerimizin maçlarına odaklanmanın fazla getirisi yok. Bütün maçlarımızı kazanmak için ihtiyaç duyduğumuz takım-taraftar kucaklaşması, inanç ve mücadele azmine sahibiz. İnşallah rakiplerimizi birer birer devirerek yeni bir teknik ekiple yola çıktığımız bu zorlu sezonu şampiyonlukla kapatmayı başarırız.

Copyright © 2010 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır.