01.05.2010
Geri Sayım Başladı

Fenerbahçe 2-0 Eskişehirspor

Son üç haftaya girilirken rakibi Bursaspor'un 1 puan önünde liderliğini sürdüren Fenerbahçemiz'in son haftada ipleri elinde tutabilmek için evinde Eskişehirspor'u yenmekten başka şansı yoktu. Özellikle de Bursaspor'un aynı saatte oynanan maçta evinde Kayserispor karşısındaki olası galibiyeti Fenerbahçe'ye hata payı da bırakmıyordu. Bursa'dan gelen haberler beklendiği gibi oldu. Bu sezon gösterdikleri çıkışla anti-Fenerbahçelilerin gönlünün şampiyonluk adayı olmayı başaran Bursaspor son haftalarda puan kayıplarıyla sendeleyip liderlikten düşse de ayakta kalmayı başardı. Aldıkları galibiyetle önümüzdeki hafta da Ankaraspor karşısında bay geçecekleri için son haftayı ve bizim puan kaybetmemizi beklemeye başladılar.

İdeal 11'iyle sahaya çıkan Fenerbahçemiz de Eskişehirspor karşısında Bursaspor tehdidinin bilinciyle baskılı bir futbol ortaya koydu. (Volkan, Gökhan-Lugano-Bilica-Santos, Mehmet-Selçuk-Emre-Özer, Alex, Güiza) Maçın ilk dakikalarından itibaren oyunu kontrol eden takımımız maçın başında ceza yayı üzerinden Alex'in attığı serbest vuruş golüyle 1-0 öne geçti. Orta saha oyuncularımızın üstün performansı zaman zaman göze de hitap eden bir oyun anlayışını ortaya koydu. Ancak puanların çok daha fazla önem taşıdığı son hafta maçlarında bir kazaya mahal vermemek için ikinci golü atıp rahatlamak herkesin dileğiydi. Bu dileği gerçekleştiren de Özer oldu.

Alex'in özlemle beklediğimiz frikik golü geldi.

Fenerbahçe - Eskişehirspor Maçından Fotoğraflar için TIKLAYIN...
KENDİ YORUMUNU GÖNDER!


Özer attığı golle takımını rahatlattı.

Selçuk yedinci yılında saygıyı fazlasıyla hakediyor.

Mehmet çalışkanlığıyla göz kamaştırdı.

Ciddiyet Başarı Getiriyor

Takım olarak mücadele anlamında sahada sırıtan kimsenin olmaması son haftaların en güzel tarafı. İşin bir başka boyutu da haddimizi bilerek oynuyor olmamız. Bu tavır da 9 haftadır gol yemeyen, ve bu süreçte sadece iki puan kaybeden Fenerbahçemizi çıkarıyor ortaya. Ligin 22'nci haftasında Bursaspor karşısında aynı tavırı gösterip 1 puanın kıymetini bilseydik bugün kalan iki haftada alınacak iki puan şampiyonluk için yeterli olacaktı. Varsayımlar üzerinden konuşmak yanıltıcı olabilir. O gün yenilmek pahasına alınan risklerin arkasında elbette Bursaspor'un bugün şampiyonluk yarışında olabileceğini düşünemememiz de yatıyor. Ancak yine de bazı durumlarda azla yetinebilmek, daha da öncesinde rakibe saygı çok büyük önem arz ediyor. İşte Fenerbahçe son 9 haftada bunu ortaya koyuyor. Karşısına çıkan her takımı, ligdeki konumu, Fenerbahçe'ye karşı tutumundan bağımsız ciddiye alan Fenerbahçemiz ortaya koyduğu mücadeleyle kendisini belli ediyor. Sanırım ilk Daum döneminden sonra taraftarlarımızın da en çok özlemini çektiği de bu ciddiyetle çalışan bir takımdı.

Zidane mısın be Selçuk

Alex golüyle direkte patlayan vuruşuyla ondan alıştığımız hareketleri yaptı. Mehmet Topuz, Özer, Emre, Gökhan Gönül mücadeleleriyle sahada basmadık yer bırakmadılar. Güiza golü yine bulamadı. Ama kimilerine göre dalga konusu olmasına rağmen hala rakip savunmaları en fazla zorlayan ileri uç oyuncularımızdan biri. Takım savunması özlediğimiz gibi. Ancak maç yazısında değinmeden geçemeyeceğim oyuncu Selçuk Şahin. Galatasaray maçında attığı golle takımının çok önemli bir 3 puan kazanmasına yardımcı olan Selçuk'un haftalar geçtikçe parlayan futbolu, Allah nazardan saklasın dedirtecek cinsten. Fenerbahçe'de geçirdiği yedi sezonda Fenerbahçe taraftarının en az hoşgörü gösterdiği oyunculardan birisi olan Selçuk yaşı ilerledikçe futbolunu olgunlaştırıyor. Yedek kulübesinde oturduğu zaman sırasını bekliyor, tıpkı Bekir'in geçen hafta yaptığı gibi çıkıp futbolunu oynuyor. Ancak üst üste oynadığı maçlardan sonra gösterdiği yükseliş göz yaşartıyor. Orta sahada fiziksel olarak takımına kattıklarının yanında hücumda da takımın bir parçası olmayı başarmış gibi gözüküyor. Son haftalarda Emre'yle orta sahada gösterdiği uyum ve Eskişehir karşısındaki futboluyla, ayağından top alamayan rakipleri görünce zaman zaman sahada Zidane'ı görür gibi oldum.

Hakem Yine Boş Geçmedi, Bir Penaltımız Daha Gitti

Oyunun temposunun düştüğü ve artık herkesin sıradaki maçları düşünmeye başladığı bir anda ceza sahasında Özer'in kaval kemiğine Nadareviç'in tabanla yaptığı hareket ceza sahası içinden endirek vuruş olarak değerlendirildi. Oysa ki, hareket tehlikeli hareket olarak değerlendirilmenin ötesine geçmişti. Ancak maçın koptuğu böyle bir anda bile penaltı noktasını gösterme cesareti olmayan hakemlerle son iki haftada işimizin ne kadar zor olduğunu bir kez daha anlamış olduk. Maçları kazanmak için herkesin elinden gelenin en iyisini yapması gerekiyor. Zira bu ligde oynanan oyunun Fenerbahçe lehine verilecek kararlar için ayrı yazılmış bir talimatnamesi var gibi gözüküyor. En az iki haftada bir penaltımız verilmiyor ama Fenerbahçe'nin hakemleri etkilediğinden, Fenerbahçe lehine kasıtlı kararlar verildiğinden bahsediliyor.


İşte böyle bir ortamda rakiplerimizin de yasaları hiçe sayan bir tavırla alenen Bursaspor'un şampiyonluğu için çalışacak olmaları takımımızın bize olan ihtiyacını iyice ortaya çıkartıyor. İnanıyorum ki, kalan iki haftayı alnımızın akıyla kayıpsız kapatıp şampiyon olmamız için imkanı olan taraftarlarımız bizzat takımlarının yanında olacak, olmayanlar da dualarıyla desteklerini vereceklerdir. Artık geri sayım başladı. Kaldı 2...

Copyright © 2010 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır.